İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni savaş esirlerinin özgürlüğü, ön koşul olmalı

Ermeni Savaş Esirlerinin Özgürlüğü, Trump’ın Barış Anlaşması’na Desteğinin Ön Koşulu Olmalı

Eski Artsakh Devlet Bakanı Ruben Vardanyan’ın uluslararası avukatı ve insan hakları aktivisti Jared Genser, Catolic News Agensy’ye yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin Ermeni Hıristiyanlar adına müdahale etme yönündeki seçim vaadini yerine getirmesi gerektiğini, Azerbaycan ile müzakere edilen barış anlaşmasının, Ermeni esirleri zor durumda bırakma tehlikesi taşıdığını söyledi.

“Yönetime olan talebimiz çok basitti.

Ermeni Hıristiyan savaş esirlerinin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma, yönetimin pozisyonu olan bir barış anlaşmasıyla ilerlemenin ön koşulu olmalıdır”,- diye belirtti avukat.

Genser, Bakü’de tutulan Ermeni Apostolik Kilisesi’nin bir üyesi olan Ruben Vardanyan’a İncil verilmediğini, kendisine göre bunun “sadece kendisine ve Dağlık Karabağ’ın diğer liderlerine yönelik zulmün yalnızca iddia edilen ‘kopuşan bir cumhuriyetin temsilcileri’ olmalarından değil, aynı zamanda Hıristiyan olmalarından kaynaklandığını doğruladığını” söyleyen Genser, “Etnik temizlik sonrasında Ermeni kiliselerinin ve diğer Ermeni kültürel miras alanlarının tamamen yok edildiğini de gördük”,- diye ekledi.

Vardanyan’ın 42 ayrı suçla suçlandığını ve hiçbir zaman asker olmamasına rağmen askeri bir mahkeme tarafından yargılandığını belirtti.

Genser, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ekim 2024’te seçim kampanyası sırasında, zulüm gören Ermeni Hıristiyanları savunduğunu ve Dağlık Karabağ’da yaşananları “etnik temizlik” olarak kınadığını söyledi.

Genser, şimdi tutukluların serbest bırakılmasının “yeni yönetim için en önemli öncelik” olduğunu söylüyor.

“Bize, onların serbest bırakılmasının, Başkan Trump’ın nihai olarak barış anlaşmasını desteklemesi için bir ön koşul olması gerektiği söylendi.

Bunun gerçekten önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum, çünkü en büyük endişemiz, eğer bir barış anlaşmasına varılırsa ve Dağlık Karabağ veya Ermeni Hıristiyan savaş esirleri için bir çözüm bulunmazsa, ne yazık ki bu, barış anlaşmasının bir parçası olarak bu esirlerin feda edilmesine yol açabilir”,- diyen Genser’e göre, bu temel konuların hiçbiri mevcut barış anlaşmasında veya ikili gündemde yer almıyor.

Ancak Trump yönetiminin, bu hedeflere ulaşmak için çok şey yapabileceğini söyleyen Genser, tutuklular konusunda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e baskı yapmak için hangi yöntemlerin kullanılacağına ilişkin ayrıntı vermeyi reddetti.

“Diktatörler, siyasi tutukluları ancak buna zorlandıklarında serbest bırakırlar.

Bunu asla cömertlik veya insani nedenlerle yapmazlar.

Bu yalnızca, diktatör bir siyasi tutukluyu veya tutukluları gözaltında tutmanın, onları serbest bırakmaktan daha pahalı olduğunu gördüğünde olur”,- dedi avukat.

Genser, Azerbaycan’daki Ermeni savaş esirlerinin durumunun yanı sıra, “Barış anlaşmasının şartları açısından endişe verici çok sayıda konu var”,- dedi.

Aliyev’in talepleri arasında, Ermenistan’ın koridoru devretmesi, böylece Azerbaycan’dan Türkiye’ye kadar uzanan bir boru hattı inşa edebilmesi ve Ermenistan’ın, Dağlık Karabağ üzerinde toprak iddiasında bulunan anayasasının giriş bölümünü kaldırması yer alıyor.

Ermeni Hıristiyan savaş esirlerinin durumu sorulduğunda, ABD Dışişleri Bakanlığı, “Bölgedeki elçiliklerimiz aracılığıyla durumu yakından izlemeye devam ediyoruz.

Tutuklanan herkesin insan haklarına saygı gösterilmeli ve bir suçla suçlanırlarsa, adil bir yargılama için tam garantiler sağlanmalıdır”,- diye cevap verdi.

“Dağlık Karabağ halkının geleceğinin ne olacağı ve Ermeni Hıristiyan tutukluların serbest bırakılması sorularını yanıtsız bırakan bir barış anlaşması, gelecekte gerginliklerin, anlaşmazlıkların ve hatta olası bir savaşın habercisidir”,- dedi Genser.


Ermenistan Kamu Radyosu

Yorumlar kapatıldı.