Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan yeni yıl vesilesiyle geleneksel mesajını yayınladı.
Patrik Maşalyan’ın mesajı şöyle:
“Herkes ne ekerse onu biçecektir”
(Galatyalılar, 6:7)
Yeni yıl kalplerimizi yeni umutlarla dolduruyor. He yer güzel günlerin ve başarının özlemiyle dolu.
Yeni yılı özenle süslenmiş ağaçlar, eğlenceli sofralar, ışıltılı sokaklar, salonlar, renkli törenler ve rengarenk hediyelerle karşılamak bu iyimser beklentilerin ifadesidir. Hayatımızın daha ziyade düşsel ve masalsı bir nitelik kazanmasını arzu ederiz. Bahtın bize karşı daha cömert davranmasını, daha konforlu bir yaşam, gölgesiz günler, her dem mükemmel sağlık, başarı ve esenlik dolu günler bahşetmesini dileriz. Bu ve benzeri arzularımız yeni yıl münasebetiyle birbirimize yönelttiğimiz tüm iyi dileklerimizi özetlemektedir. Peki tüm bunlar nasıl gerçekleşecek? Ekmeden ve geçmiş yıllarda gerekli çalışmaları yapmadan sihirli bir elin bunları bize bahşedeceğini düşünme saflığına kapılmayalım. Sadece yeni yılın ilk sabahında uykudan uyanan küçük çocuklar Noel Baba’nın Noel ağacının altına bıraktığı hediyeyi kucakladıklarında dileklerinin çabasız gerçekleştiğine inanırlar.
“İnsan ne ekerse onu biçer” atasözü, aynı zamanda Tanrı’nın evrensel bir yasası olarak İncil’de de yankılanmaktadır. Kardeşlerim! Gelin, yeni şeyler istemeden önce şu ana kadar bize bahşedilmiş lütufları ne kadar değerlendirdiğimizi kendimize soralım. Ekme ve biçme yasası soğuk bir gerçekçilik gibi görünse de özünde kutsayan ve bereketleyen bir iyimserlik barındırır. Bu yasa geleceğe dair tüm umutlarımızı demirleyeceğimiz en sağlam gemi çapasıdır. Her şeyi değiştirebilmeyi, yeni başlangıçları, yenilemeyi ve yenilenmeyi ve yanlışlarımız düzeltebilmeyi sağlar. Geçmişin zincirlerinden kurtulma ve taze başlangıçlara yelken açabilme özgürlüğümüzün köşe taşıdır.
Hayatımızda öğündüğümüz her olgu, geçmiş yıllarda ekilip yetiştirilmiş iyi tohumların ürünüdür. Çünkü zor ve hoş olmamasına rağmen kolayın yerine yararlı olanı seçtik. Sıcak yatağımızda istirahat etme yerine terlemeyi yeğledik. Çoğu zaman zarar görmemize rağmen sabrederek dostlarımızın sayısını çoğalttık. İsraf edebilirken tasarruf etmeyi tercih ettik. İnançsızlığın ve kayıtsızlığın şiddetli fırtınaları ortasında biz inanmayı ve kilisenin yolunu öğrenmeyi seçtik. Her türlü hasat ve ürün mutluluk verir, çünkü sayısız özverilerin, adanmışlığın ve çalışmanın bir sonucudur. Bugünkü tüm kararlarımızın ve eylemlerimizin de kaçınılmaz sonucunu bir başka gün karşımızda bulacağız ya bu dünyada ya da ahirette. Büyük, ne büyük bir teselli!
“Gözyaşları içinde ekenler, sevinç çığlıklarıyla biçecek; Ağlayarak tohum çuvalını taşıyıp dolaşan, Sevinç çığlıkları atarak demetlerle dönecek” (Mezmurlar, 126:5-6).
Yeni Yıl, 2025, gerek günümüz gerekse arzulanan gelecek için, geçmişimizi değerlendirmek, yaşamımızı gözden geçirerek alışkanlıklarımızın yeniden muhasebesini yapmak için bir fırsattır. Önceki yıllarda yapamadıklarımızı gerçekleştirmenin tam zamanıdır. Kilise ve cemaat hayatımızda ihmal edilmiş etkinlik alanlarını yeni vizyonlarla ve sürekli bir çabayla ekmeye, sulamaya ve budamaya girişmeliyiz.
Bu hayatta sadece kötülük yapmamak yeterli değildir. Uygun fırsatları değerlendirerek kendimiz ve başkaları için iyi olanı yaparak, iyilik ekerek ve iyilik biriktirerek lütuflarımızı artırmalıyız. Atalarımız Tanrı’nın razı olduğu bu prensibi yerine getirmeyi başardılar ve arkalarında bizlere değerli miraslar bıraktılar. Temiz elleriyle ruhlarımıza ve yüreklerimize tohumlar ekerek hayatlarımıza zenginlik katan ecdadımız için Tanrı’ya şükretmenin tam zamanıdır.
Ancak bu ekme-biçme yasası fazla abartılarak diğer bir hakikati gölgelememelidir. Bu hakikat uyarınca, hayatımızın tüm günleri ve gönendiğimiz her şey Yaratanın bize karşılıksız bir armağanıdır. İşte bu gerçeğin farkına varmaz ve Tanrı’nın üstümüzdeki hakkını fark edip sonsuz lütufları için ona şükranlarımızı sunmaz isek çok şey kaybederiz. Bizler ekerken, Tanrı’nın da bize bereket yağmurlarını gönderdiğinin, güneşini lütfedip bizim için gizemli yollarla çabalarımızı başarıyla taçlandırdığının farkına varmalıyız.
“Gündelik ekmeğimizi bugün ver”
Ekme ve biçme zamanlarında Tanrı ve imanımız bizlerle olsun. Duayla ekelim, duayla biçelim. Sevgili imanlı kardeşlerim, tüm varını yoğunu bedenin ve zevkusefanın tarlalarına ekenlerden olmayalım. Kabir, bütün emek ve yatırımlarımızın nihai adresi olmamalıdır. Günlerimizin ve yıllarımızın nihayetinde ebedi hasada da sahip olmanın planlarını yapalım.
Bu yeni yılda da insanlığımızın tüm potansiyellerini hayata geçirmeye gayret edeceğiz. Ümidimiz var ve “umut asla utandırmaz”, der Kutsal İncilimiz. Zaten iyimser özlemlerle 2025 yılının ufkunu çoktan pembe düşler ve göğün bereketli mavisiyle boyadık bile.
Tanrı bizleri her türlü tehlike ve felaketten uzak tutsun. Özellikle ülkemizi ve şehirlerimizi deprem ve savaş belalarından korusun. Biz Hıristiyanlar olarak yeni yılı her şeyden önce geçmiş yıl için Tanrı’mıza şükrederek karşılıyor, yeni yılın 365 gününde bize sağlıklı, başarılı ve mutluluk dolu uzun bir ömür bahşetmesini diliyoruz.
Mutlu yıllar.
Hepinize göksel bereketlerle donanmış mutluluk ve sağlık diliyorum.
Dualarımla.
Sahak II,
Türkiye Ermenileri Patriği
Yorumlar kapatıldı.