Genç Sanatçı Shant Alex Haviters ile Sanatçı Kimliğine Dair Röportaj 

Genç Sanatçı Shant Alex Haviters ile Sanatçı Kimliğine Dair Röportaj 

Sevgili okuyucularımız; sanatçı kimliği ve içten sevecen yaklaşımlarıyla Sanatçı Shant Alex Haviters ile sanatına dair yaptığım röportajı siz değerli okuyucularımız ile paylaşmak isterim… 

Shant Alex Haviters’in vereceği cevaplar sanatseverlerini memnun edeceğini biliyor ve kendisine başarılar diliyorum… 

“Persona “Persona” Carl Gustav Jung’un ele alıp psikolojiye kazandırdığı, kendi tanımı ile “Bir şahsın başkalarına özündekinden farklı yansıttığı kişilik/kişilikler”dir. Latince’den türemiş ve maske anlamına gelen persona, Etrüks’lernpandomimde kullandıkları maskelerden alınmıştır. Persona derken “maske”nin anlamı bildiğimizden farklı olarak bulunduğumuz çevre ve durumlarda büründüğümüz sosyal kalıplar olmaktadır. Jung’un adlandırmasıyla egonun gerçek niteliğin toplumdan saklamak amacıyla yarattığı kamusal çehredir, maskedir. Bu maskeler başkalarını etkilemek, bir kültüre uyum sağlayabilmek, bir iş yapabilmek veya gerçek doğamız olduğunu düşündüğümüz yönlerimiz gizlemek istediğimizde bilinçli veya bilinçsizce takınabiliriz. Persona, çocukluk yıllarında ebeveynlerin beklentilerine uygun davranma ihtiyacından doğup ömür boyu gelişen, bireyin dış dünya ile olan ilişkilerinde uyum sağlamasını ve başa çıkabilmesini sağlayan sistemdir. İnsanlar ev, okul, iş ve farklı sosyal ortamlarda birden fazla ve birbirinden farklı maskeler oluşturur ve farklı roller oynar. İnsanın çeşitli sebeplerden ötürü bazı yönlerin toplumdan gizleyip bazı yönlerin farklı bir şekilde yansıtması iyi veya kötü bir durum değildir, doğamız icabı bu gereklidir. Bu sosyal maskelerimizin varlığından haberdar olmadığımız birçok an mevcuttur ve kimi zaman bu sosyal maskeler insanı istemeyeceği bir yere de götürebilir. Oysa maskelerimiz topluma ayak uydurmamız açısından büyük önem taşır.  

Bu projede farklı durum ve eylemlerdeki figürleri yüzlerinde maske ve kompozisyonlarda sembollerle destekleyerek analitik psikolojiyi sanata yansıtmak amacımdır.” diyor. Ve sormuş olduğum sorularıma yanıt veriyor… 

-Shant Bey merhaba… Nasılsınız? Bize kendinizden bahseder misiniz? Özgeçmişiniz bilgilendirici olacaktır… 

-Merhaba, teşekkürler iyiyim. Çocukluğumdan beri ilgi duyduğum resim sanatını Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar ve Resim bölümünde okuyarak devam ettirdim. Daha sonra açık öğretimden İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümüne girdim. Resimle paralel olarak da özel müzik dersleri aldım. Resim ve müzik arasında benzerlikler olması (kompozisyon, armoni, ritim vb.) ilgimi çekiyor. Aktif olarak her günümde ikisi de mevcut. 

-Profesyonel sanat hayatınızda neler yapıyorsunuz?  

-Her şeyden önce kendimi geliştirmeye odaklıyım. Bunun yanı sıra sergiler, siparişler ve verdiğim özel derslerle meşgul oluyorum. 

-Birçok sergide bulundunuz… Ödül aldınız mı?   

-Hayır, herhangi bir ödül almadım fakat hedeflediğim bazı ödüller var.   

-Sanat hayatınıza dair marka isminiz var mı?  

-Herhangi bir marka ismim yok. 

-Resmin kısaca anlatımı olarak adlandırdığınız eserleriniz var… Görsellerinizin her birinin anlatımını portföye göre mi yazıyorsunuz? 

-Portfolyomda resimler ve künyeleri bulunur ve gerek gördüğüm çalışmalarımda resmin kısaca anlatımını da yazıyorum. 

-Ressamsınız… Resim yapmak için eğitim almak gerekiyor mu? Yoksa duygu ve ruhani yaklaşımlar mı ön plana çıkıyor? 

-Beni disiplinlerin akademik yönü etkiliyor, dolayısıyla anatomi, renk/ton ilişkisi vb. konularda eğitim ve pratik benim için önemli. Fakat her akademik eğitim alan da iyi bir sanatçı olamaz ve görsel sanatların birçok farklı türü mevcut. Duygunun nasıl/ne kadar yansıtıldığı her zaman çok önemlidir. 

-Resimlerinizin konusunu seçerken faydalandığınız veriler nelerdir? Hangi konularda resimler yapıyorsunuz? 

-Bir süredir analitik psikoloji resimlerimin konusu oldu, Jung’un analizlerinden figüratif çalışmalar üretebildiğimde bundan keyif alıyorum. Tabi bazen de benden istenilen konuları çalışıyorum.  

-Türkiye’de katılmış olduğunuz sergilerde eserlerinize dair duyarlılığı nasıl görüyorsunuz? 

-Katıldığım sergi ve fuarlarda gördüğüm ilgi ve geri dönüşlerden dolayı oldukça memnunum. 

-Sanatın iyileştiren ve bütünleştiren gücü hakkında ne söylemek istersiniz? 

-Sanatın insanları birleştirdiğine ve hem toplumu hem de bireyin kendisini iyileştirdiğine kesinlikle inanıyorum.  

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.” 

Mustafa Kemal Atatürk 

-Sanat tarihinde sizi etkileyen akımlar, dönemler hangileridir? Sanatçılar kimlerdir? 

-Beni resim anlamında en çok etkileyen dönem 19.yy. ın akademizm/realizm dönemi oldu. Bir gün W. A. Bouguereau kadar başarılı olmak istiyorum. Tabii ki sürrealizm, empresyonizm, soyut sanat vb. gibi birçok farklı akımı da çok severim. 

-Türkiye ve dış ülkeler arasındaki sanat akımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Fark hangi boyutta? 

-Ülkemizde sanata ve sanatçıya sunulan imkân ve desteğin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Özellikle de geleneksel resim alanında.  

-Sanatınızın tanıtımını yaptığınız medya hesabınızı yazarsanız faydalı olacaktır? 

–@shantalexhaviters   

-Resim çalışmalarınız için atölyeniz var mı? Çalışmalarınızı nerede yapıyorsunuz? 

-Büyükada’da kendi çalışma alanım var çalışmalarımın çoğunu orada gerçekleştiriyorum. Ana karadan uzak olması zorluk yaratsa da üretmek için güzel bir konum olduğunu düşünüyorum. 

-Yakın dönemde ülkemizde yaşanmış olan deprem sanatınıza etki oluşturdu mu?  

-Deprem hepimizi çok üzdü, hala üzgünüm. Depremden bir gün önce karma sergimizin açılışı vardı, keyifli bir günün sabahında aldığımız haber hepimizi sarstı. O donem sanattan ziyade nasıl yardim edebileceğimize odaklıydım. 

-Açmış olduğunuz solo sergileriniz sanatsal gelişiminize etkili ve faydalı oldu mu? 

-Henüz kişisel bir sergim olmadı fakat uzun zamandır planladığım konsept bir solo sergi var aklımda. İlki solo sergim o mu olur bilmiyorum fakat asıl hedeflerimden biri aklımdaki projeyi gerçekleştirmek. 

-Resim alanında kendini geliştirmek isteyen kişilere ne tür önerilerde bulunursunuz? 

-Resmin birçok dalı var ve kişinin ona ilham veren hislerini beslemesi en önemlisi olacaktır, böylece her zaman motive kalipgelişebiliriz. Bunun yaninda eğer biri figüratif veya manzara resmi gibi konularda fikrimi sorsa ona iyi bir gözlemci olma yönünde kendini geliştirmesini önerebilirim. Belli başlı konularda her gün çalışmak gerekiyor (çizim çok önemli) ve çalıştıklarımızı günlük hayatımızda da gözlemlemeliyiz. Örneğin dışardayken bazen gözlerimi kısıp karşımdakinin yüzündeki tonal değerleri ve hatları gözlemlerim, günlük hayatta gözlemlemekten kastim bu gibi şeyler, ben de hep kendimi geliştirmeye çalışıyorum. 

-Sanata dair etkinlik poğramları yapıyor musunuz? Bahsederseniz sanatseverlere bilgi de vermiş olursunuz…  

-My Charmy Studio’da her yaşa hitap eden resim ve seramik üzerine bazı etkinlikler düzenliyoruz. 

– Çok yönlü sanatçı olarak; size ulaşmaları için verdiğiniz bilgiye eklemek istedikleriniz var mı?  

-Gerekli paylaşımlarımı @shantalexhaviters üzerinden paylaşıyorum. Orada ulaşım bilgilerim de mevcut. 

-Son olarak okuyucularımıza neler bildirmek istersiniz? 

-Herkesin hayatında belli bir miktar sanat ve bilim barındırması gerektiğini düşünüyorum, böylece hayata çok farklı bakış açıları kazanıp monoton bir yaşamın ötesine geçebiliriz. Sosyal yaşamımızda sanatsal aktivitelere yer vermek hem mevcut sanatı desteklemek hem de kendi yaşamımızı  zenginleştirmek için önemlidir. Sanatı icra etmek ve izlemek ayrı ayrı meditasyonlardır, Schopenhauer da hayatın acılarına karşı sanatı bir çözüm olarak görmüştü. 

https://zambakart.com/genc-sanatci-shant-alex-haviters-ile-sanatci-kimligine-dair-roportaj.html