İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ya Atatürk olmasaydı?

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
 

Kerem Akyıl

İngiliz Başbakanının dedesi olan Ali Kemal Bey Türklükten o kadar utanır, İngilizlere hayranlık beslerdi ki, kendisine ‘İngiliz Kemal’ derdiler. Ayrıca Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı yalanının o kadar ateşli bir savunucusuydu ki, ‘Artin Kemal’ adıyla da anılırdı. 

Birleşik Krallık’ın yeni Başbakanı Boris Jhonson oldu. Hürriyet Gazetesi bu olayı “İngiltere’de Türk Başbakan” olarak duyurdu. Bir dönemin ‘Basının Amiral Gemisi’ olan Hürriyet’i hatırladıkça içim burkuluyor. Şimdi o amiral gemisi gitmiş, yerini iktidarın dümen suyuna çark eden mavna gelmiş…
Öncelikle şunu belirteyim, Boris Jhonson Türk filan değil. Adamın annesi İngiliz, anneannesi ve dedesi de İngiliz. Babası ve Babaannesi de İngiliz. Sadece babasının babası Vahdeddin zamanındaki İçişleri ve Milli Eğitim Bakanı olan Ali Kemal Bey. Ki müsaadenizle onun da ne kadar Türk olduğunu anlatacağım. İngiliz Başbakanının dedesi olan Ali Kemal Bey Türklükten o kadar utanır, İngilizlere hayranlık beslerdi ki, kendisine ‘İngiliz Kemal’ derdiler. Ayrıca Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı yalanının o kadar ateşli bir savunucusuydu ki, ‘Artin Kemal’ adıyla da anılırdı.
Atatürk ve silah arkadaşlarının idam fermanlarının altına imza atan Artin Kemal’in akıbeti, kalemini ve namusunu satan diğer gazetecilere inşallah ibret olur. O Artin’in torunu olan Boris’in, Müslüman kadınlara yaptığı hakaretleri hatırlatmak bile istemiyorum. Hani bazıları “Keşke Atatürk başarısız olsaydı, keşke Yunan kazansaydı” diyorlar ya, işte onlar Türk olmaktan utanan; çocuklarının adının Ali değil Artin, torunlarının adının Bora değil Boris olmasını isteyenlerdir. Hristiyan bir İngiliz Başbakanı olacağıma, Müslüman bir Türk olarak dilencilik yapmayı yeğlerim. Atatürkçüler ile şeriatçılar arasındaki fark da budur zaten…

Topkaya haklı

Eskişehirspor Başkan Yardımcısı Mustafa Topkaya, yönetimlerine yapılan eleştirilere isyan etti. Öncelikle Eskişehirspor’a gönül verenlerin peşin peşin kabul etmesi gereken bir gerçek var;
Borç içinde yüzüyoruz…
Kulübün 180 milyon lira kadar borcu var ve bu borcu ödeyebilecek bir babayiğit de yok. Dolayısıyla borç içinde yaşamaya devam edeceğiz. Bu gerçeği ne kadar çabuk içimize sindirirsek, hakkımızda o kadar hayırlı olur. Osman Taş yönetiminin elbette hataları oldu. Ancak ortada ödenmesi gereken 180 milyon liralık borç varsa, kim gelirse gelsin hata yapar. Eğer diyorsanız ki, “Osman Taş gitsin! Falanca isim gelsin. Onun cebinde 180 milyon lira var” hemen kampanya başlatıp bu ismi Eskişehirspor’un başına getirelim. Ancak ortada böyle bir isim yok ve ortada böyle bir para da yok. Öte yandan yöneticilerin de yaptıkları bazı hatalarla yüzleşmesi gerekiyor. Ayrıca basının kendilerine ağır eleştiri uyguladığını ifade eden yöneticilere de katılmıyorum. Eğer böyle düşünen yöneticiler varsa şunu unutmasınlar; İnanın daha eleştirmeye başlamadık…

Kırım sorunu masaya yatırıldı

Eskişehir Kırım Derneği, Kırım Gelişim Vakfı ve EKHAD yöneticileri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette dernek Başkanı Evren olcay ve arkadaşlarına Kazım Kurt ve Utku Çakırözer de iştirak etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’ün de bulunduğu toplantıda Kırım sorunu masaya yatırıldı.
Evren Olcay kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade ederek hem Avrupa Parlementosu’nda hem de TBMM çatısı altında nasıl mücadele edilmesi gerektiği hususunda fikirlerini ilettiklerini belirtti. Öncelikle söz konusu ziyareti tertip eden Kazım Kurt ve Utku Çakırözer’i tebrik ederiz.
Her iki ismin de Kırım davası konusunda ne kadar duyarlı olduklarını biliyoruz. Maalesef Meclis’te grubu bulunan partiler içerisinde CHP ve İYİ Parti’nin dışında duyarlı bir oluşum bulunmuyor. Hükümet partisi Rusya’daki amcalarını üzmek istemiyor. MHP’liler ise AK Partili amcalarını üzmek istemiyor. HDP’nin ise bir Türk davası olan Kırım meselesini umursadıklarını hiç zannetmiyoruz.
Öte yandan Kırım meselesi hakkında CHP ve İYİ Parti’nin de yaptıkları yeterli değil. Daha duyarlı olmaları gerekiyor. Ziyaret sonrasında değerlendirmelerde bulunan Evren Olcay, “Biz Eskişehir Kırım Derneği, Kırım Gelişim Vakfı ve EKHAD, ortak hareket etmeye ve Kırım’daki soydaşlarımız için girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz” demiş. İnşallah S – 400 konusunda milli bütünlük gösteren AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Partili milletvekillerimiz de aynı birlik ve bütünlük görüntüsünü çizerler.

http://www.anadolugazetesi.com/makale/ya-ataturk-olmasaydi-.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın