İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dört dini birleştiren büyülü ada masalları

Üretken yazar Reneta Sibel Yolak ile kitabı, ´Büyülü Ada Masalları´nı konuştuk.

Reneta Hanım, öncelikle ada öyküleri derlemek düşüncesi nasıl ortaya çıktı?

Küçüklüğüm adalarda geçti. Prenses Adalarını çok severim. Dört tarafı denizlerle çevrili ve özellikle sıcak günlerde püfür püfür esen rüzgarlarıyla meşhurdur adalar. Çocukluğum ve gençliğim Büyükada’da geçti. Ada aynı zamanda benim için masmavi bir deniz, iyot kokusu, martıların şarkıları, güzel arkadaşlıklar, dostluk, püfür püfür esen rüzgar, spor, çocukluğum ve gençliğim, kısacası ‘nostalji’ anlamına geliyor. Çocukluğumda orada çok güzel anılarım oldu. Anneannem, babam ve dayım hayattaydı. Ben zaten deniz insanıyım, bir yerde deniz varsa her şeyi bırakıp uzaklardan gelen havasını içime çekerim, seyre dalarım, sahilinde yürürüm, hatta vapurdaysam mesela atlayıp yüzmek isterim. Nerede deniz varsa koşa koşa seyrederim ve yüzmeye giderim. Saatlerce vapur yolculuğu yapabilirim. Tüm araçlardan sıkılmama rağmen vapur yolculuğu hiç bitmesin isterim. Son yıllarda pek deniz bulamasam da denizde yüzmeyi çok severim.

Gençlik ve çocukluk anılarımı yazmaya karar verdiğimde neden arkadaşlarım da kitapta olmasın dedim ve değişik dinlerden arkadaşlarımı da kitabıma ekledim. Böylelikle hem kitabım zenginleşti güzelleşti, hem de diğer adalar hakkında bilgi sahibi olduk. Böylelikle  gitmediğimiz adaları tanıma fırsatı bulduk. Bu kitapla adalara bir yolculuk yapıp, püfür püfür esen rüzgârı üstünüzde hissedebilirsiniz. Ya da yıllar önce gittiğiniz bir adadaki ilk aşkınızı hatırlayabilir veya hiç gitmediğiniz bir adaya gitmeye karar verebilirsiniz. Bu kitabın satırlarını okuduğunuzda belki de çocukluk veya gençlik hatıralarınız gözünüzde canlanabilir ve o yıllara yeniden dönerek nostalji yaşayabilirsiniz. Bu kitapla birlikte şarkı söyleyen martıların seslerini duyarak, yepyeni bir yolculuğa çıkıp buz gibi bir denizde yüzebilir, sıcak yaz günlerinin bunaltıcılığında kendinizi soğuk bir içecek ile serinletebilir ve zaten evlerimizden pek çıkamadığımız pandemi günlerinde hayatınızı renklendirebilirsiniz. Yemyeşil çam ağaçlarının kokusunu hissetmekle kalmayıp, tepelere çıktığınızda bu ağaçların arasından görünen deniz ve üstünde kuğular gibi süzülen gemilerin manzarasını seyredebilir ya da bir vapurun güvertesinden esen rüzgârla havalara uçabilirsiniz.

Neden ada öyküleri?

‘Büyülü Ada Masalları’ adlı kitabımda Türkiye’nin zengin mozaiğini, çok kültürlülüğünü yansıtmayı da amaçladım.

Ares Yayıncılıktan basılan kitabımda Türkiye’de ve dünyanın farklı yerlerinde bulunan, adalarda yaşamış ve seyahat etmiş Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk olmak üzere 61 kişinin anıları ve tanıklıkları yer alıyor.  Yıllar önce adalarda yaşayan değişik din gruplarının o yılları anlatan öyküleri ve o zamana ait bilgiler… Kitapta Yahudi, Rum, Ermeni, Müslüman yazarlar var. İstedim ki güzel bir mozaik olsun.

