Ermenistan, Tatev Manastırı ve Vorotan Kanyonu’nu UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil etmek için resmi başvuruda bulundu. Bu duyuru, Mimarlık ve İnşaat Ulusal Üniversitesi’nde düzenlenen bilimsel konferansta yapıldı. Sputnik Armenia’nın bildirdiğine göre, Uluslararası Mimarlık Akademisi profesörü Narine Tyutcheva, girişimin hem tarihi ve kültürel değerlerin korunmasına hem de ulusal kimliğin güçlendirilmesine yönelik olduğunu ve Ermenistan’ın tarihi miras haklarını pekiştirmeyi amaçladığını belirtti.
Proje, “RE-school” projesi kapsamında çeşitli vakıflar ve Ermenistan Eğitim Bakanlığı’nın araştırma merkezi işbirliğiyle gerçekleştirildi. Başvuru dosyasına göre, korunacak alan 7490 hektar, tampon bölge ise 20.000 hektarı aşıyor. Bu çok katmanlı bölge, 9. yüzyıldan kalma Tatev Manastırı, manastır yapıları, antik kiliseler ve mezarlıkların yanı sıra neolitik dönemden 19. yüzyıla kadar uzanan zengin biyoçeşitliliğe sahip Vorotan Kanyonu’nu kapsıyor.
Başvuruya ayrıca arkeolojik alanlar, eski yollar, köprüler, su temin sistemleri ve kervansaraylar da dahil edilecek. Tyutcheva, bu alanların 1995 yılından beri UNESCO’nun geçici listesinde yer aldığını, ancak şimdi bilimsel, mimari ve toplumsal alanların ortak çabalarıyla sürece yeni bir ivme kazandırıldığını ifade etti.
Başvurunun onaylanması durumunda, uluslararası işbirliği genişleyecek, Syunik bölgesinde sürdürülebilir turizm gelişecek ve bölgede sosyo-ekonomik kalkınma hızlanacak. Uzmanlar, Ermenistan’ın dünyaya sadece tarihi anıtlar değil, kültür, doğa ve toplulukların etkileşim modelini de sunabileceğini ve bunun küresel istikrarsızlık döneminde özellikle değerli olduğunu vurguladılar.
Mimarlık ve İnşaat Ulusal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Vardges Yedoyan, konferansın öğrencilere gerçek süreçlere katılma fırsatı sunduğunu ve tarihi-kültürel değerlerin modern mimari uygulamalara nasıl entegre edilebileceğini gösterdiğini belirtti. Alanın korunması, çağdaş gereksinimlere uyarlanması ve yerel toplulukların yönetim sürecine dahil edilmesi konuları ele alındı.
Konferansta ayrıca başarılı uluslararası örnekler paylaşıldı, sürdürülebilir turizm organizasyonu ve kurumlar arası işbirliği gibi temel zorluklar tartışıldı. Kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasında genç neslin katılımının kritik önemi vurgulandı.
Yorumlar kapatıldı.