İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lviv gezilecek yerler

Sizler için hazırladığımız bu rehberi okuduktan sonra hemen Lviv uçak bileti satın alıp bu güzel şehri ziyaret etmek isteyeceksiniz.

Lviv gezilecek bölgeler

Şehrin altını üzerine getirmeniz için hem süre hem enerji gerek. Her neyse ki gezilecek ve görülecek yerlerinin derhal hepsi adım atma mesafesinde. Yorulduğunuzda dinlenebileceğiniz muhteşem mekanlar ve insanı şehirde değil de doğada hissettiren şahane parklar var. Gezilecek bölgeleri Google Map haritada işaretleyip tek tek ziyaret etmeye bakın. İster kısa bir haftasonu kaçamağı yapın ister 1 haftalık uzun bir dinlence rotası olarak düşünün, kent her yönüyle misafirlerini doyum edecek zenginliğe ve çeşitliliğe haiz. Keşfe şehrin kalbi Rynok Meydanından başlayın.

1. Rynok Meydanı

UNESCO Listesindeki zamanı bölgeyi gezince Lviv’in niçin Ukrayna’nın kültür başkenti bulunduğunu kolayca anlıyorsunuz. Orijinal hali büyük bir yangında yok olan meydan 16 yüzyılda baştan aşağı tekrardan yapılmış. Meydanı çepeçevre her biri değişik mimari motif ve renklere haiz renkli binalar sarmalamış. Meydana oluşturulan dar Arnavut kaldırımlı sokaklar sayılamayacak kadar fazlaca nefis cafe ve restorana ev sahipliği yapıyor. Her biri ziyaret edilmeyi hakkedecek kadar garip ve güzel.

Meydanın tam da kalbinde 14. yüzyılda inşa edilmiş Belediye Binası (Town Hall) yükseliyor. Meydanın güzelliğine tanık olmak için yüksekliği 65 metre olan 408 basamaklı Belediye Binası kulesine çıkmak Lviv gezisinde yapılacak ilk şeylerden biri olmalı. Meydandaki çevreleyen 3 yada 4 kattan oluşan 44 binanın bir çok 3 pencereli tek tip boyutlara haiz. Vergisiz olarak izin verilen maksimum pencere 3 olduğundan, dört yada daha çok penceresi olan binalar aşırı derecede varlıklıların evi anlamına geliyor.

Öteki köşesinde yer edinen Lviv Coffee Manufacture adlı cafe, kuleden inince yorgunluğunuzu atmanız için gidebileceğiniz zamanı bir kahve dükkânı. Kahve kültürü Osmanlı’dan Avusturya’ya, oradan Lviv’e gelmiş. Kentin ilk kahvesinin bu binanın alt katında içildiği söyleniyor. Miğferinizi takıp alt kattaki maden ocağı benzeri odalarında alevli kahve içebilirsiniz bir ihtimal. Dileyen için de binanın içinden geçilerek gidilen şahane bir bahçesi de var.

Rynok Meydanı’nın dört köşesinde Yunan tanrıları Diana, Neptün, Adonis ve Amphitria’yı simgeleyen heykelli çeşmeler dikili. Meydanındaki en meşhur binalardan 4 numaralı Black House şimdilerde Lviv Zamanı Müzesi olarak kullanılıyor. Ben Lviv’deyken restorasyon emek harcamaları vardı. Derhal yakınında karşı sokakta ise 1960’lardan beri açık olan Eczane Müzesi meydanda görülecek bölgeler içinde.

Dışarı çıkınca ağzımız tatlansın diyorsanız derhal öteki köşede yer edinen Drunk Cherry adlı dükkândan meşhur vişne likörünü tadın, doğal olarak kuyruğa girmeye sabrınız var ise. Lviv’de aceleye gerek yok, hizmetler yavaş yapılıyor, nereye giderseniz sabırlı olmaya çaba edin. Enerjiniz tavan yapsın istiyorsanız azca ötedeki Lviv El Yapımı Çikolata dükkanına dalın. Hem görsel hem lezzet açıdan insanı baştan çıkaran envaı çeşit çikolata var.

2. İtalyan Avlusu

Bir zamanlar şarap, kumaş ve kürk ticaretiyle uğraşıp servet kazanmış, şehrin en varlıklı adamı Yunan tüccar Konstanty Korniakt tarafınca yaptırılan Korniakt Sarayı’nın kemerli sütunlarla çevrili iç avlusu İtalyan Avlusu (Italian Courtyard) alımlı. Endülüs’te gördüğüm avlulara benziyordu. Rynok Meydanı’ndaki Siyah Binanın sağındaki pasajdan gidiliyor.

Polonyalı mimar Piotr Barbon tarafınca meydana getirilen 438 senelik saray 1640’te, Osmanlının Viyana kuşatmasında kaybetmesine yol açan kişilerden Jakub Sobieski tarafınca satın alınmış. 100 yıl ilkin ise Lviv kent yetkilileri bu binayı satın alarak burada Kral Jana III isminde bir müze açmışlar. Şimdi Lviv Tarih Müzesi’nin bir parçası. Polonya kraliyet dönemine ilişkin Rokoko mobilyaları, saatleri, madalyonlar koleksiyonu ve kıymetli gümüş eşyalar sergileniyor. Kolla çevrilen müzik aletini gözden kaçırmayın. Bazen İtalyan avlusunda caz ve klasik konserler düzenleniyor. Bir ihtimal denk gelebilirsiniz.

3. Dormition Katedrali

Lviv’de görmeniz ihtiyaç duyulan fazlaca sayıda kilise ve katedral var. İtalyan Avlusunun arka taraflarına konumlanan Dormition Katedrali de bunlardan biri. Lviv’in en göze çarpan simge yapılarından. Tüccar Konstantin Kornyakt’ın fonladığı kilise, Ortodoks cemaatinin mekanıydı. Mukaddes Bakire Meryem’in Varlığı Kilisesi adıyla da anılan (Assumption of the Blessed Virgin Mary) Dormition Katedrali’nin iç mekanları 17. ve 18. yüzyıllardan kalma resimlerle dekore edilmiş.

Katedral kompleksi, bir basımevi, kütüphane, okul ve müzeden oluşan bir mimari şaheserler bütünü. Kilisenin eski taş tonoz giriş kapısından geçip girilen avlusundan Üç Azizler Şapeli’ne geçin. Burası da Dormition Katedrali’nin bir parçası.

4. Dominican Katedrali

Dormition Katedrali’nden çıkıp da Lviv’in Ortaçağ Surlarının kalıntılarının yanından geçip de erişilen meydanda her gün sahaflar pazarı kuruluyor. Burada çeşitli eski kitap, plak ve ev eşyaları satılıyor. Lvivlileri seyretmek için de keyifli bir meydan. Parkın ortasında bir elinde kitap bir elidne tahıl tutan, Ukrayna topraklarında ilk matbacısın Ivan Fedorov’un anıtı yer ediniyor.

Parkın derhal yanıbaşında gene görkemli başka bir kilise olan Barok tarzındaki Dominican Katedrali yer ediniyor. Cephesindeki Latince yazıtta “Soli Deo Honor et Gloria (Tek Tanrıya, Şerefe)” yazıyor.

Bu katedralin derhal solunda da Lviv Museum of the History of Religion (Lviv Din Zamanı Müzesi) ilgisi olanların ziyaret edebileceği bir müze.

5. Arsenal Tabanca Müzesi

Arsenal Binası, 16. yüzyıldan günümüze kadar kalan müdafa amaçlı yapılmış birkaç binadan biri. 1571’de ateş tarafınca neredeyse tamamen yok edilen yeni bir bina 1575’te tekrardan inşa edilmiş. Sert ve kasvetli bir görünüme haiz bina 18. yüzyılda ise gayri resmi hapishane olarak kullanılmış.

Bu zamanı bina 1991’den bu yana Lviv Zamanı Müzesi’ne bağlı Lviv Arsenal (Tabanca Müzesi) olarak hizmet veriyor. Ukrayna’da bu türdeki tek müze. Koleksiyonu, çeşitliliği ve eşsizliği ile etkileyicidir. Bronz toplar, baltalar, silahlı aletler, askeri emirler ve dünyanın 30 ülkesinde toplanan öteki birçok eşya sergileniyor.

Müzenin altında Under Arsenal Restaurant adlı hangar taş kemerli devasa bir mekân var. Salonun bir köşesinde devasa elektrikli motorun çevirilmiş olduğu bir mangal var. Masaya serilen kâğıdın üstünde servis yapılıyor ve çatal, bıçak ve tabak kullanılmıyor. Restoranın her bir kemerinin dört bir tarafında musluk ve lavabolar var. Uzun bir sırayı göze almanız gerekiyor.

6. Ermeni Mahallesi

Şehrin en eski mahallelerinden biri Ermeni Mahallesi, 13. yüzyılda Moğol-Tatar istilasıyla yargı sürdüğü yıllarda, Ermeni krallığının eski başkenti Kars’ta yer edinen Ani’yi bırakıp kaçan Ermeniler için bir sığınak olmuş. Kentin şimal kısmında yer edinen mahallede Ermeniler kiliselerini, okullarını, kütüphanelerini, hastanelerini ve tiyatrolarını kurmuşlar. O dönemlerde Lviv şehri, Venedik ve Amsterdam ile beraber Avrupa’nın üç ana Ermeni merkezinden biriydi.

Doğu Hristiyan kültürünün emsalsiz ruhu burada canlanıyor. Binaların büyük çoğunluğu 16. yüzyıldan kalma. Duvarlarının kalınlığı 1,5 metre olan Ermeni Katedrali, etkisi altına alan bir iç mekâna haiz. Duvarlarındaki resimlerin bazıları 600 yıldan daha eski. Tapınağın kubbesi mozaiklerle dekore edilmiş.


http://www.sariyermanset.com/lviv-gezilecek-yerler-8989h.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın