İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Enschede Türk Toplumu Haykırdı. “Anıt Değil Kanıt İstiyoruz!”

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Enschede’de faaliyet gösteren Türk Sivil Toplumu Örgütlerinin ortak inisiyatifi ile sözde “Süryani Soykırım anıtına” karşı protesto yürüyüşü düzenlendi. 27 Mayıs Cumartesi günü Enschede Selimiye Cami önünde toplanan yaklaşık bin civarındaki Türk toplumu temsilcileri Boulevaart 1945 park alanına kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Protesto yürüyüşü yapan katılımcılar Türk ve Hollanda bayraklarının yanı sıra çeşitli pankartlar açtı. Yürüyüş boyunca ve program bitiminde hiçbir taşkınlık yaşanmadı.

Abdurrahman Biçici: “Anma anıtı” için onay verilmesini düşünmek bile istemiyoruz”

Protesto yürüyüşünü tertip eden sivil toplum örgütleri başkanları birer konuşma yaptılar. Programın sunucusu ve aynı zamanda Selimiye Cami adına konuşan Abdurrahman Biçici konuşmasında. “Bu anıt ile ilgili olarak görüşümüzü sayın Belediye Başkanına ve Belediye Meclisini oluşturan siyasi partilere bildirdik. Sayın Belediye Başkanımıza, sözde “soykırım anıtı” dikme gayretinde olan bir grup provokatör ve onlarla işbirliği yapanların amacının, “kentimizde kutuplaşmaya ve huzursuzluğa yol açacağını” bildirdik. Bu konudaki hassasiyetimizi parti temsilcilerine de ilettik. Son olarak şunu belirtmek istiyorum. Volkspark Enschede’de yaşayan Enschede’lilerindir, kamuya açık bir parktır. Bir grubun eylem ve söylemlerine bakılarak Volks Parkımızda sözde, “Anma anıtı” için onay verilmesini düşünmek bile istemiyoruz. Biz toplum olarak anıt değil kanıt istiyoruz” dedi.

Ömer Altay: “Önyargılı ve peşin hükümlü bu tutumu kınıyoruz”

Daha sonra konuşan Türk İslam Kültür Federasyonu Başkanı Ömer Atay şunları söyledi. “Türk toplumu olarak, bu soykırımı anıtının onaylanmasına veya yerleştirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Belediye Başkanı ve meclis üyelerinin önyargılı davranışları burada yaşayan Türk toplumunu derinden sarsmıştır. Belediye tarafsız olmalı ve her iki topluma da eşit davranmalıdır. Her iki toplum olarak barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Bu tür istenmeyen provakasyon ve kutuplaşmalara karşı çıkıyoruz. Uluslar arası bir mahkemenin kararı olmadan bir ülkeyi suçlamak saçmalıktır. Bu çirkin ve ucuz kınamayı kınıyoruz. Türk Devleti olarak sözde soykırımla ilgili arşivimizi tüm uluslararası topluma açtık. Aynı cesareti karşı taraftan da bekledik. Ne yazık ki küresel kamu oyuna cevap vermeye bile cesaret edemediler. Bu nedenle önyargılı ve peşin hükümlü bu tutumu kınıyoruz.”

Durmuş Doğan: “Hollanda’da yaşayan beş yüz bin Türk’ün huzursuz olmasına ön ayak olmayın.”

Programda Konuşan Türk Girişimci Dernekleri Platformu (TNOP) Başkanı Durmuş Doğan şunları söyledi. “Millî bir duruş sergilemek için bu alana toplanarak yalan tarih üzerinden üzerimize atılmaya çalışılan lekeye karşı bir araya gelerek tepki göstermemiz çok değerlidir. Neden buradayız? Bizi burada toplanmaya iten sebep olan kimler? Daha iyi anlaşılması için yakın tarihten örnek vererek açıklamaya çalışacağım. Birinci Dünya Savaşı bitmiş, dev imparatorluk bir şekilde yenilerek Anadolu topraklarına çekilmek zorunda kalmış. Emperyalist ülkeler Churcil’in hayali olan Türk’leri küçük Asya’dan çıkararak geldikleri yere Orta Asya steplerine gönderme hayallerin, uygulamaya konulmuştu. Yunan İzmir’e çıkartma yapıyor kordon boyu Yunan bayraklarıyla donatılıyordu. İngilizler İstanbul’u işgal ediyor, İstiklal Caddesi Yunan, İngiliz ve Fransız bayraklarıyla süsleniyordu. Trabzon Rus’lar tarafından, Gaziantep Fransızlar tarafından işgal ediliyordu. Savaş yorgunu olan Anadolu Türklüğü işgalci güçlere alev saçan gözlerle bakarken işgalci güçleri Osmanlı içerisindeki azınlık tebaa (Ermeni, Süryani, Rum Pontus) davul zurnalarla karşılıyordu. O gün işgalcilerden güç alanlar yüzbinlerce Türk’ün topraklarını terk etmesine ve ka5tledilmesine sebep oldular. Balkanlardan Galiçya’ya, Kafkaslardan Ortadoğu’ya kadar yerlerinden yurtlarından edilen Türk’tü katledilen yine Türk oldu. Hem Anadolu’nun işgaline destek verdiler hem de güç ellerine geçince her türlü zulmü yaptılar. Aradan yüz yıl geçmiş şimdi onların torunları bu kadar pisliğin üzerine Türkler bize soykırım yaptılar diyebilecek kadar ileri gitmekteler.  Bunların kimisi Ermeni kimisi Süryani kimisi Pontuscu. Tarih bütün çıplaklığıyla ortadayken bunu talep etme cüretini gösteriyorlar. Sormak istiyorum, “Hala aziz vatanda yaşayan Süryaniler varken, barış ve huzur içerisinde yaşıyorlarken burada yaşayan Süryanilerin bu sözde soykırım anıtı talebi kimlerin işine gelir? Jem Türkiye’de hem Hollanda’da huzursuzluk yaratmaz mı? Toplumları birbirlerine düşman kılmaz mı? Nesillerin bir arada yaşamalarına engel olmaz mı? Yalan tarih üzerinden giderek ne kazanacaksınız? Enschede Belediyesine sesleniyorum, Nesillerin  birbirlerine düşman olmasına neden olacak bu girişime müsaade etmeyin. Hollanda’da yaşayan beş yüz bin Türk’ün huzursuz olmasına ön ayak olmayın.”

Daha sonra sırayla Ahmet Çağlayan, Abdullah Kaçar, Salih Doğan ve Rafet Bircan konuştu. Konuşmalarında Enschede Belediyesinin Türk toplumunun hassasiyetlerine duyarlı yaklaşması talep edilerek sözde Süryani soykırım anıtına müsaade edilmemesi talep edildi. Protesto yürüyüşü başladığı gibi olaysız ve taşkınlık olmadan bitti.

https://dogus.nl/enschede-turk-toplumu-haykirdi-anit-degil-kanit-istiyoruz/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın