İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ak Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı rapor düzenledi

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta başkanlığındaki AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı tarafından hazırlanan, ABD’nin Dini Özgürlükler Raporu üzerine değerlendirme ve Türkiye’nin Dini Özgürlükler alanında yaptığı devrimler hakkında rapor düzenlendi.

AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, ABD’nin Dini Özgürlükler Raporu üzerine değerlendirme ve Türkiye’nin Dini Özgürlükler alanında yaptığı devrimler yer aldı.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

“ABD Dışişleri Bakanlığı, 2019 yılında ülkelerde dini özgürlükler alanındaki uygulamaları değerlendirdiği raporu açıkladı. Türkiye’nin dini özgürlükler ve azınlıklar noktasında temel insan hakları ve demokratikleşme eksenli yaptığı çalışmalar, iyileştirmeler ve yatırımları görmezden gelen rapor; soyut, muğlak ve herkes tarafından farklı yorumlanabilecek iddialarla Türkiye aleyhinde bir tutum sergilemiştir. Terör örgütü FETÖ ile mücadeleyi dahi dini özgürlükler noktasında bir hak ihlali olarak değerlendiren bu raporun gerçeklerden uzak amaçlarla yazıldığı ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de hükümetin özellikle Lozan Antlaşması yorumu kapsamına girmeyen gayrimüslim azınlığın haklarını kısıtlamaya devam ettiği, Yahudi karşıtı söylemin özellikle sosyal medyada etkili olmayı sürdürdüğü, azınlıkların ve diğer din mensupların eğitim haklarından mahrum bırakıldığı, azınlıklara müdahale edildiği iddialarında bulunan rapor; gerçeklere ve tarihe karşı yalan söylemekte, kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Sadece 2019-2020 yılı içerisinde ABD’de İslam karşıtlığı nedeniyle meydana gelen birkaç olay; “dini özgürlükler noktasında ahkam kesen ve Türkiye’yi itham eden bu raporun samimiyetten ne kadar uzak olduğunu göstermektedir:
1- George Floyd’un Öldürülmesi ve Irkçı Polis ŞiddetiSiyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020 günü polis şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Siyahi George Floyd’un 8 dakika 46 saniye boyunca boynuna diziyle bastırarak ölümüne neden olan beyaz polisin şiddeti ABD’yi sarstı. ABD’de siyahlara karşı ayrımcılık mirasının tekrar hortlamasına tepki olarak ülke genelinde “Nefes alamıyorum” çığlıkları yükseldi. 300’den fazla kentte Floyd için adalet gösterileri düzenlendi. • Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından düzenlenen gösterilerde gözaltına alınanların sayısı 10 bini geçti. ( 10 bin rakamı 4 Haziran’a ait bir veridir. Bu rakam daha da artmış olabilir.) • Floyd protestolarında yaşanan şiddet ve yağmalamalar nedeniyle başkent Washington ve New York da dahil en az 40 kentte gece sokağa çıkma yasağı getirilirken 25’e yakın kentte de Ulusal Muhafız Birlikleri polise destek sağlamak için devreye sokuldu.• ABD’de polisin neden olduğu ölümlerin kaydını tutan “mappingviolence.org” sitesindeki verilere göre, 2019’da 1019 kişi polis tarafından öldürüldü.• Verilere göre ABD’de bir siyahın polis tarafından öldürülme ihtimali, bir beyazın öldürülmesi ihtimalinin üç katı.George Floyd’un ırkçı polis şiddeti nedeniyle öldürülmesi bir ilk değil; ırkçı yaklaşımın sadece son örneklerinden. Irkçı polis şiddetine maruz kalma örnekleri:• Eric Garner; 2014 yılında, New York’ta polis tarafından boğularak öldürüldü.  • Eriv Garner’ın katledilmesinden sonra Ferguson protestolarını tetikleyen Michael Brown’ın ölümü geldi. • Walter Scott, Freddie Gray, Philando Castile, Alton Sterling gibi isimlerim polis tarafından öldürülmeleri ABD’de geniş çaplı toplumsal gösterilere neden oldu.• Michael Marshall; 2015 yılında, Colorado’da gözaltında yaşamını yitirdi. • Yine ırkçı polis şiddeti sonucu, Kajuan Ray; 23 Kasım 2016’da polis kurşunuyla hayatını kaybetti.  
2- İmam Talebi Reddedilen Amerikalı Müslüman Mahkum İdam Edildi“ABD’de Yüksek Mahkeme, Alabama eyaletinde idam cezasına çarptırılan Müslüman mahkum Dominique Ray’in son anlarında yanında bir imamın bulunması talebini reddetti. Ray, zehirli iğneyle idam edildi. Alabama’da, Ceza İnfaz Kurumu’nda görevli bir papaz 1997’den beri idamlar sırasında hazır bulunuyor.” (8 Şubat 2019)Hiçbir din, dil, ırk farkının gözetilmediği; tüm kadim, medeni ve çağdaş değerlerde saygı duyulan ölümde bile Hristiyanların ayrıcalıklı olduğu, Müslümanların ayrımcılığa uğradığı gerçeği; insan hakları, din hakkı ve özgürlükleri adına bir utanç tablosudur. 
3- ABD’de Silahlı Bir Grup Üyeleri Camiyi Bombaladıklarını İtiraf Etti “ABD silahlı bir grubun üyeleri, Müslümanları korkutarak ABD’den kaçırmak amacıyla, Minnesota eyaletinde bir camiye boru bombası attıklarını kabul etti. Zanlılar, itiraflarında İllinois eyaletinden yaklaşık 800 kilometre otomobil yolculuğunun ardından Minnesota’ya geldiklerini ve ardından grubun liderinin verdiği, içinde bir gaz karışımı bulunan boru bombasını sabah namazı öncesinde caminin camını kırarak içeriye attığını anlattı. İtiraflarda, saldırganların “Müslümanların dinlerini serbest yaşamasına müdahale ve Müslümanlara ABD’de hoş karşılanmayacağı mesajını vermek” amacıyla saldırıyı düzenlediklerine yer verildi.” (25 Ocak 2019) 

4- ABD’li Müslüman siyasetçiden İslam karşıtı söyleme sert tepki  “ABD Temsilciler Meclisi’nin ilk kadın Müslüman üyelerinden Filistin asıllı Rashida Tlaib, kendisi için “Kongreyi havaya uçurabilir” açıklaması yapan Cumhuriyetçi yerel siyasetçiye tepki gösterdi.”  (16 Ocak 2019)Demokrasiyi temin etmekle yükümlü bir siyasetçi tarafından sadece Müslüman olmasından dolayı terörist muamelesi gören ABD Temsilciler Meclisi’nin ilk kadın Müslüman üyelerinden Rashida Tlaib’in maruz kaldığı ayrımcılık, Türkiye’de hiçbir şekilde görülemeyecek bir nefret suçudur. 

5- “ABD’yi Ele Geçirmeyi Amaçlayan Bir Müslüman Tehdidi Var”ABD’de yıllardır Cumhuriyetçiler tarafından yürütülen seçim kampanyalarında kullanılan Müslüman karşıtı komplo teorisi; “ABD’yi ele geçirmeyi amaçlayan bir Müslüman tehdidi var” zihniyeti artık devletin her kademesinde görünür hale gelmiştir. ABD’de özellikle Cumhuriyetçi aday, temsilci ve bürokratların söylemleri bu komplo teorisinin ne kadar yaygın olduğunun bir ispatıdır.
Türkiye’de ise ABD’nin ırkçı, ayrımcı, ötekileştirici, İslamofobik yaklaşımlarının tam aksi bir durum söz konusudur. AK Parti iktidarı ile birlikte “dini özgürlükler” alanında attığımız demokratik adımları şöyle özetleyebiliriz:

1- Cumhuriyet Tarihimizin İlk Kilisesi İnşa Ediliyor• Türkiye Cumhuriyeti tarihinde inşa edilecek olan ilk kilisenin temelini, 3 Ağustos 2019’da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN attı. • Kilisenin ruhsatı, Ocak 2019’da İstanbul-Ankara Süryani Kadim Kilisesi Metropoliti Mor Filüksinos Yusuf Çetin’e takdim edilmiştir.•  Yeşilköy’deki İtalyan Mezarlığı’nın bulunduğu alanda yapılan Mor Efrem Süryani Kadim Kilisesi, İstanbul’da ikamet eden 17 bin kişilik Süryani Cemaati’nin hizmetine sunulacak. 

2- 2002 Sonrası Demokratik Adımlar ve İlkler• Farklı inançlara mensup vatandaşlara yönelik “eşit vatandaş” uygulaması başladı• 2012: Yaklaşık 50 yıllık bir aradan sonra bir Rum yayınevi faaliyete başladı.• 2015: Türkiye’de bir Süryani köyünün ismi iade edildi.• 2015: 1915 olaylarının yıl dönümündeki ayine bir Türk hükümeti temsilcisi resmi olarak katıldı.• 2015: genel seçimlerde Ermeni ve Süryani vatandaşlar milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi.• 2016: İnsan haklarına da aykırı olan devlet kayıtlarındaki soy kodu uygulaması kaldırıldı. 
3- Gayrimüslimlerin Ayin ve Törenleri• 2010: Trabzon’daki Sümela Manastırı’nda 88 yıl sonra ilk ayin düzenlendi.• 2015: Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü kapsamında ilk kez Ankara’da bir anma töreni yapıldı.• 2015: Türkiye Yahudileri ilk kez kamuya açık bir meydanda Hanuka Bayramı kutladı.• 2016: İsa Mesih’in vaftiz edilişi, ‘Ta Fota”(Işıklar) Bayramı, 1922’den sonra İzmir’de ilk kez kutlandı.• 2016: Edirne Büyük Sinagogu’nda 41 yıl sora ilk kez düğün merasimi yapıldı.• 2016: Gayrimüslim bir milletvekilinin talebi üzerine TBMM’de ilk kez Pazar ayini için ara verildi. 

4- Uzun Yıllar Sonra Hizmete Açılan Azınlık ibadethaneleri• 2010: Trabzon Sümela Manastırı [ 90 yıl sonra ]• 2010: Van Ahtamar Ermeni Surp Haç Kilisesi [ 95 yıl sonra ]• 2011: Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesi [ 32 yıl sonra ]• 2015: Edirne Büyük Sinagogu “Avrupa’nın en büyüğü [ 46 yıl sonra ]• 2016: İstanbul’daki tek ahşap sinagog olan İştipol Sinagogu [ 65 yıl sonra ]• 2018: Batman’ın Gerçüş’teki Aziz Aho Manastırı [ 100 yıl sonra ] 

5- Restorasyonu Yapılan Diğer Kiliseler• Gökçeada Aya Nikola Kilisesi• Gökçeada Aya marina Rum Ortodoks Kilisesi• Hatay İskenderun Süryani Katolik Kilisesi• Hatay İskenderun Rum Katolik Kilisesi• Diyarbakır Sur Ermeni Protestan Kilisesi• Gaziantep Nizip Fevkani Kilisesi• Gaziantep Şahinbey Havra• Ayvalık Cunda Taksiyarhis (Ayanikola) Kilisesi• İskenderun Arsuz Maryo Hanna Kilisesi• İstanbul Edirnekapı Aya Yorgi Kilisesi• Hatay Yayladağı Rum Ortodoks Kilisesi• Sveti Stefan Kilisesi• Terör örgütü PKK’nın saldırıları sonucu zarar gören Surp Giragos ve Mar Petyun Keldani Kiliseleri Bakanlık tarafından restore ediliyor. 

6- Azınlık Gayrimenkullerinin İadesi• Azınlık vakıflarına ait gayrimenkul ve arazilerin iadesine başlandı.• 1015’ten fazla arazi iade edildi.• Ermeni Cemaati Vakfı’na 400’den fazla gayrimenkul iade edildi.• 2018’de Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki kilise, sinagog gibi ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz tahsisinin önü açıldı.  
7- Azınlık Okullarına Verilen Destekler • 2010: Milli Eğitim Bakanlığı Ermenice ders kitapları hazırladı. Kitaplar, Ermeni okullarına ücretsiz olarak dağıtıldı.• 2014: İlk defa bir Süryani anaokulu açıldı.• 2014: Azınlık okullarına ilk kez maddi yardım yapıldı.• 2014: Azınlık okulları öğrencilerinin “din” dersi sınavlarından muaf tutulduğu liselere giriş sınavından ilk kez Ulus Özel Musevi Ortaokulu sınava girdi.• 2015: Gökçeada Özel Rum Ortaokulu İlk kez, lisesi ise 40 yıl sonra tekrar açıldı.• 2015: ermeni okullarında eğitim gören 218 öğrenciye, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Sınavında Hristiyanlıkla ilgili sorular ilk kez Ermenice soruldu.
Biz Türkiye olarak; bu coğrafyayı yaklaşık bin yıldır, İstanbul’u da 566 yıldır yöneten bir milletiz. Uzun tarih boyunca coğrafyamız hep dini, etnik, kültürel çeşitliliğin, çok renkliliğin, en önemlisi de insanlık vicdanının merkezi olmuştur. Dünyanın her yerinden bu topraklara gelen tüm mazlumlar, tüm mağdurlar için kapılarımız da, kalbimiz de sonuna kadar açık olmuştur. Türkiye’ye sevgisi, sadakati, katkısı olan herkesin nazarlarında ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır.


Son olarak ABD’de yayınlanan Dini Özgürlükler Raporu’na özetle şu denilebilir: 

 Türkiye “Dini Özgürlükler” noktasında tüm dünyaya örnektir. Ülkemizde dini özgürlükler anayasal güvence altındadır. Son 17 yılda bu alanda da önemli ilerleme kaydedildi. Devletimiz, eşit vatandaşlık anlayışıyla, diğer dinlerin mensupların sorunlarına da duyarlıdır. Diğer dinlere mensup vatandaşlarımıza hizmet eden, kurum ve kuruluşlarımızca desteklenen ibadethanelerimizin (kilise, havra, şapel, manastır vs.) sayısı 10.489’dur. İstanbul’da bu sayı 1339, Nevşehir’de 218, Mardin’de ise 184’dür. 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun ülkemize ilişkin bölümü, geçmiş yıllarda olduğu gibi asılsız ve kaynağı belirsiz iddialar içeren, objektiflikten uzak bir dille kaleme alınmıştır. Dünya genelinde dini özgürlükleri tehdit eden trendlere yer vermesi beklenen bu raporun İslam karşıtlığı, din temelli ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının batıda ve ABD’de yükselen artışı hakkında tek bir kelime bile etmemesi; raporun amacının dini özgürlükler ve hakların korunması olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu raporun objektif kriterlerden ziyade, kendi temelsiz gündem ve önceliklerine göre Türkiye düşmanı odakların etkisiyle kaleme alındığı açıktır. İslam karşıtlığı, antisemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının ABD’de hızla yükseldiği bir dönemde, ABD’nin kendi sorunları ile yüzleşmesini ve öz eleştiri yapması daha sağlıklı olacaktır.”

http://www.yenikonya.com.tr/guncel/ak_parti_genel_merkez_insan_haklari_baskanligi_rapor_duzenledi-1379021

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın