İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Anaların, babaların ve ülkenin çilesi…

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
 

Dr. Burhan ÖZFATURA

Diyarbakır’da anaların ve babaların HDP önündeki mutsuzluk tablosu vicdanı olan herkesi çok üzmektedir.

Rabbim (cc) kimseye evlat acısı vermesin. Bu tarz bir sıkıntıyı yaşatmasın ve inşallah tüm ana ve babaların en kısa zamanda evlatlarına kavuşmasını nasip etsin.

1– Şüphesiz, burada en büyük sorumluluk ve görev AKP iktidarına düşmektedir. Zira, 17 yıldır terörü bitiremeyen ve sık sık da tavizler vererek azdıran kendileridir. Bu evlatları bulup ailelerine geri getirmek için her yola başvurmak mecburiyetindedirler. HDP’yi ve başkalarını tenkit ederek, bu sorumluluk ve vebalden kurtulmaları mümkün olmaz.

2– Şahsen hiçbir zaman HDP’ye sempati duymadır. Hukuka, demokrasiye, ülkemizin bütünlüğüne, insan haklarına, saygı duyduklarına da inanmadım. Herkes gibi, devamlı terörle irtibatlı olduklarına, kin ve nefret kustuklarına, TC ve Türk düşmanlığı yaptıklarına, Kürtleri devamlı istismar ettiklerine, buna mukabil en büyük zararı verdiklerine şahit oldum. Bu kadar oy almalarının gerekçesi de bölgede Devlet otoritesinin olmayışıdır. İstedikleri gibi tehdit, baskı, şantaj ve kaba kuvvete başvurabilmektedirler. Terör çetesinin gücünü kullanmaktadırlar. (Bu arada tam anlamı ile lüks hayat yaşamaktadırlar)

a) PKK, ABD ve İsrail’in yönettiği bir tetikçi grubudur. Kürtlerle ve Kürt halkının çıkarları ile ilgisi yoktur. Asala’nın devamıdır. Üst yönetimi, Ermenilerin ve kripto Ermenilerin hakimiyetindedir. Devamlı olarak Ermenistan ile irtibat halindedirler.

b) Bu gerçek karşısında, seçilmesi için çok dua ettiğim, çok güzel icraatlar yapacağını düşündüğüm İBB Başkanı İmamoğlu kardeşime, samimi bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Lütfen makro politika kurmayı bırak, sadece İstanbul ile meşgul ol. Az gez, az konuş, çok çalış. HDP’ye destek verme. Bu yolla sana oy verdiğini sandığın HDP tabanını mutlu etmeye çalışma. Dikkat et, o muazzam farkta (sana yapılan haksızlıkları içine sindiremeyen) vicdan sahibi, AKP, SP, DP ve MHP’lilerin çok daha fazla payı vardır.

– Gönlünde daha üst makamlar olabilir. Buna hakkın da vardır. Ama önce başarılı bir başkanlık örneği vermen şarttır. Halkımız insanı yüceltir, ama çok çabuk da verdiği avansı geri alır. (Bunun demokrasi tarihimizde çok fazla örneği vardır.)

– Tevazudan ayrılma, dalkavuklara dikkat et.

– İkinci seçimdeki büyük başarıda, AKP’nin İmralı’daki caniden ve kardeşinden medet ummasının doğurduğu büyük etkisini unutma.

c) Aynı uyarıyı CHP yönetimi için de yapmak istiyorum. HDP’ye destek vermeniz hatalıdır. İtibar kaybettirir. Bu partinin mensuplarının ve belediye başkanlarının, tam anlamı ile terör destekçisi olduklarını, kamu kaynaklarını bunlara aktardıklarını, kimse inkar edemez. Kayyum uygulamalarında hatalar olsa da, bölücülerden uzak durulmalıdır. Devamlı kin ve nefret kusanlara destek verilmemelidir.

– Bütün annelerin (Cumartesi anneleri, Çorum ve Soma anneleri, asker ve polis anneleri vb.) dertleri ile ilgilenilmesi zarureti doğrudur. İktidar ayrım yapmamalıdır. Ama bu gerekçe de HDP’ye destek verilmemelidir

3– Ülkemizde terörün önlenmesi, huzurun sağlanması imkansız mıdır? HAYIR

a) İktidar, oy avcılığı yapmamalıdır. Teröre ve destekçilerine, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde taviz verilmemelidir.

b) Bölgeye en kaliteli ve tecrübeli valiler, başsavcılar, MİT Bölge Başkanları, emniyet müdürleri, milli eğitim müdürleri tayin edilmelidir.

c) Özellikle gümrüklerde, eğitimde ve yargıda aynı bölgenin insanlarına görev verilmemelidir. Okullar teröre en fazla kaynak ve eleman sağlayan kesimdir. Öğrenciler pırıl, pırıl gelmekte, ama beyinleri yıkanmaktadır. Özellikle “Sözleşmeli Öğretmen” uygulamasının doğurduğu vahim tablo hala idrak edilmemektedir.

d) Gümrük kaçakçılıkları (uyuşturucu, sigara, akaryakıt, silah, şeker, çay vb. başta olmak üzere) ve rüşvet kesinlikle önlenmelidir. Bölgedekilerin lüks evleri, araçları, servet durumları incelense, suçlular hemen tespit edilecektir.

e) Okullar, camiler, Kur’an kursları, yurtlar, dernekler, vakıflar, bölge üniversiteleri devamlı olarak ve titiz biçimde denetlenmelidir. Zira, teröre hizmet edenlerin sayısı az değildir. Ve din istismarına da mutlaka geçit verilmemelidir. İktidar, cemaatlerle, ağalarla bu kadar içli dışlı olmamalıdır. (Şüphesiz önce iktidarın din istismarını terk etmesi gerekir.)

f) Her alanda (milletvekili adayları tespitinde, yargıda, bürokraside, asker ve poliste vb. Tüm alanlarda) liyakat sistemi esas alınmalıdır. Görevler ehil ellere teslim edilmelidir. Siyasi baskı dönemi sona erdirilmelidir.

g) Vatanımızın her santimetrekaresinde “Devlet otoritesi” hakim kılınmalıdır. (Tüm askeri okulların, polis vb okullarının bölgeye aktarılması, çok büyük faydalar sağlayacaktır.)

h) Parti yöneticileri ve milletvekilleri, tayin, terfi, torpil, ihale ve iş takibi yapmaktan kesinlikle vazgeçmelidir. Sadece halkın problemi ile ilgilenmelidirler. Sömürü düzeninin bir parçası olmamalıdırlar.

Niyet hayır ise akıbet de hayır olur. Yeter ki iktidar bu iyi niyeti sergilesin…

https://www.gozlemgazetesi.com/HaberDetay/1117277/analarin-babalarin-ve-ulkenin-cilesi.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın