Ermeni askerlerinin Rusya’nın 366. motoatıcı alayının yardımıyla 1992 Şubat 25 – 26- Hocalı’da işlediği faciadan 28 yıl geçtiğini belirten Namiq Delidağlı, Bu trajedi kendi ağırlığına, vahşetine ve amansızlığına göre insanlığa karşı işlenmiş suçlar sırasında özel bir yere sahip olduğunu belirtti.
25 Şubat 1992’de yoğunlaştıran Ermeniler, gece, Sovyet Rus ordusunun Hankendi’de bulunan 366. motorize alayının da yardımıyla üç koldan saldırarak Hocalı’da işlediği faciadan 28 yıl geçti.
Hocalı soykırımını dünya tarihinde benzeri çok az olan Ermeni vandalizminin bir örneği olduğunu belirten Namiq Delidağlı, Bu trajedi kendi ağırlığına, vahşetine ve amansızlığına göre insanlığa karşı işlenmiş suçlar sırasında özel bir yere sahip olduğunu, Hocalı faciası ermeni milliyetçilerinin yüzyıllar boyunca Türk ve Azerbaycan halklarına karşı yürüttüğü soykırımı ve etnik temizlik politikasının kanlı sayfası olduğunu belirtti.
Azerbaycan‘ın tarihine kanlı harflerle yazılmış 1992 yılının 26 Şubat gecesinde ermeni ordusu henüz SSCB döneminde Hankendi şehrinde yerleşmiş, şahsi heyetinin büyük bir kısmı ermenilerden oluşan 366. motoatıçı alayın zırhlı tekniğinin ve herbçilerinin yardımıyla eski Hocalı şehrini yerle- yeksan ettiklerini ifade eden Namiq Delidağlı, “Öncelikle Hocalı toplardan ve diğer askeri teknik tarafından şiddetli ateşe tutularak darmadağım edilmiştir.Şehir topraklarında yangınlar başlanmıştır.
Sonra yaya kuvvetler birkaç yönden şehre girmiş, sağ kalmış sakinlere vahşice divan tutulmuştur. Aynı gün kısa süre içinde ermeni silahlı kuvvetleri, şehrin 613 sivilini acımasızca ağır işkence yaparak imha etmiş, 421 kişiyi ağır yaralamışlar. Kuşatmadan çıkmayı başarmış dinç sakinleri yollarda, ormanlarda pusu kuran ermeni askerleri özel acımasızca öldürmüşler. insanların kafalarının derisini soymuş, çeşitli uzuvları kesmiş, bebeklerin gözlerini çıkarmış, hamile kadınların karınlarını yarmış, adamları diri diri toprağa gömmüş veya yakmış, cesetlerin bir kısmını mayınlamışlar.” dedi.
1275 kişi kayıp ve rehin alınmış, 10 bin nüfuslu şehir talan edilmiş, yapılar tahrip edilmiş ve yakılmıştır. 68 kadın ve 26 çocuk olmak üzere 150 kişinin kaderi hala bilinmediğini belirten Namiq Delidağlı’nın makalesinin devamı şöyle:
KAPSAMHABER
İlk yorum yapan siz olun