İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tepeleri dolaşıp gittim

24 Temmuz’da Ermenistan sınırını geçtiği için tutuklanıp önceki gün tahliye edilen 16 yaşındaki Umut Ali Özmen, dün özgür biri olarak babasıyla başkent Erivan’da dolaştı. Ermenistan’ı merak ettiğini ve ‘aksiyon için’ sınırı geçtiğini anlatan Umut Ali, sorularımızı şöyle yanıtladı:

‘BİR BARDAK SU İÇECEĞİM’

O gün ne oldu? Sınırı nasıl geçtin?

Yaylada saat 12.00 civarıydı, 18.00’e kadar boşum, iş yok. Geziyordum, doğa fotoğrafları çekiyordum. Ermenistan bayrağını gördüm. Dedim, niye olmasın? Bir gideyim. Çıktım tepeye, baktım, en yakın yerleşim yeri çok uzak. Dedim gideceğim.

Nereye?

O en yakın yerleşim yerine. Gideceğim, bir bardak su içeceğim. Ne olursa olsun…

HEYECAN, MERAK, AKSİYON

Neden böyle bir arzun var?

Heyecan, merak, aksiyon. İlk tepeyi indikten sonra Ermeni askerlerinin yoluna indim. Dedim, rahatım yerinde, gitmeyeyim. Düşündüm. Dedim boş ver, heyecan lazım hayata. Yoldan gitmedim. Biraz daha zor olsun diye tepeleri dolaşıp gittim. Üç dört saat yürüdüm hiç durmadan. Baktım beni durduran yok, eden yok. Durdurana kadar gideyim, dedim. Tel örgüler çıktı karşıma. Bir yerleşim yerinin etrafı tel örgüyle kaplıydı. Bir kırmızı kapı vardı. Kapı kilitli. Tırpanla ot biçen bir Ermeni gördüm. Bağırdım. Arabayla geldi. ‘Water’ dedim, su var mı? Anlamadı. Kafasını salladı ‘Görürsün’ anlamında. Askerleri aramış. Beş dakika geçmedi, sınırı koruyan Rus askerleri geldi. Silah çektiler. Ellerimi kafamın üstüne koydurup diz çöktürdüler. ‘Bomba var mı?’ dediler. Elimde poşet vardı. Telefonumu açtılar. Kayıtlar vardı, sınırı geçince çekmiştim. Dediler ‘Burası Ermenistan’. Tabii biliyorlardı.

‘AZERİ AJANI OLABİLİRSİN’

Üzerinde iki kimlik mi vardı?

Ağabeyimin kimliği yanımdaydı. Şans eseri almıştım. Hiç aklımda yoktu ki Ermenistan’a geçmek. Rus askerleri silah zoruyla telefonumu açtırdılar. Normalde yapmazdım. Fotoğraflarda, hiçbir taş bile yok, düz araziden tanıdılar Ermenistan’ı. Dediler ‘Ne işin var burada?’ İlk başta ‘Kayboldum’ dedim. Sonra gözlerimi bağladılar. Karakola götürdüler, odaya attılar. Her taraf perdeli. Üç asker ve bir Azeri geldi. Beni sorguladılar. Sonradan gerçeği söyledim. ‘Ermenistan’ı merak ettiğim için geldim’ dedim. Ulusal Muhafızlar’a teslim edip Erivan’a Ulusal Güvenlik Servisi’ne getirdiler. Tercüman vardı. Saat 01.00-02.00 sıralarındaydı. Benim ne olduğumu bilmiyorlardı. Terörist miyim neyim, adamlar da haklı. Sorguladılar. ‘Sen teröristsin. Sizin yaşadığınız bölgede çok Azeri var. Azeri ajanı olabilirsin’ dediler. Dedim ki ‘Ben Türküm, Türk kimliğim var’. Sahte olabilir diye inanmadılar. Sabah 06.00’ya kadar beni sorguladılar. Sonra kodese koydular. İkinci gün avukatım geldi. Erivan Belediyesi atamış. 18’den küçük olduğum için babam yerine geçen yasal temsilci görevlendirdiler. Müfettiş bana dedi ki ‘İki aylık bir tutuklama olacak’. Dedim ki ‘Benim okulum var, öğrenciyim’, dinlemediler. Avukatım mahkemede itiraz etti. ‘Kızılhaç’ın çocukların kalabileceği bir merkezi var, oraya verelim. Hapishanede kötü etkilenebilir’ dedi. Fakat mahkeme iki ay tutuklu kalmama karar verdi. En son 19 Eylül’deki duruşmada ‘Türkiye’den kimliğin bildirildi, Türksün’ dediler. Kefaletle serbest bırakılmama karar verildi.

KARAMSARLIĞA KAPILDIĞI AN

Cezaevinde iki ay nasıl geçti?

Gayet iyi davrandılar. Azerice bilen bir gardiyan vardı. Tek başıma hücrede kalıyordum. 20 gün sonra televizyon getirdiler. Tüm kanallar Rus ve Ermeni kanalıydı. Yemek ve kahvaltı az geliyordu.

Karamsarlığa kapıldığın oldu mu?

Başlarda ciddiye almamıştım. En fazla bir hafta sonra giderim diyordum. Moralimi yüksek tutuyordum. İkinci itiraz mahkemesinde müfettiş, ‘Üç yıla kadar hapis verilebilir’ dedi. Ben de ‘Üç yıl zaman geçmez hücrede’ dedim. O zaman karamsarlığa kapılmıştım.

TİFLİS’TE UMUT ALİ TRAFİĞİ

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Umut Ali Özmen’in Gürcistan’a geçebilmesi için gereken pasaport yerine geçecek bir belgenin Türkiye’den temin edilmesini istedi. Bunun üzerine Türkiye’nin Tiflis Büyükelçiliği, belgeyi Gürcistan’daki bir sınır kapısına iletmeyi teklif etti. Ancak Ermenistan makamları, belgenin başkent Erivan’a ulaştırılmasını istedi. Türk Büyükelçilği ise belgeyi Tiflis’teki Ermeni meslektaşına vermeyi önerdi. Ermenilerin kabul etmesi üzerine Umut Ali’yi Gürcistan üzerinden Türkiye’ye getirecek belge, Erivan’a iletilmek üzere Ermeni Büyükelçiliği’ne teslim edildi. Ailenin bugün Tiflis üzerinden Kars’a gelmesi bekleniyor.

EN ÇOK GALATASARAY’I MERAK ETTİM

Türkiye’yi özledin mi?

Çok özledim. En çok da Galatasaray’ı merak ettim. Transferleri, şampiyonlar ligini… Bugün (önceki gün) Ulusal Güvenlik Servisi’nde müfettiş ve tercümanımdan rica ettim. Dedim ki Galatasaray’ın haberlerine bakalım. Telefondan gösterdiler. Lokomotif Moskova’yı üç 3-0 yenmişiz. (Gülüyor) Artık aileme kavuşmak istiyorum. Okuluma en başta… En fazla korktuğum da devamsızlıktan ötürü okuldan atılmaktı.

Sınırı bir daha geçmeyeceksin herhalde?

Yok, bir daha geçmem.

İsmail Saymaz


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/tepeleri-dolasip-gittim-40969018

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın