İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

DERİN ANALİZ – Ermeni postalı Türkistan’da!

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

 Azerbaycan askerlerinden ağır tokat yiyen Ermeni askerleri, Türk milletinin ata yurdu, Türk milletinin manevi babası Ahmed Yesevi’nin kabrinin bulunduğu Türkistan’ı bağrında barındıran Kazakistan topraklarında Kazak Türklerine kurşun sıkmaya başladı. Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar sonrası başlayan gösterilerde Kazak askerleri ve polisleri de göstericilere gerçek mermilerle müdahale ediyor.

RECEP BAHAR / DETAY HABER

Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar sonrası başlayan gösterilerin ülkede hızla yayılmasının ardından Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev Rusya’dan yardım istedi. Ülkenin en büyük kenti Almatı’da polis, Çarşamba gece yarısı emniyet müdürlüğü ve bazı karakollar ile çeşitli devlet dairelerine girmeye çalışan onlarca kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Polis Sözcüsü Saltanat Azirbek, “Onlarca saldırgan etkisiz hale getirildi” dedi. Almatı Havalimanı da göstericilerden geri alındı.

Ermenistan askerleri Türk diyarında

Cumhurbaşkanı Tokayev, Rusya ve beş eski Sovyet ülkesinin üye olduğu NATO benzeri bir örgüt olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün (CSTO) devlet başkanlarına ‘terör tehdidine karşı ülkesine yardım etmeleri’ çağrısı yaptı. CTSO, Tokayev’in talebi sonrası Kazakistan’a barış gücü gönderdi. Barış gücünde Rusya, Belarus, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan’dan askeri birlikler görev yapıyor.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan, örgütün ülkeyi istikrara kavuşturacağını savundu. Rus askerleri ülkeye ayak basarken, Ermeni askerlerinin de en büyük şehir Almatı’da konuşlandığı bilgisi geliyor. CSTO kapsamında ülkeye kaç asker gönderildiği bilinmiyor. Bir Rus yetkili, “Kazak yönetimi talep ettiği müddetçe orada kalacağız” dedi. Tokayev, ülke genelinde OHAL ilan etmiş, gece sokağa çıkılmasını ve gösterilerle toplantılar düzenlenmesini yasaklamıştı. OHAL’e karşın Almatı’da göstericiler belediye binası ve havalimanını basmıştı. İnternet erişiminin bulunmadığı ülkede cep telefonları da çalışmıyor.

Türkiye’den ortaya açıklama!

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Kazakistan’daki gelişmelerin yakından takip edildiğini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Dost Kazakistan’ın istikrarına önem atfediyoruz. Temennimiz, kardeş Kazak halkının barışı ve huzurudur. Kazakistan yönetiminin bu krizin üstesinden geleceğine yönelik inancımız tamdır. Kazakistan halkının sağduyusuna güveniyor ve olayların en kısa sürede yatışmasını temenni ediyoruz. Olaylarda güvenlik güçleri dahil yaralanan Kazak kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz” denildi. Türk Devletleri Teşkilatı da, Kazakistan’da yaşanan gelişmelerle ilgili dayanışma açıklaması yaptı. Teşkilattan yapılan açıklamada, “Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri, Kazakistan’daki son olaylar ışığında, Kazakistan’da barış ve istikrara verdiğimiz önemi vurguluyor ve üye ülkemiz Kazakistan’la güçlü dayanışmamızı ifade ediyoruz” denildi. Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatının Azerbaycan, Türkiye, Kırgızistan ve Özbekistan’la birlikte 5 üyesi arasında yer alıyor. Gerek Türkiye’den, gerekse de Türk Devletleri Teşkilatı’ndan yapılan açıklamalarda açıkça Kazak yönetimine destek verilmemesi dikkat çekiyor!

Olayların arkasında kim var?

Rusya ‘protestoların arkasında ABD var’ iddiasını gündeme getirdi. Kazakistan nüfusunun yüzde 20’sini Ruslar teşkil ediyor. ABD yönetimi ise itidal çağrısı yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, yazılı açıklamasında, “Hem yetkilileri hem de göstericileri sükunete davet ediyoruz. Tüm Kazakistan halkının anayasal kurumlara, insan haklarına, basın özgürlüğüne saygı duymasını ve bunları savunmasını istiyoruz. Ayrıca tüm taraflara olağanüstü hale barışçıl bir çözüm bulmaları çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. Batı’nın arka çıktığı Ukrayna’da sürgünde bulunan Kazak muhalif lider Muhtar Ablyazov ise, protestoları koordine etmek için başkent Kiev’de bir merkez kurduğunu duyurdu ve sokağa çıkan Kazakların kendisiyle iletişime geçmesi için iki telefon numarası yayımladı. Kazakistan’daki olayların Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinin tartışıldığı bir ortamda patlak vermesi de dikkat çekiyor. Kazakistan, Rusya ile ekonomik birlik içinde ve iki ülkenin oldukça uzun bir ortak sınırı bulunuyor.

Madalyonun öteki yüzü

Otoriter bir devlet olarak bilinen Kazakistan, bu yılın başına kadar istikrarlı bir Orta Asya ülkesiydi. 2019’a kadar Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in iktidarda olduğu ülkede bir lider kültü oluşmuş, ülke genelinde heykelleri dikilmiş, başkent Astana’nın adı da Nur-Sultan olarak değiştirilmişti. Fakat hükümet karşıtı protestoların düzenlendiği bir dönemde bunları dindirmek için görevi bırakmış ve yerine de kendisine yakın bir ismi yerleştirmişti. Etkili bir muhalefetin olmadığı Kazakistan’daki çoğu seçim iktidar partisi tarafından yüzde 100’e yakın oy oranıyla kazanılıyor. Ülkenin zengin petrol, doğal gaz ve uranyum kaynakları başta Nazarbayev ailesi olmak üzere bir kaç ailenin hizmetine sunulmuş durumda. Örneğin Nazarbayev’in ailesi inşaattan bankacılığı, petrolden havalimanlarına kadar neredeyse tüm sektörlerde tekel oluşturmuş. Bu nedenle protestocular ‘yolsuzluğa’ karşı sokağa çıktıklarını dile getiriyor. Bir protestocu, “Her şey gaz fiyatlarının artışıyla başladı ancak gerçek neden kötü yaşam koşulları, yüksek fiyatlar, işsizlik, yandaşçılık ve yolsuzluk” dedi. Bu nedenle sandıktan çıkan bir demokrasinin olmadığı ülkede insanların seslerini duyurabilmek için sokağa çıkmak zorunda hissettiği savunuluyor. Ülkede bugüne kadar tek bir adil seçim yapılamadı. Öte yandan 81 yaşındaki Nazarbayev devlet başkanlığından ayrılmasına rağmen ülke yönetiminde hâlâ etkin. Nazarbayev, ‘Ulusun Lideri’ sıfatıyla yargı muafiyeti gibi bir dizi ayrıcalığa sahip.

Magistau’da ilk isyan değil

Eylemleri tetikleyen petrol zengini Mangistau’da LPG fiyatlarına zam yapılması oldu. Hükümetin eylemcilerin istekleri doğrultusunda fiyatları düşürmesine karşın protestolar sürdü. Eylemciler polisin müdahalesi öncesi ‘ihtiyarlar dışarı’ ve ‘hükümet istifa’ şeklinde sloganlar attı. Gösterilerin başladığı petrol zengini Mangistau bölgesindeki Zhanaozen kentinde 2011 yılında, güvenlik güçleri, maaşlarının artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle greve giden petrol işçilerinin eylemine müdahale etmiş, 14 kişi yaşamını yitirmişti. Bu müdahalenin, Kazakistan’ın 1991’de Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanmasından sonra ülkede yaşanan en kanlı olay olduğu bildiriliyor.

https://www.yenimesaj.com.tr/derin-analiz-ermeni-postali-turkistanda-H1421001.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın