<div class=”htdisc-box-2″>***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
ERHAN GÜLENÇ
Siyonist Hristiyanlar olarak bilinen Evangelizm mezhebine bağlı olan Papaz Andrew Brunson, İzmir’de ajanlık suçlamasıyla yargılandı. Brunson’un CIA’in Ortadoğu’daki en etkili ismi olduğu, ileride CIA’in başına geçeceği iddiaları bile gündeme geldi.
Brunson, burada bulunduğu 23 yıl içinde İzmir’den çok Güneydoğu ve Kuzey Suriye’deki Kürtlere yönelik faaliyetlerde bulunmuştu. Hatta 3 yıl içinde 1360 kez Suriye sınırındaki Suruç’a gittiği tespit edilmişti.
SURİYE İLE İRTİBAT
Brunson’ın Mehmet ve Agit isimli iki sağ kolu vardı. Bu iki isim de Kuzey Suriye’den gelmiş Kürtlerdi…
Mehmet’in PKK kıyafetleriyle çekilmiş fotoğrafları ve YPG’nin terör örgütü olmadığını belirten, ‘Rojava’ya özgürlük’ isteyen sosyal medya paylaşımları hala arşivlerde duruyor. Brunson ve ekibi, Kürtleri Hristiyanlaştırmaya çalışıyordu.
Brunson’ın Kuzey Suriye’den birçok kişiyle irtibat halinde olduğu da tespit edilmişti.
YPG’YE VERİLEN SİLAHLAR
‘Dua’ isimli gizli tanık, Brunson’ın kilisesinin Hristiyanların kutsal kabul ettiği kayıp 13. kabilesinin Kürtler olduğuna inandığını belirterek, “Bu inanca göre Kürtler, Tanrı tarafından özel seçilmiş, kutsanmış bir kabiledir.
Bu nedenle ayrı bir Kürdistan kurulması ve Kürtlerin layık olduğu Hristiyanlık diniyle buluşmalarını temin etmek, Brunson’ın Diriliş Kilisesinin amaçlarından bir tanesidir” demişti. ‘Serhat’ isimli gizli tanık da “Brunson, Hristiyan bir Kürt devleti kurmak istiyordu” demiş ve ABD’nin PKK/YPG’ye yolladığı silah yardımlarının nereye gönderileceğini Brunson’ın bu misyoner ekibinin işaret ettiğini iddia etmişti.
‘İKİNCİ İSRAİL’ İÇİN GELDİ
Sonuçta 1.5 yıl hapiste kalan Brunson, aldığı hapis cezasının ardından serbest kalıp 12 Ekim 2018’de ülkesi ABD’ye döndü. Ancak, arkasında birçok soru işareti de bıraktı. Türkiye kendisini tam unutmaya başlamıştı ki, Brunson, hakkındaki tüm soru işaretlerini yeniden akıllara getirecek şekilde ortaya çıkıverdi.
Biliyorsunuz Türkiye, PKK/YPG eliyle ‘İkinci bir İsrail’in kurulmaya çalışıldığı Fırat’ın Doğusu’na yönelik Barış Pınarı Harekatı’nda tüm tehditlerine rağmen geri adım atmayınca ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, apar topar Ankara’ya geldi. Pence, harekatın durdurulması için Türkiye’nin bütün taleplerini kabul etti. Bunun üzerine PKK/YPG’nin Türkiye’nin oluşturacağı güvenli bölgeden çıkması için harekata 5 gün ara verildi.
ÇOK MANİDAR GÖRÜŞME
Peki yine koyu bir Evangelist olan Pence, Ankara’ya gelmeden hemen önce kim ile görüşme yaptı dersiniz?
Evet, bildiniz aynı kiliseye bağlı olduğu belirtilen Papaz Brunson ile…
Pence, zamanlama açısından çok manidar olan bu görüşmenin Brunson’ın Türkiye’de yaşadıklarını anlattığı ve “Tanrı’nın Rehinesi” ismini verdiği kitapla ilgili olduğunu açıkladı. Ancak, Brunson’ın Suriye Kürtleri üzerine yaptığı çalışmalar göz önüne alındığında böylesine kritik bir ziyaret öncesinde yapılan bu görüşmenin sadece bir kitapla ilgili olduğuna inanmak saflıktan da öte olur. İnsan ister istemez, Pence’in Brunson’dan Türkiye ve PKK/YPG konusunda özel bir brifing aldığını düşünüyor.
https://www.yeniasir.com.tr/yazarlar/erhan-gulenc/2019/10/22/papazdan-mike-pencee-turkiye-brifingi
İlk yorum yapan siz olun