İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk İdeali

Sevan Nişanyan

“Güneş doğmadan siren sesleriyle uyandığınız gün virüsler için kıyamet vaktinin geldiği andır. Nökerler tüm nefretiyle kapılarınızı tekmeleyecek. Karınızı, kızınızı, oğlunuzu dipçik darbeleri ile etkisiz hale getirecek. Hepinizi esir alacaklar. Yaşlıları, sakatları ve zayıf olanlarınızı oracıkta gebertecekler. Sağlam olanlarınız ise imparatorluğa katkı sağlamak için köle olarak çalıştırılacak. Tüm mal varlığınıza el konulacak. Cesetlerinizden de enerji olarak faydalanacağız. Krematoryumlar cayır cayır yanacak. Yok olacaksınız, tarihten silineceksiniz. Türk topraklarında Türk’e kafa tutmanın diyetini ödeyeceksiniz. Cumhuriyet rejiminin rahatlığını bir daha asla göremeyeceksiniz. Bize mukavemet eden herkes postallarımızın altında inim inim inleyecek. Çünkü artık bu topraklarda Yunan töresi demokrasinin değil Yüce Tigir’in hükmü sonsuza dek sürecek. Tigir:Er Düşünce Sistemi yeni Türk ırkının biricik klavuzu olacak. Demokrasi yok! Merhamet yok! Barış yok! Çünkü Barış korkaklara göredir!”

Demiş Süleyman Çakır adını kullanan bir yiğit. İlk bakışta “ergen Neonazizmi” deyip geçiyoruz. Sonra düşünüyoruz: Cumhuriyet eğitiminin damıtılmış özüdür bu. İkircikli laflar ayıklandıktan sonra kalan temeldir. Türk ideali!

TSK mensupları kaç kuşaktan beri bu hayalle eğitildi. “Vatan mevzubahisse gerisi teferruattır” diyenler aslında bunu kastettiler. “Yeniden Milli Mücadele” diyenlerin nihai rüyası buydu.

Türkiye’nin Batı’yla ilişkisi her zaman sorunluydu. Kerhen taşınan bir yüktü. Sanırım 90’ların sonunda asker ve sivil çevrelerde “artık yeter, eylem zamanı” diyen zümre ağır basmaya başladı. Tasarladıkları şey alelade bir askeri darbe değildi. Temelli bir rejim değişikliği planladılar. 2007’ye doğru süreç hızlandı.

Kim bilebilirdi ki eylemlerini Erdoğan’a karşı değil, Erdoğan’la birlikte yürürlüğe koyacaklar!

Düşünürsen aslında mantıklı olan buydu. İslam, tasarladıkları düzenin rakibi değildi, doğal müttefikiydi. İslami söylemi kullanmadan kitleleri yanlarına alamazlardı. Türk milliyetçiliğinin soyut nefretini İslam’ın gavur düşmanlığıyla birleştirince ortaya çıkacak sinerjinin önünde hiçbir kuvvet duramazdı.

Muhtemelen de duramayacak.

Yeni iktidar planını 2010’dan sonra devreye soktular. 15 Temmuz 2016’da zafer kazandılar. İçte onlara direnebilecek hiçbir organize güç kalmadı. Geçmiş olsun.

Dışta nasıl ve nerede durdurulur diye düşünmek lazım.


http://nisanyan1.blogspot.com/2018/09/turk-ideali.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın