Dünyadaki tüm Keldanilerin patriği Raphael Sako önceki gün, Irak’ın Başkenti Bağdat’ta Hristiyan bir aileden 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın arka planında güvenlik zaafiyetinin olduğunu ifade etti.
Sako yaptığı açıklamada, “Üzülerek belirtmek isterim ki, hırsızlık veya intikam alma için olduğu söylenen olayda kimliği belirsiz kişi veya kişilerin Hristiyan doktoru, eşini ve annesini canice katlettiği haberini aldık’’ ifadelerini kullandı.
Olayın meydana gelmesinde güvenlik zaafiyetinin olduğunu savunan Patrik, vatandaşların mallarının ve canlarının korunması için Hükümetten tüm tedbirlerin alınmasını ve cinayeti işleyen kişi veya kişilerin bulunarak adalete teslim edilmesini talep etti. Ayrıca eğitim, medya ve dini çevrelere seslenen Patrik, ‘barış kültürü, başkasının hayatına saygı duyma ve ortak yaşam alanı’’ gibi değerlerin hayata geçirilmesini istedi.
İçişleri Bakanlığından konuyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı, ancak önceki gün emniyet kaynaklarından gelen açıklamada, ‘’Bağdat’ın doğusunda bir eve silahlı saldırganlar tarafından yapılan baskında bir doktor ve iki aile efradı uğradıkları bıçaklı saldırıda hayatlarını kaybetti’’ ifadeleri yer aldı. Açıklamada ayrıca, silahlı saldırganların Cuma gecesi ilerleyen saatlerde eve saldırdığını ve cinayetin ardından aileye ait paraları ve değerli eşyaları çaldığı bildirildi.
Tüm ailenin doktorluk mesleğini icra ettiğine işaret eden açıklama kurbanların kimliğine yer verdi: Haşim Şakik Meskuni, Şeza Malik Danu ve annesi Hayriye Davud.
Öte yandan Irak’ta Hristiyan bloğunu temsil eden Verka Grubunun Başkanı Joseph Slewa, öldürülen ailenin olayında emniyet güçlerinin suskun kalmasını ‘korkunç bir durum’ olarak gördüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Slewa, ‘’Olayla ilgili detaylı bilgim yok. İşlenen suçun ardında hırsızlık olduğu değerlendiriliyor. Ancak İçişleri Bakanlığının herhangi bir açıklamada bulunmaması ve olay karşısında sessiz kalmasına çok şaşırdım” dedi.
Slewa sözlerini şöyle sürdürüyor, “Yaşanan olay ve bunu yapanlar hakkında takip kararı çıkmamasından güvenliğin ne kadar kırılgan olduğunu görebiliriz. Bana göre suçun arkasında sadece olağan bir hırsızlık dışında başka sebepler de yatıyor. Örneğin Bağdat’ta yaşayan diğer Hristiyan ailelere gözdağı vererek bunların kaçmasını ve ardında bıraktıkları mallara konmak gibi” dedi.
Ayrıca olaya ilişkin açıklamasında Hristiyan ailenin yaşadığı olayı “Korkunç bir suç” şeklinde niteleyen Irak merkezli Asuri İnsan Hakları Gözlemevi, olayın faillerini bularak mahkeme önüne çıkarması için Hükümetin acil harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Gözlemevi, kendisine yakın bir medya kuruluşunda, “Irak Hükümetine, vatandaşlarını korumak ve onlara karşı güvenlik sorumluluğunu yerine getirmesi için çağrıda bulunuyoruz. Iraklıların gönüllerine korku ve endişe veren bu tür suçlar, Hristiyan vatandaşların yalnızlaştırılmasına sebep olur. Aynı zamanda bu olaylar, geriye kalan Hristiyanlardan Irak’ta yaşamaya devam etmek isteyen vatandaşların veya tekrar buraya gelmek isteyen gurbetçilerin ümitlerini söndürüyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İlk yorum yapan siz olun