Zaten adalar onlarsız düşünülemezdi. Adalarda her zaman zengin bir mozaik ve çok kültürlülük vardı. Hatta hep öyle kalmasını isterdim. Çünkü bu mozaik ve çok kültürlülük adaları daha güzel ve yaşanır kılıyor. Şimdilerde bu biraz azalsa da adaların kendine özgü o mozaiği ve değişik kültürlerin barış huzur ve dostluk içinde yaşaması takdire değer. Değişik din ve kültürlerden oluşan ve yazan insanların hepsi arkadaşım. Güzel anılarını paylaşıp kitabımı zenginleştirdikleri için her birine çok teşekkür ederim. Bu kitabın bir önemi de yıllar önce adalarda yaşayan insanların oradaki hayatları hakkında bilgi vermesi ve nostalji yaşatması. Adalara gittiğinizde denizin iyot kokusu ve esen rüzgâr, özellikle sıcak yaz günlerinde bir nimet. Bu kitapta yazı yazan sevgili yazarlar, dünyadaki çeşitli adalardaki anılarını paylaştılar. Böylelikle gitmediğiniz, görmediğiniz adaları hayalinizde canlandırabilir ve oralara gitmiş gibi olabilirsiniz… Bu kitaptaki yazar arkadaşlarım hem değişik adaları hem anılarını anlattılar. Bana göre adalarda yaşadığımız her gün ve olay büyülüdür. Gerçek anılar da yıllar sonra masal olur. Denizin iyot kokusu ve esen rüzgâr, sizi yıllar sonra yaşanmış masallara yönlendirecek. İsmi seçerken yazarlara da danıştım. Kitabın ismini birlikte seçtik. Yazar arkadaşlardan özellikle mutlu anılarını yazmalarını istedim. Zaten insanların hayatı zor. Bu kitabı okuduklarında hoş vakit geçirip bilgi sahibi olmalarını, adaları tanımalarını ve o zamana ait bilgileri ve yaşanmışlıkları hissetmelerini, hayallerinde canlandırmalarını istedim. Bu kitap benim ve tabii tüm yazarların da ada anılarını anlatıp, kendi nostaljilerini bir daha yaşamalarını sağladı. Yani bizi çocukluk ve gençlik yıllarımıza götürdü; değerli bir anı kitabı oldu. Kitaba her yazarın resmini ve biografisini de koyduk. Kitaba yazan değerli yazarlar İsrail, Almanya, Yunanistan, Ermenistan, Amerika, İngiltere,  Fransa ve Türkiye’den bir dizi ada aşıkları…

Kitapta pek çok yazar ve özellikle edebiyat tutkunu yer aldı. Sizce en ilgi çeken ve fark yaratan öyküler nelerdi?

Her öykü birbirinden güzel ve özel.  Bu konuda seçim yapmak oldukça zor. Bende hepsinin yeri ayrı ve değerli. Bu konuda seçim  yapamıyorum. Kitabı okuyan her okur için bu farklı olacak. Her okur her öyküde kendinden bir parça bir şeyler bulabilir.

Her yazar kendi dünyasını ve çevresini yansıtıyor. Bu bakımdan çok kültürlülük ve mozaik kitabın en büyük zenginliği.

Bu öykülerin ortak yanları nedir? İçlerinde özlem, umut, sevgi, aşk mutlaka var. İnsanları birleştiren en önemli etkisi neydi?

Bana göre insanları birleştiren en önemli duygu dostluk. Dinleri, dilleri nasıl olursa olsun her türlü komşumuz ve arkadaşımızla dosttuk; birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmiştik ve benim çocukluğumda herkes birbirine oldukça saygılıydı. Her din özgürce kendi dilini konuşur, kendi ibadet yerlerine gider, değişik dinde ve lisanda dua eder ama diğer dindekilerle mutlaka alışveriş yapar, dost arkadaş olur birlikte huzur içinde yaşardı. Tüm bu mozaik içinde sanki herkes bir bütündü.

Okuyuculardan ne türlü tepki aldınız; ilgileri nasıldı?

 Değişik dinlerden yazarlar olunca tabii kitabımızın okurları da oldukça fazla ve ilgi büyük. Ayrıca yurt dışından da yazarlar olunca oralarda da okunması çok güzel. Çok olumlu tepkiler aldım. Tüm yazarlara ve okurlara kitabımızı tanıtan tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.

Bundan sonra ne gibi projeler düşünüyorsunuz?

‘Muhteşem Aşk Öyküleri’ kitabım için çalışıyorum. Kısmet olursa onu da yakın bir gelecekte raflarda görmeyi çok istiyorum.

Ayrıca Tokat’la ilgili bir romanım olacak. Anneannem Tokatlı ve çok sevdiğim ve hala göremediğim yer. Bir de kısmet olursa bir single çıkarmak istiyorum.

https://www.salom.com.tr/haber/124313/dort-dini-birlestiren-buyulu-ada-masallari

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın