İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hurdacı buldu, incelemeye alındı; Ayasofya’nın 2 bin yıllık çanı olduğu değerlendiriliyor

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Bursa’nın İznik ilçesinde hurdacı tarafından antikacıya verilen çanın, Ayasofya‘ya ait 2 bin yıllık olduğu ihtimali üzerinde duruluyor. Tarihi çan, incelenmek üzere İznik Müze Müdürlüğü ekiplerince alındı.

UNESCO’nun geçici miras listesinde bulunan İznik’te bir hurdacı, tarihi niteliği olduğunu düşündüğü bir çanı antikacı Hakan Turan’a getirdi. Çanın üzerini zımparalayan Turan, üzerindeki desenleri araştırınca şaşkınlık yaşadı. 

2

Çanın üzerinde ’Hagia Ayasofya’ yazısını gören Turan, çanın 2 bin yıl önce Ayasofya’ya ait olduğu ihtimali üzerinde durdu. Turan, durumu İznik Müze Müdürlüğü’ne bildirdi. Üzerindeki resmin ‘Nikaia’ olduğu tahmin edilen çan, incelenmek üzere ekiplerce antikacıdan alındı.

3

Makedonya Kralı Büyük İskender’in kumandanlarından General Lysimakhos’un, M.Ö. 301’de General Antigonius’u mağlup ederek ‘Antigonia’ olan şehrin adını, eşi Nikaia’nın ismiyle değiştirdiği biliniyor.

4MÜZEYE TESLİM ETMEYİ UYGUN BULDUM

‘MÜZEYE TESLİM ETMEYİ UYGUN BULDUM’ 

Eseri bir hurdacının kendisine verdiğini ifade eden antikacı Hakan Turan, kararmış şekilde olan çanı zımpara ile temizlediğinde şok yaşadığını söyledi. 

5

Turan, “İznik’te antika işi ile uğraşıyorum. Geçtiğimiz günlerde hurdacıdan malzemeler geldi. İçlerinden bu çan dikkatimi çekti. 

6

Küçük bir ince temizlikten sonra üzerindeki yazıları fark ettim. Üzerinde Hagia Ayasofya ve bununla birlikte tarihler haç işareti vardı. 

7

Hatta Nikaia’nın resmi mevcut. Bu eserin müzeye gitmesi gerektiğini düşündüm. Tarihi eserlerin korunmasında oldukça hassas olduğumu düşünüyorum. Bu yüzden müzeye teslim ettim” dedi.

8AYASOFYANIN TARİHİ

AYASOFYA’NIN TARİHİ 

Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5’inci yüzyıldan İstanbul’un fethine kadar Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirilmiştir. İmparator Konstantios tarafından 360 yılında yaptırılan Megale Ekklesia ve İmparator II. Theodosis’in 415 yılında yeniden inşa ettirdiği kilise halk ayaklanmalarında yıkılmıştır.

9

Günümüz Ayasofya-i Kebir Camii, İmparator Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı Tralles’li (Aydın) Anthemios ve Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştır.

10

Kayıtlardan, iki baş mimar ile birlikte çalışan yüz mimar ve her mimarın emrinde yüz işçinin binanın yapımını 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamladıkları anlaşılmaktadır. 916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. 

11

Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürmüştür. 16’ncı ve 17’nci yüzyıllarda, caminin içine mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler eklenmiştir. Yapının dışına farklı dönemlerde yaptırılan minareler, medrese, sıbyan mektebi, muvakkithane, şadırvan, sebiller, güneş saatleri, mütevelli heyeti odası ile Ayasofya-i Kebir Camii, Osmanlı Dönemi’nde kompleks bir yapıya dönüştürülmüştür.

https://www.milliyet.com.tr/galeri/hurdaci-buldu-incelemeye-alindi-ayasofyanin-2-bin-yillik-cani-oldugu-degerlendiriliyor-6339162/4

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın