Av. Setrak Davuthan
Demokratik haklardan vazgeçmek mi? diye başlık atmıştım 06.07.2018 tarihli Agos’ta yayımlanan makalemde*.
Yanlış yapıyorsunuz seçilmiş beyler. İbret ve şaşkınlıkla karşılıyorum dile getirilen görüşleri. Bir düzenlemenin geçici olması onun hukuka aykırı olduğu gerçeğini kesinlikle ortadan kaldırmaz.
VGM.den gelen düzenlemeyi şurada burada görüşüp yönetimlerdeki boşlukların giderilmesi için istişarelerde bulunulacak gibi beyanlar, yürürlükteki yasal ve edinilmiş hakları çiğnemekten ileriye gidemez.
Gerek mülga 2762 sayılı Vakıflar Yasası ve gerekse yürürlükteki 5737 sayılı yeni Vakıflar yasasının 6/2 md.i cemaat vakıfları yöneticilerinin -atamayla değil- mensuplarınca kendi aralarından seçilecek kişilerce idare edileceğini amirdir.
İşte VGM. Düzenlemesi bu yasal zorunluluğa aykırıdır. Düzenlemeye geçicidir demek suretiyle onu hukuka uygun hale getirmek mümkün değildir.
Lütfen açın okuyun beyler. Cemaat vakıflarının mensuplarınca seçilecek heyetlerce idare edilme hakkının ne suretle ve nasıl kazanıldığını açıklamağa çalıştığım söz konusu makalemi.
Cemaati olmayan vakıfların ısdar edilen düzenlemelerden faydalanmasının uygun olabileceğine dair açıklanan görüşler tamamen yasal dayanaktan yoksun, hukuki hakikat ve şeniyetlerle taban tabana zıt, sahip olunan demokratik hakları yitirme yolunu açmağa yönelik talihsiz ve tehlikeli açıklamalardır.
Dağıtım ve gereği için İstanbul dışındaki iller bölge Müdürlüklerine gönderilen talihsiz düzenleme, üzülerek ifade etmek gerekir ki mevcut yönetim kurullarını yasaya aykırı davranmağa davet eden, hukuka uyarlılık bulunmayan idari bir tasarruftur.
VGM Genel Müdürü Sn. Dr. Adnan Ertem’in bu düzenlemenin kanuna uygun olduğunu söyleyebileceğine ihtimal dahi vermek istemiyorum.
Yine 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun Geçici 2. md.i “Bu kanunun ilgili maddelerinde düzenlenmesi öngörülen yönetmelikler en geç altı ay içinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler çıkarılıncaya kadar mevcut düzenlemelerin bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur “şeklindedir. Bu maddeye göre yayımlanan yönetmeliğin cemaat vakıflarının yöneticilerinin seçimine ilişkin hükümleri seçim uygulamalarından kaynaklanan idari davalar gerekçe gösterilerek, 19.01.2013 tarih ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak seçimle ilgili 29,30,31,32 ve 33. maddeler yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca bu hususta yeni düzenleme yapılıncaya kadar mevcut yönetim kurullarının göreve devam edeceklerine dair bir genelge yayınlanmıştır. Üzerinden geçen uzunca süreye rağmen yürürlükten kaldırılan hükümler yerine yenisi konmamıştır. Bu hususun, İdare Hukuku kuralları çerçevesinde İdarenin bir hizmet kusuru olduğunu açıkça söyleyebiliriz.
Yönetmelik yasanın üzerinde değildir. Yasada yöneticilerin seçimle işbaşına geleceklerine dair hüküm doğrultusunda seçim yapılması için düzenleme yapılması İdarenin sorumluluğundadır. Dikkatle okuyacak olursak Geçici 2.madde, yönetmeliğin yayınlanmasına kadar mevcut düzenlemelerin kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğine dair hüküm içermektedir. Bu hüküm dikkate alındığında kanımca seçimlerin yapılmasına herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır.
Vakıfların iş ve işlemlerinin devamlılığı için bir düzenleme yapılıncaya kadar şeklindeki masumane gerekçe, her ne kadar yöneticilerin kulağına hoş gelse de böyle bir genelgenin hukuka uygun olmadığını vurgulamak gerekir. Mevcut yöneticilerin seçme ve seçilme haklarının üstün tutulması yolunda siyasi iktidarla diyalog içine girmeleri ve bu yönde kuvvetli bir irade göstermeleri gerektiğini de hatırlatmayı bir hukukçu olarak görev addetmekteyim.
Talep edilmesi gereken geçici ve hukuka aykırı, zevahiri kurtarma kabilinden bir düzenleme değil, demokratik ve insan haklarına saygılı bir düzenlemenin yürürlüğe konması şeklinde olmalıdır.
*Aşağıdaki linkten bahsi geçen yazıya ulaşılabilir.
Amaç fiili durum yaratarak demokratik haklardan vazgeçmek mi?
İlk yorum yapan siz olun