İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nurhan Çetinkaya: Yerevan ile normalleşmede Türkiye’nin önünde Azerbaycan engeli var

Ermenihaber.am karşılıklı özel temsilcilerin atanmasıyla Ermenistan ve Türkiye arasında başlayan diyalog süreci konusunda Türkiye’deki siyasi çerçevelerinden farklı isimlerle, sivil toplumu temsil eden şahıslarla röportajlar gerçekleştiriyor. Türkiye’deki siyasi çerçevelerin ve genel olarak toplumun bu konuda ne düşündüklerini okuyucularımızın dikkatine sunmaya çalışacağız.

Bu röportajı İstanbullu Ermeni iş adamı, eski Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Nurhan Çetinkaya ile yaptık. 

— 2020 yılında yaşanan 44 günlük Artsakh (Karabağ) savaşından yaklaşık 2 yıl sonra, Ermenistan ve Türkiye’nin özel temsilcilerinin atanmasıyla bir çözüm süreci başlatıldı. Mevcut aşamada Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesini gerçekçi buluyor musunuz? Eğer buluyorsanız hangi gerçeklere dayanarak öyle düşünüyorsunuz, eğer gerçekçi bulmuyorsanız sebepleri nelerdir sizce?

— Süreci, çalışmaları gerçekçi buluyorum. Ancak şuradan başlamak lazım. Türkiye’nin önünde bir engel var. Bir Azerbaycan engeli var. Aliyev Türkiye’ye baskı yapıyor. Türkiye de iki arada bir derede kalıyor.  Çünkü Azerbaycanla ekonomik ilişkiler içerisinde. “İki devlet, bir millet” kavramı benim için çok palavra geliyor. Burada ekonomik bir ilişki var. Doğalgaz ve petrol sevkiyatı var. Bakü-Ceyhan boru hattı var. Dolayısıyla Türkiye her zaman Ermenistan’la ilişkilerini iyileştirmek istiyor.

Biliyorsunuz bir milli maç yapıldı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilk defa Ermenistan’a, Yerevan’a geldi. Bu bizim için iki ülke arasında, kapıların açılması konusunda çok önemli bir şeydi. Yıllarca, yüzlerce, bin beş yüz yıl birlikte yaşayan bir toplum, bir halk kin ve nefret tohumları sokularak, kışkırtılarak, felaketlere, soykırmlara uğrayacak düzeye getirilmesinin ardından iki tarafında kendi yüzleşmesi konusunda çok iyi bir adımdı bu.

Ben bu kapının açılmasını, insanların kardeşlik içerisinde yaşamasını, bu kin ve nefretin bitmesini ve tarihçilerin de oturup konuşmasını çok istiyorum.  Ama Türkiye’nin önünde bir Azerbaycan engeli var. Azerbaycan Türkiye ile ekonomik manada ekonomik ilişkileri içerisinde. Ondan da bu konuda çok baskısı var. İşte Türkiye ile Ermenistan’la olan ilişkilerini Türkiye üzerinde bir koz olarak kullanarak normalleşmesini istemiyorlar. Halbuki bana göre Türkiye Ermenistan’ın denize açılan kapısı. Bugün Kars’taki Alican sınır kapısı açıldığında ki şu an Paşinyan bu süreci  çok güzel yürütüyor, Erdoğan da bu konuda çok istekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü Erdoğan’ın partisinde kurulduğundan, iktidar olduğundan beri hep bir Ermeni milletvekili var. Ben şimdi Erdoğan’ın partisine ters bir partinin CHP’nin Meclis üyesiydim, başkan yardımcılığını yaptım, ama gerçekler de var ki AK Parti, Erdoğan döneminde Türkiye’de yaşayan Ermeniler yaşamlarında çok rahat Ermenice konuşabiliyor, Ermeni olduğunu gizlemeden yaşayabiliyor. Ermenilerin daha önce el konulan vakıf mallarımızı aldık.  Bugün bir Cumhurbaşkanı mesaj yayınlayabiliyor, bizim Ermeni Patriğimiz öldüğünde Erdoğan Ermenice bir tweet attı.

Ben Erdoğan’ın politikalarının ters kampındayım, ama yapılan iyilikleri de görmemezlikten gelemem. Bu da benim Paşinyan’la Erdoğan arasında iyi bir ilişki olduğunu, hatta Paşinyan’ın Erdoğan’ın yemin törenine gelip katılması çok olumlu olduğunu düşünüyorum. Kapı açılırsa bu işin nemasını, kaymağını  bana göre Türkiye’den fazla Ermenistan yaşayacaktır. Ben şimdi Yerevan’dayım, videolar paylaşıyorum, insanlar bana sorular soruyorlar, Türkiye’de zaman zaman gönderiyor provakatör insanları, burada haberler yaptırmışlar, kin ve nefret tohumu ekleyen Youtube kanallarında çok program paylaşmışlar. İnsanlar zannediyor ki Ermeni halkı Türk halkına düşman. Aslında bir şey yok, Herkes barıştan yana, birleşmeden yana, herkes dostluktan yana.

Bunu görüyorsun, onu  konuşuyorsun. Bir video paylaştım, altta yorumlar yazıyorlar. Birkaç provakatör kendine göre birşeyler yapmaya çalışmış ama hiç bu  gerçek değil. Yani burada bir Türk’ün gelip inşaat firması kurduğunu, ev yapıp sattığını, burada bir sürü Türk markalarının açıldığını öğrendim. Yani bu insanlar burada yaşıyorlar, çalışıyorlar. Hep böyle bir algı var: “Türkiye’de niye Ermeni var Ermenistan’da niye Türk yok?” diye. Ermenistan’da Türk da var, Türk malları da var. Bu çok yanlış bir algı. Sürekli birileri bunu kışkırtıyor. Bunu kışkırtanların kim olduğunu tahmin etmeye zaten gerek yok. 

Türkiye’nin Ermenistan’la iyi ilişkiler olacağı ve kapının açılacağı kanatindeyim. Bence Ermenistan-Türkiye sorunu Erdoğan’la çözülür. 

— Taraflar bir kaç anlaşmaya vardı, ancak bugüne kadar Türkiye tarafından anlaşmaların hayata geçirilmesi için hiç bir adım atılmadı. Ankara, Yerevan ile ilişkilerini bilerek mi normalleştirmek istemiyor yoksa başka nedenler mi var?

— Bana göre Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in baskısı var. Ben Diasporanın da bu konuda baskı yapmasını düşünmüyorum.

Diasporada bir sürü dostumuz var. Çoğu Türkiye’den gitme. Onlar da barış yanlısı. Tamam vardır istemeyen, genelde baktığımızda bana göre barış yanlısı. Amerika’dan, Fransa’dan dostlar var, konuşuyoruz. Hepsi Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkileri olmasını istiyor.

— Türkiye’deki Ermeni toplumu bu sürüce nasıl bakıyor?

— Türkiye’deki Ermeni toplumu hepsi barıştan yana. Fakat siyaset öyle bir durumda ki Karabağ savaşında Türkiye’deki nasyonalist, ırkçı kesimler- biliyorsunuz bizim patrikhanenin yanında konvoylar yaptılar, daha sonra beni Meclis üyesi Komisyonu’ndan aradılar. Bu konu ile ilgili Ermeni cemaatinin sıkıntılarıyla ilgili ne oluyor diye. Orada milletvekili bir arkadaşım aradı beni, o da belli heyetlerle ben onları vakıflara, spor okulumuza götürdüm, halkla buluşturdum.

Türkiye’de de nasıl Diaspora içerisinde de Türk düşmanlığı olanlar varsa, Türkiye’de de Ermeni düşmanlığı da kesin, mutlaka var. Tabii bunların bağları var. Büyük sermaye grupları iş piyasasında işleri yürüsünler diye bunları kullanıyorlar.

Mesela biz bunu Kapalı Çarşı’da yaşadık. Benim bir arkadaşım bir Oda Başkanı adayı oldu mesela, karşı taraf propaganda yaparken “Camiye mi oy vereceksiniz yoksa kiliseye mi oy vereceksiniz?” diye propaganda yaptılar. Bunlar kuyumcu kesim. Hepsi ekonomik olarak büyük adamlar. Bunu yaşıyorsun tabii ki ama hükümetin politikaları ne kadar iyi olursa adamın fikri de değişiyor. Çünkü balık baştan kokar diye bir kavram var.

Türkiye’de Ermeni halkı özelikle Azerbaycan’la savaş döneminde çok tedirgindi. Geçmişte de bir sürü tedirginlikler vardı ama zaten kala kala 50 bin kişi kaldık. Ermenilerden herkes istiyor ki Ermenistan’la Türkiye kapısı açılsın.Türkler ver Ermeniler dostluk içerisinde gidip gelsinler.

— Yakın zamanda sınırlar açılır mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

— Ben hep bir umutla bekliyordum açılsın diye. Şimdi Amerika’da bir hükümet değişti. Ermenistan ve Türkiye’nin Amerika politikası, Trump’ın politikası  bence daha belirgin olacak. Bu konuda zannediyorum bu sene olmayabilir, ama bir iki yıl sonra bu kapı açılır. Çünkü Trump’ın bölgede bir vaatı var. İcraat olacağı gibi gözüküyor. Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkiler çok farklı olabilir.

DİKKAT!

Röportajda yer alan tartışmalı ifadeler, editör kadrosunun görüşleri ile örtüşmeyebilir. Fikirlerin içerik açısından editoryal müdahale olmaksızın tam olarak yayınlanması, aşağıdaki amaçlar için temel öneme sahiptir:

1. Okuyucularımıza Türkiye ve Ermenistan’ın siyasi ve sosyal toplumunun farklı düşünce ile yaklaşımlarını ve Ermenistan-Türkiye diyalog sürecine yönelik tutumu gösteriyoruz.

2. Okuyucalarımıza Türkiye’deki hem Ermeni karşıtı duyguların hem de yapıcılığın dinamiklerini göstermeye çalışıyoruz.

3. Ve nihayet gazetecilik davranış kurallarına uygun davranmaya çalışıyoruz.

https://www.ermenihaber.am/tr/news/2024/11/19/Ermenistan-Nurhan-Çetinkaya-Türkiye/290529

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın