İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

HAKSIZ KAHYA MESELİ

Rab İsa Mesih bir keresinde öğrencilerine şu meseli anlattı: 
«Zengin bir adamın bir kâhyası varmış. Kâhya, efendisinin mallarını çarçur ediyor diye efendisine ihbar edilmiş. Efendisi kâhyayı çağırıp ona, `Nedir bu senin hakkında duyduklarım? Kâhyalığının hesabını ver. Çünkü sen artık kâhyalık edemezsin’ demiş.
«Kâhya kendi kendine, `Ne yapacağım ben?’ demiş. `Efendim kâhyalığı elimden alıyor. Toprak kazmaya gücüm yetmez, dilenmekten utanırım. Kâhyalıktan kovulduğum zaman başkaları beni evlerine kabul etsinler diye ne yapacağımı biliyorum.’
«Böylelikle efendisine borcu olanların hepsini tek tek yanına çağırmış. Birincisine, `Efendime ne kadar borcun var?’ demiş. «Adam, `Yüz ölçek zeytinyağı’ karşılığını vermiş.«Kâhya ona, `Borç senedini al ve hemen otur, elli ölçek diye yaz’ demiş.
«Sonra bir başkasına, `Senin borcun ne kadar?’ demiş. «`Yüz ölçek buğday’ demiş öteki. «Ona da, `Borç senedini al, seksen ölçek diye yaz’ demiş.
«Efendisi de, dürüst olmayan kâhyayı, akıllıca davrandığı için övmüş. Gerçekten bu çağın insanları, kendilerine benzer kişilerle ilişkilerinde, ışıkta yürüyenlerden daha akıllı oluyorlar. Size şunu söyleyeyim, dünyanın aldatıcı servetini kendinize dost edinmek için kullanın ki, bu servet yok olunca sizi sonsuza dek kalacak konutlara kabul etsinler. 
Rab İsa Mesih sözlerine şöyle devam etti: «Küçücük bir işte güvenilir olan kişi, büyük işte de güvenilir olur. Küçücük bir işte dürüst olmayan kişi, büyük işte de dürüst olmaz. Dünyanın aldatıcı serveti konusunda güvenilir değilseniz, gerçek serveti size kim emanet eder?  
Başkasının malı konusunda güvenilir değilseniz, kendi malınız olmak üzere size kim bir şey verir?
Patrik Hazretleri, sözlerine devam ederek şöyle dedi: “Rab İsa Mesih’in anlattığı mesellerin içinde, tarih boyunca, belki de en yanlış anlaşılanı bu mesel, yani Haksız Kahya Meseli olmuştur” diyerek, sözlerine devam etti: “Çoğu insan bu meselle, Efendimiz’in haksızlığı övdüğü sanmıştır. Oysa verilmek istenen ders tam aksidir. Efendimiz, Allah’ın işine kendini adamış olan kişilerin de, dünya işleriyle uğraşanlar kadar akıllı ve becerikli olmalarını salık vermiştir. Bu meselin ana teması da işte budur” dedi.
(11.03.2006 tarihinde Patrik Mesrob II. Hazretlerinin Feriköy Surp Vartanants Kilisesi’nde verdiği vaazdan bir bölüm)
Kaynak: Lraper

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın