Türkiye Ermeni Soykırımını neden inkâr ediyor?
Taner Akçam’a göre, Türkiye’de Ermeni Soykırımı’nın inkârı iki nedene dayanmaktadır.
Birincisi misilleme korkusu, ikincisi kimlik sorunudur, ancak Türkiye demokratik bir toplumsa bunların ikisi de aşılabilir.
Bu açıklamayı, NEWS.am’in “Güç Faktörü” programında “Soykırımcı Devletin Kökenleri” başlıklı yeni kitabının Ermenice çevirisini tanıtmak üzere Ermenistan’da bulunan ünlü Türk tarihçi ve Ermeni Soykırımı uzmanı Taner Akçam yaptı.
“Türkiye’nin Ermeni Soykırımı’nı inkâr etmesinin nedenlerinden biri, tanınmanın sonuçlarının ne olacağının belirsiz olmasıdır.
Çünkü tarihi hatanızı kabul ederseniz, bir şekilde onu düzeltmeniz gerekir.
Türklerin çoğunluğu da bu konuda şüphe duyuyor.
Yıllar geçtikçe, özellikle Türkiye’de büyük bir dönüm noktası olan Hrant Dink suikastından sonra, geçmişte bir şeylerin yanlış gittiğine dair yaygın bir algı oluştu.
Ancak Ermeni Soykırımı’nı tanırsak, bundan sonra ne olur?
Tazminat burada çok ciddi bir konu ve bu, Türk hükümetinin korktuğu bir şey.
İkincisi, ulusu kurucu babalarıyla özdeşleştirme meselesi.
Her ulusun kurucu babalara ihtiyacı vardır.
Her millet kurucu babalarıyla gurur duyar, Ermeni Soykırımı’nı bir gerçek olarak kabul ediyorsak, aynı zamanda kurucu babalarımızın önemli bir kısmının soykırım süreçlerine doğrudan katıldığını veya bu süreçlerden zengin olduğunu da kabul etmemiz gerekir”,- diyen Taner Akçam’a göre bu zorlukların üstesinden gelinebilir, bunun örnekleri de var.
“Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde her üniversite öğrencisi Amerika Birleşik Devletleri’nin kölelik üzerine kurulduğunu, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucularının köle sahipleri olduğunu bilir.
Beyaz Saray köleler tarafından inşa edildi.
Lakin Amerikan gençliği ve öğrencileri kendilerini kurucu babalardan ayırabiliyor.
İngiliz sömürgecilere karşı bağımsız bir ülke için savaşan kurucu atalarıyla gurur duyabilirler, ancak aynı zamanda yerli Amerikalılara yönelik soykırımdan ve köle sahibi oldukları gerçeğinden de bahsetmeye isteklidirler.
İkisi de birleşiyor.
Bu mümkün.
Neden?
Çünkü toplumda demokratik bir algı var.
İşte, Türkiye’de eksik olan bu.
İşte demokrasi ile tarihi adaletsizlikten bahsetmek arasındaki doğrudan bağ budur.
Bunun Ermeni Diasporası’nın ve belki de Ermenistan’daki insanların yeterince iyi anlamadığı önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum.
Ülkenin demokratikleşmesi ile tarihi adaletsizliğin tanınması arasındaki bağ.
Demokratik bir ülkede yaşıyor olsanız bile, tarihi adaletsizliği inkâr edebilirsiniz.
Örneğin Amerika’da yerli Amerikalılara yönelik soykırım açıkça tanınmamıştır.
Bu hala bir sorun.
Yani Türkiye demokratik bir ülke olsaydı, bu otomatik olarak soykırımın tanınması anlamına gelmezdi.
Lakin bu zaten tanınmanın, kamuoyunun ve açık bir tartışmanın bileti olurdu”,- dedi Taner Akçam.
Yorumlar kapatıldı.