Hasan Cemal
“Kendini beğenmiş insan kendini körleştirir!”
Günlüğümden, İstanbul, 20 Mayıs 2019
Ocak ayından beri T24 yazılarımı kestim.
Ama anlaşılan yazmadan olamıyor,
günlük tutmak,
arada bir tweet atmak yetmiyor.
Anais Nin’in o sözleri aklımda:
Kendimizi boğuluyor, daralıyor ya da yapayalnız
hissettiğimizde, dünyamızı genişletebilmek için
yazarız. Yazmadığım zamanlar dünyamın daraldığını
hissederim, kendimi hapishanede gibi hissederim.
Yazmadığım zamanların günlüğünü karıştırıyorum.
“Ermeni kardeşlerimin
24 Nisan soykırım acısını
paylaşıyorum”
diye attığım tweet yüzünden
12 bin küsur küfür yemişim.
Akıl alır gibi değil.
Octavio Paz‘ın ölümünden önce
1999’da çıkan “Itinerary, An Intellectual
Journey” isimli son kitabını okurken
aldığım notlar karşıma çıkıyor.
İlya Ehrenburg kendisini
kendi çelişkilerinin içine hapsetmedi.
Çelişkilerinin üstündeydi.
Yirmisinde komünist, kırkında veda!
Doris Lessing bu süreçte
iki noktaya işaret ediyor.
İnsanın kendini gerçekten
özgür hissetmeye başlaması
ve kendi şüphelerini tartışabilecek
eleştirelliğe ulaşması.
Umberto Eco demiş ki:
“Aydınlanmış entelektüel ahlakın
vazgeçilemez koşulu, tüm
inançları, hatta bilimin mutlak
gerçek dediklerini de
eleştiriye tâbi tutmaktan geçer.”
Octavio Paz‘ın ölümünden önce
1999’da çıkan “Itinerary, An Intellectual Journey”
isimli son kitabını keyifle,
içimde kımıldayan buruk duygularla okudum.
Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Meksikalı ozan,
bir başka diyara göç hazırlığı
yaparken bitirmiş bu kitabı.
Kendi kendisiyle hesaplaşmış…
Entelektüel oluşumunun ipuçlarını saklamamış…
Siyasal kopuşları sırasında yaşadığı yalnızlığı,
düş kırıklıklarını belirtmiş…
Ve hayatta iyiyle kötüyü anlatmış…
Stalin‘le birlikte komünizmden kopmuş…
Sartre‘a değil Camus‘ye yakınlık hissetmiş…
Sartre’dan niçin hazzetmediğini bir cümlede özetlemiş:
Sartre ölünceye kadar özgürlük adına
devrimci Sezar’ların cinayetlerini,
suçlarını görmezlikten geldi, bunları sakladı.
Albert Camus’yü sevmiş Octavio Paz,
bağımsız düşünebilen bir insan olduğu için…
Ve bir başka diyara göç ederken
bir noktanın yaşamsallığını hiç elden bırakmamış:
Eleştirel düşünce…
Şu cümle de Meksikalı ozanın:
Kendini beğenmiş insan
kendini körleştirir!
Bu da şimdi nerden çıktı?
İlk yorum yapan siz olun