Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 79. oturumunda konuştu. Bayramov, “Ermenistan’ın askeri bütçesindeki dramatik artış, anayasa değişikliklerini uygulamadaki ihmali ve geçmiş çatışmalara dayalı tezleri ve yapıları sürdürme çabaları normalleşme sürecini baltalıyor” dedi.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere geldiği ABD’de temaslarını sürdürüyor. Bayramov, BM’nin, Genel Müzakereler oturumundaki konuşmasında, ekonomik, küresel iklim ve Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri gibi birçok önemli konuyu ele aldı. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) aynı zamanda farklılıkları bir kenara bırakıp küresel barış ve iklim gündemine katkıda bulunmak için de bir fırsat olacağını belirten Bayramov, “Çatışmalar ve giderek derinleşen iklim krizi gibi konular arasındaki bağlantıyı göz önünde bulundurarak, Azerbaycan birkaç gün önce COP29 için Ortak Ateşkes Çağrısı girişimini başlattı. Binlerce sivil toplum kuruluşu, dini liderler ve önde gelen isimler şimdiden bu çağrıya katıldı. COP29 boyunca herkesi siyasi anlaşmazlıkları bir kenara bırakmaya, dayanışma göstermeye ve Ateşkese saygı duymaya davet ediyoruz” dedi.
AZERBAYCAN’DAN 140’TAN FAZLA ÜLKEYE 330 MİLYON ABD DOLARI DEĞERİNDE YARDIM
Azerbaycan’ın 2019-2023 yılları arasında Bağlantısızlar Hareketi’ne başkanlığının hareketin artan rolünü ve uluslararası iş birliğine olan katkılarını pekiştirdiğini belirten Bayramov, “Çok taraflılığın zayıfladığı bir dönemde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in liderliğinde, uluslararası dayanışmanın güçlendirilmesi ve küresel sorunlara kolektif çözümler üretilmesi yönünde kararlı adımlar atıldı. Kimseyi geride bırakmamak isimli çağrısını temel alan Azerbaycan, gelişmekte olan ülkelere desteğini sürdürüyor. 2020’den bu yana 140’tan fazla ülkeye 330 milyon ABD doları değerinde insani, ekonomik ve teknik yardım sağladık” ifadelerini kullandı.
“AZERBAYCAN, SERA GAZI EMİSYONLARINI AZALTMA YOLLARINI ARAMAKTA”
Temiz çevre ve yeşil gelişim, Azerbaycan’ın yeni ulusal kalkınma stratejisinin 5 öncelikli alanından biri olduğunu belirten Bayramov, “Azerbaycan, sera gazı emisyonlarını azaltma yollarını aramakta ve 1,5 santigrat dereceye uyumlu Ulusal Katkı Beyanı üzerinde çalışmaktadır. Biz bir kaç ay önce 2030 Küresel Metan Taahhüdü’ne katıldık ve 2050 yılına kadar Karabağ ve Doğu Zengezur bölgelerinde yeşil enerji alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Azerbaycan, sürdürülebilir gelişime, yoksulluğun ortadan kaldırılmasına ve bölgedeki milyonlarca insanın temiz enerjiye geçişine katkı sağlayarak, küresel enerji güvenliğinde önemli bir rol oynamaya devam edecek. 2030 yılına kadar, yenilenebilir enerjinin toplam elektrik enerjisi üretimindeki payının yüzde 30’a ulaşması hedeflenmektedir” şeklinde konuştu.
Bu yüksek hedefin arkasında, enerji verimliliğinin artırılması ve şehirler, ulaşım sistemleri ile sanayide yenilikçi çözümlerin uygulanması olduğunu belirten Bayramov, “Önümüzdeki yıllarda, yenilenebilir enerji üretiminin artışı, Azerbaycan’a Karadeniz Su Altı Kablo Projesi gibi önemli bölgesel projeler aracılığıyla Avrupa’ya yeşil enerji ihracatçısı olma fırsatı verecektir” dedi.
“ON YILLARDAN SONRA İLK KEZ BÖLGEDE İSTİKRAR SAĞLANDI”
Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlamasının, Güney Kafkasya’da tamamen yeni bir ortam oluşturduğunu belirten Bayramov, “On yıllardan sonra ilk kez bölgede istikrar sağlandı, fiili barış sağlandı. Azerbaycan, askeri işgali sona erdirerek her iki tarafın da nihayet düşmanlık sayfasını geride bırakıp dostane komşuluk ilişkilerine başlamasının şartlarını oluşturan taraftır. Azerbaycan bu süreci 44 gün süren Vatanseverlik Savaşı’ndaki zaferin hemen ardından başlattı. Bu öneri, onlarca şehrin, yüzlerce kasaba ve köyün yerle bir edilmesi, tarihi ve kültürel mirasın her parçasının yok edilmesi ve aşağılanması, doğal kaynakların vahşice yağmalanması şeklindeki çatışmanın kapanmamış yaralarına rağmen yapıldı” şeklinde konuştu.
Azerbaycan’ın Ermenistan’a uluslararası hukuka uygun ve eşit şartlarda bir barış teklif ettiğini belirten Bayramov, “Son bir yıl içerisinde Azerbaycan ve Ermenistan, doğrudan ikili müzakereler yoluyla normalleşme sürecinde, özellikle devlet sınırlarının sınırlandırılması ve sınırlandırılmasına ilişkin ikili anlaşma taslağının hazırlanmasında ve güven artırıcı önlemler açısından önemli ilerleme kaydetti. Azerbaycan, yalnızca kendi ulusal güvenliği ve refahı için değil, aynı zamanda tüm bölgenin daha iyi geleceği için de güçlü bir sorumluluk duygusuyla hareket ederek bu süreci ileriye taşımaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA ACILARA YOL AÇMIŞ YÖNTEMLERİN, GÜNEY KAFKASYA’DA TEKRAR DENENMESİNE SON VERİLMELİDİR”
Normalleşme sürecinin tamamlanabilmesi için Ermenistan’ın anayasa değişikliklerini hayata geçirmesi gerektiğini belirten Bayramov, “Ermenistan’ın askeri bütçesindeki dramatik artış, Hem geleneksel hem de yeni tedarikçilerden büyük miktarlarda saldırı silahları satın alması, anayasa değişikliklerini uygulamadaki ihmali ve geçmiş çatışmalara dayalı tezleri ve yapıları sürdürme çabaları normalleşme sürecini baltalıyor” diye konuştu.
Azerbaycan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün tanınması hukuki belirsizlikte kalırsa, barış ve iyi komşuluk ilişkileri sürdürülebilir olamayacağını belirten Bayramov, “Komşulara karşı kurtarımcılık ve toprak iddialarının neden olduğu bu kadar acı ve ıstırabın ardından, eksik bir barış, bir seçenek olamaz. Bu kritik anda Azerbaycan, normalleşme sürecinin tamamlanmasının önünde kalan engellerin ortadan kaldırılması için tam sorumluluk duygusuyla acil adımlar atılması çağrısında bulunuyor” dedi.
Tüm uluslararası toplumların tarafları kalıcı barışa teşvik etmekle yükümlü olduğunu belirten Bayramov, “Böyle bir barış, taraflardan birini diğerine karşı manipüle ederek ya da aralarına bölücü sınırlar çekerek elde edilmesi beklenen herhangi bir çıkarın üzerinde tutulmalıdır. Dünyada başka bölgelerde acılara yol açmış başarısız yöntemlerin, Güney Kafkasya’da tekrar denenmesine son verilmelidir” diye konuştu.
“ÇATIŞMALAR SIRASINDA KAYBOLAN YAKLAŞIK 4 BİN AZERBAYCANLININ AKIBETİNİN AYDINLATILMASI ÇOK ÖNEMLİ”
Savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda adaletin sağlanmasının, geçmişteki çatışmanın yaralarının iyileştirilmesi açısından önemli olduğunu belirten Bayramov, “Hesap verebilirlik ve mağdurlara yapılan telafi, hem mağdurların haklarını korur hem de çatışma sonrası gerçek bir normalleşme için gereklidir. Bu bağlamda, çatışmalar sırasında kaybolan yaklaşık 4 bin Azerbaycanlının akıbetinin aydınlatılması çok önemli. Bu meselenin çözümü, sadece hesap verebilirlik ve mağdurların hakları açısından değil, aynı zamanda çatışma sonrası barış ve normalleşme için de şarttır. Ermenistan’dan zorla çıkarılan yaklaşık 300 bin Azerbaycanlı, uluslararası hukukun ihlaliyle atalarının topraklarından uzak kalmaya devam etmektedir. Batı Azerbaycan Topluluğu’nun defalarca diyalog başlatma ve anavatanlarına güvenli ve onurlu bir dönüş sağlama yönünde defalarca yaptığı çağrılara rağmen, Ermenistan hükümeti Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Mültecilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme gibi uluslararası belgelerde garanti altına alınan geri dönüş hakkını engellemektedir” ifadelerini kullandı.
“377 KİŞİ, MAYINLAR NEDENİYLE HAYATINI KAYBETMİŞTİR”
Azerbaycan topraklarının kara mayınları ve diğer patlayıcı cihazlarla kirlenmesinin Karabağ’daki yeniden inşa çabalarının ilerlemesi önünde önemli bir engel olduğunu belirten Bayramov, “2020’deki çatışmanın sona ermesinden bu yana 377 kişi, özellikle sivil vatandaşlar, mayınlar nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bu bağlamda, Azerbaycan 18. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (DİM18) kapsamında mayın tehlikesi ile mücadele için ulusal hedefler belirlemiştir. Problemin büyüklüğü göz önüne alındığında, Azerbaycan’ın mayın temizleme kapasitesinin artırılması için uluslararası desteğin artırılmasına acil ihtiyaç vardır” diye konuştu.
İlk yorum yapan siz olun