İlk yapı, 360 yılında İstanbul’u Bizans İmparatorluğu’nun başkenti yapan Constantine döneminde, Roma döneminden kalma ahşap örtülü ve bazilikal planlı eski bir tapınak üzerine inşa edilmiştir.
Bu son yapıyı Batı Anadolu’da yaşayan iki mimar Aydınlı Anthemios ve Miletoslu İsidoros’a emanet etmişler. Son yapı, Bizans’ın en ünlü imparatorlarından olan İustinianos döneminde 10 bin işçi ile altı yıl gibi bir sürede bitirilmiştir.
15. yüzyılda iki ve 16. yüzyılda iki olmak üzere toplam dört adet minare yapıya eklenmiş, 1847-48 yıllarında ünlü İtalyan mimar Fossati kardeşler yapıyı restore etmiştir.
Ayasofya mozaikleri yapımında metalik mozaik, cam mozaik ve taş mozaik olmak üzere üç farklı türden mozaik kullanılmıştır. Sizlere bahsedeceğimiz ilk mozaik “İmparator Kapısı” kemer alınlığındaki İmparator VI. Leon tasvirinin bulunduğu mozaik…
İsa çeşitli taşlarla süslenmiş tahtta otururken İmparator Leon ona yalvarıyor. İsa sol elinde açık bir Yohannes incili tutuyor. Gözüken yazı ise şu: “Barış sizinle olsun, ben dünyanın nuruyum.”
Ancak Cebrail’in Ayasofya’nın koruyucusu olduğuna dair bir inanış olması sebebiyle bu sahnede Cebrail yer almaktadır. Peki VI. Leon neden İsa’ya böyle yakarıyor? Yüzünde belli ki bir pişmanlık var…
Onun sebebini de anlatmadan geçmeyelim. Bir gün Leon’un sevgili eşi Theofano hayatını kaybediyor ve Leon yeniden evlenmek istiyor. Ancak o dönemlerde öyle ikinci kez evlenmek günah sayılıyor. Leon ise tahtın bir varisinin olmadığını, o yüzden evlenmesinin şart olduğunu söylüyor. Din adamlarından onay aldıktan sonra Leon bir daha evleniyor.
Bu seferki gelininin adı Zoe, kendisi oldukça güçlü bir adamın kızı. Leon evleniyor evlenmesine ancak kısa süre sonra Zoe de ölüyor. Leon, din adamlarına bir daha evlenmek istediğini, çocuğunun olmadığını söylüyor. Bu kez Eudokia Baïana ile evlenen Leon’un yine şans yüzüne gülmüyor ve genç eşi evlendikten bir yıl sonra hayatını kaybediyor. Buradaki yakarışların sebebini anlamışsınızdır sanırım…
Gelelim bir diğer önemli mozaiğe… Güney galeride yer alan Deesis Mozaiği, yalnızca Ayasofya’da değil, tüm dünyada bulunan en güzel mozaiklerden biri olarak kabul görmektedir.
İsa’nın üzerinde altından epitrachelion ve khiton üzerine mavi renkli bir himation vardır. Sağ eliyle takdis (kutsama) işareti yapmakta, sol elinde ise altın kaplamalı bir incil tutmaktadır.
Vaftizci Yahya’nın ise çölde yaşadığını belirtmek için hırpani bir şekilde tasvir edildiğini görüyoruz. Vaftizci Yahya’nın arkasında, “Yol Gösterici” anlamına gelen “Prodromos” yazıyor.
Elbette, bu muhteşem mozaikleri ve Ayasofya‘nın duvarlarından taşan o destansı soluğu bizzat yerinde solumak lazım. O yüzden olur da yakın bir zamanda Ayasofya’ya yolunuz düşerse deneyimlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.
İlk yorum yapan siz olun