İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Huığruğ=uğuzr uxu<uğmg AUSUWZ?UWRZ AUĞJŞĞGLND;ŞLND ZHUIUMNF HTI? T ARSZNDR MŞEĞNZUMUZ İŞPUZ SG &STSU/

Huığruğ=uğuzr mnpst huığuiındu, ,ğuüğr suirz kğ=şğtznf ağuıuğumndu, t aşışdşul huıotzg!

TOPLANTI GÜNDEMİ

Lütfen aşağıdaki taslağı Yönetim Kurulu Üyeleri ve istiyorsanız kurumunuzun genişletilmiş yönetim ailesiyle görüşünüz. Fikirlerinizi belirleyip, mümkünse yazılı olarak bu toplantıda sununuz.

TOPLANTI AMACI

Cemaatimiz uzun yıllardır (1960’tan bu yana) merkezi bir idareden yoksun, varlığını ve birliğini sürdürmeye çabalamaktadır. Cemaat yaşantımızın her alanında alarm veren iletişimsizlik sorunları baş göstermiştir. Acilen kilisemizin dini ve sivil işlerini koordine edecek, kararlar alabilecek, kısa ve uzun vadeli plan ve projeler geliştirebilecek, ortak denetim ve bütçeleme yapabilecek bir yönetim mekanizması oluşturmak zorundayız. Zaman geçirmeden cemaatimizin yöneticileri, hayırsever ve aydınları etkin bir yönetim sistemi oluşturma yolunda çaba harcamalıdırlar. Patrikhanedeki bu toplantı öngörülen çalışmaları koordine edecek kurucu bir heyet oluşturma niyetiyle toplanacaktır.

PATRİĞİN ÖNERİSİ:

Doğal ve yasal yetkileri olan sivil Vakıf Yönetim Kurullarından, pratik ve icraata yönelik adımlar atabilecek, yönetilebilir sayıda etkin bir çekirdek ekiple patrikhane

bünyesinde merkezi bir masa (MEMA= Merkezi Masa) oluşturarak yukarıda sözü geçen sivil yönetimin ilk nüvelerini atmak.

Bu Masayı oluşturma seçenekleri olarak:

a. MEMA’yı okulu olan Kilise Vakıf Yönetim Başkanlarıyla (13 kişi) ve en büyük vakfımız olan Surp Pırgiç Hastanesi Vakıf başkanıyla (toplam 14 kişi) oluşturmak.

b. MEMA’yı, a. şıkkına ilaveten iki yıl dönüşümlü üç vakıf başkanının eklenmesiyle 17 kişiyle oluşturmak. (Bu üç vakfı Patrik belirleyebilir ya da Vakıf Başkanları Meclisi oylayarak ya da kurayla seçebilir.) Böylece zaman içinde her vakfın dönüşümlü olarak MEMA’da temsil hakkı olabilir.

Bu Masa: 

a.Kendi iç divanını oluşturacak. 

b. Düzenli gündem ve aralıklarla bir araya gelecek. 

c. Mutlaka profesyonel bir sekreteryayla ve arşivle bir büro disiplininde çalışmalarını sürdürecek.

d. Kendi iç tüzüğünü yazacak. Kendi adını belirleyecek. (Resmi anlamda devletçe onaylı bir Meclise ya da Komisyona evirilene dek MEMA çalışmalarını kendi sistematiğinde sürdürecek).

Böyle bir merkezi masa oluşturmanın avantajlarını şöyle sıralayabiliriz. 

1. Halk temsilinin büyük çoğunluğu MEMA’da bulunacak,

2. Resmi anlamda yetkili yöneticiler irdelenen konularda irade koyabilecekler,

3. En önemli cemaat etkinliği olan okullarımızın temsili sağlanacak,

4. Cemaat finanslarının yöneticileri orada olacak,

5. Varlıklı ve ihtiyacı olan vakıflar yan yana gelip muhatap bulabilecek,

6. Uzun yıllardır cemaati tanıyan en deneyimli yöneticiler orada bulunacak,

7. Patriğin ve Patrikliğin otoritesiyle dini ve sivil alan uyumlu çalışabilecek ve geleneksel ortak bir sivil irade yeniden oluşturulabilecek.

MEMA’nın öncelikli çalışmaları olarak şunlar öngörülmektedir.

1. Yapılması gereken çalışmaları listelemek, öncelik sıralamasına koymak ve ele almak,

2. İhtiyaç duyulan her alanda Patriklik bünyesinde oluşturulacak merkezi komisyon faaliyetlerini koordine etmek. Bu komisyonları şöyle sıralayabiliriz: Sağlık, Eğitim, Gençlik, Emlak Bakım Onarım, Mali İşler, Denetleme,Hukuk İşleri, İnsan Kaynakları, Dernekler, Kültür-Sanat, Cemaat protokolü, Sosyal Dayanışma, Kadın, Fakirler, Koordinasyon vs.,

3. Öncelikle Patriklik ve Cemaat Tüzüğü Çalışma Komisyonu kurmak,

4. Devletçe onaylanabilecek bir Üst Kurul / Cismani Meclis modeli üstünde Çalışma Komisyonu oluşturmak,

5. Okul bütçelerinin denetlenmesi ve desteklenmesi için profesyonel çalışma yürütmek,

6. Vakıf bütçelerinin denetlenmesi ve şeffaflığın artırılmasını sağlamak,

7. Patrikhane bünyesinde bir Kayıt Ofisi oluşturarak Daimi Cemaat Listesini ve Seçmen Listelerini doğal olarak oluşturmak.

Komisyonların kurulmasında izlenecek yol ve ilkeler şöyle öngörülmüştür.

1. Patriklik komisyonlarını cemaat ölçeğinde düşünmek ve planlamak durumundayız. Dolayısıyla bu iş yükünü kaldıracak yarı ya da tam profesyonelleşme sağlanmalıdır.

2. Her çalışma alanında zaten cemaatte hizmet veren kurumlarla iletişim sağlanmalı ve onların tecrübeleri dikkate alınmalıdır. Örneğin; fakirlere yönelik çalışmalarda Kilise Fakirler kolları, kadınlara yönelik çalışmalarda Kilise Kadın Kolları, gençlerle ilgili çalışmalarda Okul Dernekleriyle, vs., koordineli komisyonlar oluşturulmalıdır.

3. MEMA’dan her komisyon için sorumlular atanacak. Böylece komisyonlar doğrudan MEMA tarafından yetkilendirilmiş olacak. Proje ve bütçeleri MEMA tarafından onaylanacak ve takip edilecek.

4. Komisyonlar etkin faaliyet gösterebilmeleri açısından 11 kişiden fazla olmamalıdır. Ancak her komisyon belli periyodlarda o alanda etkin ve yetkin isimlerden daha geniş tabanlı konsey oluşturmalıdır. 

5. Komisyon üyelerinin seçimi ve süresi de MEMA tarafından onaylanacak bir iç tüzükle belirlenmelidir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

1. Bu oluşum niçin Heyet, Komisyon, Meclis isimleriyle değil de ‘Masa’ olarak adlandırılıyor?

Çünkü öncelikle bu bir Çalışma Grubu olarak öngörüldü. Kendi dinamikleriyle gelişsin ve gerekiyorsa kendi rüştünü ispatlayarak kendi adını koysun. Öncelikle yan yana gelebilme ve icraya yönelik adımlar atabilme yeteneğini kazansın. Sadece Patriğin değil, Patrikliğin ve Cemaatin sivil otoritesine dönüşsün ve bu süreçte kurumsallaşsın ve mümkünse resmileşsin.

2. Patrik niçin iktidarı sivillerle paylaşmak istiyor?

Çünkü tarihi ve geleneksel olarak Patrikliğimizin sağlıklı işleyişinin garantisi dini otoritenin, özellikle sivil alana ilişkin faaliyetlerde, yetki ve sorumluluklarını Kilisemizin sivilleriyle paylaşmasından geçiyor. Patrikliğin 1960’tan bu yana merkezi sivil bir otoriteden mahrum bırakılması bizim seçimimiz değildir. Patriklik Merkez Mütevelli Heyetinin lağvedilmesi ve seçimine izin verilmemesi Ermeni toplumunun yakın tarihteki en büyük kayıplarından biri olmuştur. Sivil faaliyetlerin merkezileşemediği bir ortamda patrikler de gerektiği gibi etkin ve yetkin olamazlar.

3. Bu Masa (MEMA), Cismani Meclis mi olacak?

Hayır. Resmileşemeyen hiçbir komisyon, heyet, kurul ya da meclis “Cismani Meclis” işlevini göremez. Resmileştiğinde de adı bu olmayabilir. Biz dil alışkanlığıyla ve geçmişe atıf yaparak ‘cismani meclis’ dediğimiz oluşum, bugünün koşullarıyla belli ki 1960’tan önce faaliyet gösteren vakıflar üstü ama yine bir vakıf statüsünde bir kurum olacak (belki bir vakıflar federasyonu ya da VADİP’in resmileşmiş hali). Bu anlamda MEMA, eğer başarılı işlere imza atabilirse gelecekteki resmi sivil merkezimizin çekirdeğini oluşturabilir.

4. MEMA’yı oluşturacak yönetim kurulu başkanları altı yıldır yapılamayan vakıf seçimleri yüzünden hala o makamlarda bulunuyorlar. Yeni seçim beklenip, yeni seçilecek vakıf başkanlarıyla MEMA’yı oluşturmak daha doğru olmaz mı?

Eğer yarın seçim olacağını bilebilseydik cevap‘evet’ olacaktı. Ancak şu anda cemaatimizin sivil otoritesini resmiyette bu yönetim kurulları ve başkanları temsil ediyor. Elimizde olanla daha fazla vakit kaybetmeden yola koyulmak zorundayız. Seçimler olduğunda yeni başkanlarla yola devam ederiz. MEMA’yı kurucu bir meclis gibi de düşünebiliriz.

5. Peki, bu girişim vakıf seçimlerini geciktirici bir etki de bulunabilir mi?

Tam tersine, MEMA devletin de çekincelerini ortadan kaldıracak yeni bir vakıf tüzüğünün yazılması ve yeni vakıf yönetimlerinin güvenilir kişilerden oluşturulmasına ön ayak olabilir. İlk işlerinden biri bunun üstünde çalışacak bir komisyon kurmak olacaktır

6. MEMA’ da hayırseverlerin ve aydınlarımızın olmayışını nasıl açıklıyorsunuz?

MEMA’yı tüzel kişiliği olan resmi yetkili vakıflarla kurmak zorundayız. Çünkü MEMA patriğin danışma kurulu değil, bir İcra Kurulu olmak durumundadır. Hayırseverler, uzman ve aydınlardan patriğin danışmanları elbette olacak, ancak onların projelendirme ve bütçeleme konusunda vakıf varlıklarımızı harekete geçirmeye yetkileri yoktur. Oysa bizim en çok ihtiyacımız olan, vakıf varlıklarımız üstünde tüm cemaatin çıkarlarını gözetecek somut tasarruflarda bulunmaktır. Bunu da ancak o varlıkları bugün itibarıyla yönetenlerle yapabiliriz. Her alanda oluşturulacak yeni komisyonlarda ve konseylerde hayırseverlerimize, aydın ve her kesimden uzmanlara ve gönüllülere yer olacaktır.

7. Niçin tüm vakıf başkanlarıyla MEMA’yı kurmuyoruz?

Çünkü pratik olmaz. Tüm vakıf başkanlarıyla geçmişte yapılan toplantılarda kalabalık dolayısıyla herkesin fikrini almak ve sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak pek mümkün olmuyordu. Muhtemelen yine aynı durum oluşacak. Pratik sorunların tartışılıp çözüleceği bir ortamı tüm vakıf başkanlarıyla oluşturamazsınız. Bir seçme yapmak zorundayız. En doğal ve mantıklı seçim bu gözüküyor. Ancak toplantıda başka öneriler de getirilebilir.

8. MEMA’da bulunmayan vakıflar alınacak kararlara neden uysunlar?

Bunun için zaten bu vakıf başkanları toplantısını yapıyoruz. Belli bir müddet, mesela bir yıl, tüm vakıflar MEMA’nın yetkilerini tanıdıklarının açık sözlü (veya yazılı) beyanını verirler. Buna karşılık MEMAda Genel Vakıf Başkanları toplantısına karşı sorumlu olur ve halkın da katılacağı toplantılarda çalışma raporlarını sunar. Üstelik iki yıllık periyodlarla her vakfın Merkezi Masaya katılma olanağı olacak. Kurulacak Patriklik Komisyonlarına MEMA’dan ve diğer vakıf başkanlarından katılım olacak.

9. Peki, onay vermeyen vakıflar olursa, ne olacak?

Yola onaylayanlarla devam edeceğiz. 

http://www.normarmara.com

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın