İra Tzourou
Girit adasındaki Ermenilerin varlığı Bizans dönemine kadar uzanmaktadır.
Adaya yönelik ilk Arap akınları Emevîler zamanında olur. Muâviye döneminde her yıl Akdeniz ve Ege’de deniz seferlerine çıkan Cünâde b. Ebû Ümeyye el-Ezdî kumandasındaki Arap ordusu 53 (673) – 54 (674) yılında Girit’e bir sefer düzenleyip köy ve kasabaları yağmaladıktan sonra geri döner. Girit adasına yapılan bu ilk İslâm akınını sıkça diğerleri takip eder. Bu şekilde Girit’te yerleşen Araplar burada Rabazulhandak şehrini kuraralar. Adanın bu şehrinin ismi tarih boyunca karşımızı Handaka-Kandiye ve Heraklion olarak çıkacaktır. Bizanslılar adayı geri almak için çeşitli siyasî ve askerî teşebbüslerde bulunurlar, nihayet Nikiforos Fokas kumandasındaki kuvvetler bir yıl süren kuşatmanın sonunda 6 Mart 961’de şehri ele geçirirler. Adanın Müslüman halkının büyük bölümü burayı terk eder. Doğu’da Araplara karşı yaptığı başarılı savaşlarla öne çıkan ve doğu birliklerinin başkomutanı unvanını taşıyan Fokas, orduda büyük bir otoriteye sahip ve askeri zaferleri ile Bizans’ta çok popüler olmasına rağmen Ermeni asıllı olması Bizans aristokrasisinde sevilmemesinin sebebi olarak bilinir. 960 yılında Girit’i Araplardan geri almak için gönderilen birliklerin başkomutanlığını üstlenen Fokas, 308 gemilik bir filo, 50.000 asker, 27.000 süvari ve 960 denizci ile Handaka yakınlarında Girit’e ayak basar. N. Fokasın askeri gücü, Aydın Priene ve Trabzon Platanio de bulunan Ermeni askeri kolonilerinden olduğu iddia edilmektedir. Adanın Araplardan arındırılması amaçlı sefere, Trakya bölgesinde yaşayan Ermeniler de katılmıştır. Girit’in Fokas tarafından kurtarılmasının ardından seferi kuvvetlerine mensup birçok Ermeni, aileleriyle birlikte adaya yerleşerek yeni bir vatan edinmiştir. Girit adasında bulunan eski Armeni (Αρμένοι),Armeniana (Αρμενιανά), Armenohorio (Αρμενοχωριό), Armenokateli (Αρμενοκαστέλλι), Armenopetra (Αρμενόπετρα), Armenokambos (Αρμενόκαμπος) gibi yer adları Ermenilerin yerleşim yerlerine atfedilmektedir.
Arap istilaları döneminde adanın yerlisinin yakın adalar ve ana karaya göçü ile ada yerli halkından temizlemiş, yeni gelen Hristiyan Ermeniler ile tekrar canlanmıştır. Venedikli tarihçi Andreas Kornaros , Armenis soyadının Girit’te kullanıldığını, bilhassa Fokas yönetimindeki soylu aileler tarafından kullanıldığını bahsetmektedir.
Hanya bölgesinde aynı dönemde Ermenilerin varlığı, Hanya mezarlığındaki Evangelist Luka’nın küçük kilisesinin girişinde Ermeni yazıtlı dört mezar taşı ile kanıtlanmaktadır. Bu mezar taşları, Osmanlı işgali döneminde ağır hasar görmüş, tapınağın yenilenmesiyle birlikte kaldırılıp, Arkeoloji Hizmetleri’nin müdahalesiyle bugün Girit Tarih ve Arkeoloji Müzesi’nde korumaya alınmıştır.
Adaya 10. Asırdan itibaren gruplar halinde çeşitli Ermeni göçleri olmuş , bu göçler adanın Hıristiyan unsurunu güçlendirdikleri için ya da ekonomiye büyük ölçüde katkıda bulundukları için adanın tarihinde önemli rol oynamıştır.
Venedik Senatosu’nun belgeleri, Handaka’da Venedik egemenliği döneminde (MS 1217-1669), Türkler ve Moğollar dan baskı gören Orta Doğu Ermenilerin, Girit’e yerleşmek için izin istediklerini doğrulamaktadır. 1363’ten hemen sonra Handaka’ya, Agios Georgios Doriano (Άγιο Γεώργιο τον Δωρυανό) civarına yerleşmeleri, bölgeye “Ermeni mahallesi” adının verilmesine yol açmıştır. Aynı dönem 1414 yılında Venedik Senatosundan çıkan kararname ile Girit İdaresinden 80 Ermeni ailenin Trabzon’dan gelişini duyurur. Ailelerin karşılanması ve kalacak yerlerinin organize edilmesi istenir. Girit’in 14. yüzyılın başlarından itibaren Ermeniler ile ticari ilişkileri olduğu, Venedik filoları ile ticaret yapıldığını da belgeler de görmekteyiz. Venedik egemenliğinin ilk yıllarında Handaka’da Armeni ve Armani soyadları kullanılır ve bu soyadları zamanla Armenis veya Armenakis olarak Helenleşecektir.
Osmanlının 1645 yılı itibarı ile 24 yıl süren yer altı ve üstü korkunç Kandiye savaşı şehrin Eylül 1669 da Köprülüzade Fazıl Ahmed Paşa ya teslim edilmesi ile bitter ve ada Osmanlı yönetimine girer. Yaklaşık 4.000 adalı, adayı terk ederek İyonya Adaları’na ve Venedik’e yerleşir. Bu gelişmelerden sonra Venedik yönetimindeki Ermenilerin kaderiyle ilgili sorusu doğal olarak ortaya çıkıyor. Girit Ermenilerine ne oldu? Muhtemelen Ermenilerin büyük bir bölümü, Venedik topraklarına ve Batı’ya göç ettiler.
Adada kalan Ermeni etnik kökenlilerin Osmanlı döneminde serbest meslek sahibi ve tüccar oldukları bilinmekte. Ermeniler fırıncılara nazaran, kuyumcular loncasını tamamen kontrol ediyorlardı. Aynı zamanda zanaatkarlardı: ahşap oymacılığı, demircilik, kılıç ve bıçak ustaları, kahve ticaretinin yanı sıra adada terzilik de yapıyorlardı. Osmanlı dönemine ait 17. yüzyılın ikinci yarısından kalma, Hanya’daki İslami Rönesans sanatının sembolü Küçük Hasan Cami Ermeni bir mimar tarafından tasarlanıp inşa edilmiştir. Aynı mimar Selinos’un Spaniako köyünde de günümüzde var olmayan bir cami inşa etmiştir. Ermeniler aynı zamanda Payitaht- Girit arası para transferlerinde aracılık da yaparlar. Abraham (Abro) Çelebinin durumunda olduğu gibi borç ve kefil işleri ile uğraşan Abro Çelebi, Girit’teki Osmanlı ordusunun resmi tedarikçisi olarak hizmet veren bir İstanbul Ermeni’siydi. Eremia Çelebi’nin de bahsettiği bir 17. yüzyıl figürü olan Abro Çelebi çok sayıda önde gelen Ermeni arasında en bilineni ve belki de en güçlüsü olarak 1659’da Sadrazam Deli Hüseyin Paşa’nın zimmete para geçirme suçundan idam edilmesi üzerine hapse atılır. Abro Çelebi bu krizi atlatarak Osmanlı devletine hizmet etmeye devam eder ve bu sefer Köprülüzade Fazıl Ahmed Paşa ile iş birliği yapar.
Ermeni milletinden Abro Çelebi, hayırseverlik ve kültürel faaliyetlere verdiği destekle de tanınıyordu. Birçok el yazmasının kopyalanmasına, pek çok kilisenin inşasına ve onarılmasında maddi masrafları üstlenir. Episkopos Eghiazar Ayntaptsi’nin (1681-1691) güçlü bir destekçisidir. Kurduğu ticari ağ sayesinde aile üyelerinin on sekizinci yüzyılın sonlarına kadar öne çıkmaya devam ettiğini görmek şaşırtıcı değil. Abro Çelebi Sultan İbrahim’in fermanıyla vergi ve gümrük bağlarından muaf tututlur. Kandiye’deki Ermeni cemaatinin tarihi açısından da önemi kayda değerdir. Osmanlı devletinden Doriano Ermeni mahallesindeki (Osmanlı döneminde küçük çarşı olarak da bilinirdi) Agios Georgios Rum Ortodoks kilisesini satın alarak Ermeni cemaatine bağışlar. Osmanlı işgali sırasında işlevlerini yerine getirmek üzere Hıristiyanlara bırakılan üç kiliseden biri olan ibadethane Avrupa’daki en eski Ermeni kiliselerinden biridir. Kilise günümüze kadar faaldir. 1671 yılında Ermenilere, kendi istekleri üzerine, şehrin batısında, Rum ve Yahudi mezarlıklarının yanında ölülerini defnetmeleri için dört dönümlük bir alan verilir. Mezarlık bugün stadyumun kuzeyindedir. Kilise’nin avlusunda 17. yüzyılda Girit’e göç eden Ermeni ailelerine ait 30’a yakın mermer mezar taşı bulunmaktadır.
Adanın Osmanlı işgali sonu 3 Kasım 1898 yılıdır. Hanya’daki Türk işgali 20 Ağustos 1645’ten itibaren 253 yıl, Kandiye’de 229 yıl, Spinalonga ve Souda’da ise 171 yıl sürdü. 19. yüzyılın son on yılı ve 20. yüzyılın ilk yıllarında İzmir bölgesinden aileler Kandiye’ye yerleşti. Buraya ticari nedenlerle mi, yoksa II. Abdülhamit’in 1894’ten 1907’ye kadar Ermenilere karşı yaptığı katliamların yarattığı istikrarsız siyasi durumdan mı geldiklerini tahmin ediyoruz. Bu ailelerin kumaş ve kahve ticaretiyle uğraştıkları biliniyor. Ermenilerin Heraklion (Kandiye) şehrine yerleşmelerinin başlıca nedeni Surp Hovhannu Garabed Ermeni Kilisesi’nin varlığıdır. 1915 senesinde ada her nedense Ermeni göçü almaz. Heraklion, Nea Hronika 24/12/1945 tarihli gazetesinin bir makalesinde, adanın ilk futbol takımı Amilla’nın 1904 senesinde kurulması ile kadroda bulunan “Ermeni Agop Magazazyan”a yer vermiştir. Girit adasının yöresel gazetelerinin taranması sonucunda, toplumsal haberlerde, Ermenilerin varlığına rastlatmayız. Kilise haberlerinde düğün vaftiz duyuruları, tiyatro, milli bayram kutlamaları, ve esnaf Ermenilerin küçük reklamları bunların arasındadır.
1. Dünya Savaşı’nı sona erdiren antlaşmaların hazırlandığı 18 Ocak 1919 Paris Barış konferansına katılan Yunanistan’ın başbakanı, Megali İdea’nın mimarı ve modern Yunanistan’ın en önemli siyasetçilerinden Elefterios Venizelos, 16 Ocak gecesi konferansa katılacak olan Ermeni temsilcilerin davetini kabul eder. Şahsına verilen ziyafette Paris Ermeni Entelektüeller Birliği Başkanı Arşag Cobanyan ve Ermeni Ulusal Delegasyonu Başkanı Boğos Nubar bulunmaktadır. Üç şahsiyetin söz aldığı davette, Venizelos’un yaptığı konuşma Girit’in Ermeni geçmişine atıflar ile doludur. Venizelos’un adanın geçmiş tarihine dayalı itiraf demeci salonda bulunanların alkışlarını alır :
“Size şunu söyleyebilirim ki, Ermeniler ’de çok fazla Yunan kanı olmasa da, tam tersine Giritliler’de çok fazla Ermeni kanı vardır”.
“Bendeki bu Ermeni kanının varlığının, beni Ermeni ırkının candan bir dostu yaptığını söylemek istemiyorum. Bu varsayım tamamen bağımsızdır. Bunun nedeni yalnızca Osmanlı yönetimi sırasında yaşadığımız bariz yoksullaşma ve sefalet değil, aynı zamanda desteklememiz gereken ortak çıkarlara dair sahip olduğum net algıdır.
Az önce sayın başkanın da (Boğos Nubar) belirttiği gibi, iki milletimiz geçmişte [Bizans] İmparatorluğu döneminde iş birliği yapmışlardı, ülkemizde çok sayıda Ermeni imparatoru ve generali vardı. İki ulusumuzun ortak ve en azından paralel bir misyonu yerine getirmesi gerektiğine dair net bir hissim var. Bu nedenle, Ermeni milletine olan derin sempatimi ve Ermeni milletinin vizyonlarının gerçekleşmesini görmek için elimdeki en mütevazı araçlarla iş birliği yapma arzumu en açık şekilde ifade etme fırsatını asla kaçırmadım. Ayrıca yakında imzalayacağımız barışın, Ermenistan’ın bağımsızlığı ve Yunan halkının kurtuluşu ile bu önerilen ittifakı (gerçekten Sayın Nubar, bunu ilk siz mi önerdiniz, ben mi?) mühürleyeceğini umuyorum ve bunu memnuniyetle kabul ediyorum.
Kadehimi Ermenistan’ın refahına ve Doğu’daki dayanışmamız ayrıca yakın ittifakımız adına kaldırıp içiyorum (alkışlar).”
Üç konuşmacının demeçleri “La Fraternité Arméno-Grecque” 1919 baskısı kitapta yer alır. 42 sayfalık dokümanın tercümeleri 2022 senesinde “Hellen-Ermeni kardeşliği” adı ile Venizelos Vakfı tarafından tanıtılmıştır.
1922 Küçük Asya felaketinden sonra 1.300.000 Hristiyan göçmen kabul eden Yunanistan, 45.000 Ermeni’ye de yeni vatan olur. Eylül ayında Rethimno limanına yanaşan Patris gemisi 2800 göçmeni şehre bırakır. 15 Ekim Kritiki Epitheorisi gazetesinin “Göçmenler Sütunundan” ailelerini arayanlar arasında : Ağavni Kalfayan: eşi Takvor’u , Dudu Manukyan: oğlu İstepan ve eşi Manuğ’u , Güliça Kalaycıyan : eşi Avedis ve oğulları Krikor ile Petro’yu , Sirpuhi Agopyan: amcası İstepan Manasyan’ı, Roza Ayrabatyan: eşini, damadını, çocuklarını ve annesini aramaktadır. Vartanuş, Güla, Armenuhi ve yüzlerce Küçük Asyalı ermeni , akrabalarını kaybetmiş ve bir gazete ilanı ile ulaşma çabasındadırlar. Liste çok uzun. İzmir, Ayvalık, Bergama, Bursa, Manisa yörelerinden canlarını kurtaran Ermeniler adalılar tarafından kucaklanır. Girit Osmanlı Müslümanları, Müftüler ve Hristiyan Papazlar ile bir olup camileri, tekkeleri ve okulları derhal göçmenlere açarlar. Sağlık sorunlarının günden güne büyüdüğü sığınaklarda, yaşam zor koşullar altında gelişir. Salgın hastalıkların günden güne çoğaldığı senelerde Heraklion’da 230 aile, Rethimno da 46 aile, Sitia da 24 aile ve Hanya da 27 aile barınır. Böylece Heraklion’da Ermeni kilisesi Ermeni göçmenlerin toplanma noktası haline gelir. Bir kilise meclisi, bir spor derneği (Ararat), bir gençlik kulübü, iki Ermeni ve bir Rum öğretmeninin bulunduğu bir okul, bir anaokulu ve bir kütüphane kurulur. Mayıs 1928 senesinin nüfus sayımlarına göre adada 769 Ermeni vardır. 1946 yılına kadar faaliyet gösteren okulda 200 öğrenci eğitim alır.
20 Mayıs 1941 sabahı Nazi Almanyası’nın Girit’e hava saldırısı ile başlayan Alman işgali, adadaki pek çok Ermeni’nin Yunanlılar ile faşizme karşı direş harekatlarında yer almaları ile de tarihe geçer. Rethimno direnişinden 1916 Manisa Kırkağaç doğumlu Harutyun Yorğancıyan Nazi karşıtı silahlı direniş hareketine katılımı nedeni ile tutuklanır ve infaz edilir. 1917 Akşehir doğumlu Nazaret Papazyan, Rethimno’da Milli Kurtuluş Cephesi ve yerel örgütün habercisidir. 1943’te tutuklanır ve infaz edilir. Girit doğumlu Yeğya Hacıköseyan, Pire Kokinya’ya yönelik 8 Mart 1944’te gerçekleştirilen ilk cezalandırma operasyonu sırasında (bloko) tutuklanır. Bir gün sonra infaz edilir.
1946 yazı yerel Ermeni cemaatinin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Sovyet Ermenistan’ı, Ermeni diasporasını kendi topraklarına yerleşmeye davet ettiğinde, hareketin akışı tersine döner. 1946’dan 1947’ye kadar gerçekleşen vatana geri dönüş, Yunanistan’daki tüm Ermeni topluluklarını etkiler. Çoğunlukla Yunanistan’ın büyük şehirlerinin gecekondu mahallelerinde sefil yaşam koşulları altında yaşayan 1922 ‘nin Ermeni göçmen unsurlarının çoğu bu çözüme yönelir. 1947 senesinin sonunda Girit adasında, 187 Ermeni kalır.
Rethimno’lu yazar Karniotakis Manolis 1950 yılının Rethimno Ermeni cemaatini şöyle kaleme almıştır:
“Ermeni unsurunun varlığını canlı tutmaya devam eden Retimnon’da da kalanlar çoktu. Bunlardan bazıları Doktor Vartanyan ve ailesi, Asteras’ta futbolcu olan iki oğulları Garbis ve Ohannes’ti. Bağdik Bakoyan ailesiyle birlikte Arkadiou’da bir mobilya atölyesi işletiyordu, aynı zamanda Girit’in şifalı otlarının da ihracatını yapıyordu. Sabuncu Artin, gezgin kumaş satıcısı Agop, daktilo tamircisi ve o dönemde Rethimno’da da tanınan Karabet’in ailesi, zengin Rethimnolulara sipariş üzerine gömlekler diken terzi Siranuş ve berberlik yapan kocası. Ayrıca Ararat takımının futbolcusu olan Panik ki daha sonra Asteras’a transfer edildi, Platanos’ta bir kahve dükkânı işleten kardeşi Markos, Himaras Caddesi’nde meyhane işleten Krikor, Oharon ailesi, annesi ile yaşayan Manuk ve diğerleri…”
1950’li ve 1960’lı yıllarda bu kez Amerika kıtasına (Arjantin, ABD ve Kanada) Avrupa Fransa’ya ve tabii ki Atina’ya yeni bir göç olur. Ada Ermeni nüfusundan günbegün azalırken 1991 yılında Ermenistan’dan yeni bir göç dalgası alır. Bazıları burada birkaç yıl kaldıktan sonra Batı’ya göç eder. Diğerleri ise mevcut Ermeni cemaatiyle bütünleşerek çocuklarını Yunan okullarına gönderirler ve önceki nesillerin izinden giderler. Günümüzde Girit adasında Ermenileri hatırlatacak mezar taşları harici sayısı yok denilecek kadar bir Ermeni cemaati kalmıştır. Adanın Ermeni geçmişini bize hatırlatan 1922 göçmenlerinden Heraklion Venizelos Aslanlı meydanında hala tabelası olan Kirkor Hovsepyanın börekçi dükkanı “Kirkor 1922” ve çok az kişinin bildiği 1949-1950 yıllarında Giorgis Kucurelis’in bestelediği ve Hristos Koroniotakis’in seslendirdiği “Armenohorianos Syrto”sudur. Eser Giritli Mikis Theodorakis’in efsane sirtakisin Zorba filmine uyarladığı, Kucurelis in hukuki olarak da tanınmış ve kimsenin inkâr edemediği “Armenohorianos Syrtos”dur (Köylü Ermeni Sirtosu).
Kaynaklar
- Barsumian Jacob (Hagop) The Armenian Amiras of the Ottoman Empire. Chapter I (American University Of Armenia, Digital Library Of Armenian Literature)
- TDV İslâm Ansiklopedisi 11. cilt, s. 293-294
- TDV İslâm Ansiklopedisi 14. cilt, s. 85-93
- Treadgold 1997, s. 495- Norwich 1991, s. 175–178
- Takuhi Bakırcıyan Heraklion “Παλίμψηστον” dergisi sayı 37, 2020 s.183-202- Les Arméniens en Crète depuis la guerre en Candie jusqu’à son union à la Grèce (1645-1913)
- Türkiye Ermenileri Patrikliği internet sitesi
- La Fraternité Arméno-Grecque (16 janvier 1919. Publié en 1919 à Paris. 42 pages)
- National Research Foundation Eleftherios K. Venizelos Digital archive Chania
- HellenErmeni kardeşliği , Chania 2022 E.Venizelos vakfı
- K. Hassiotis Kardeş Milletler s. 31-32, 91-93, 200-227,
- Armenohorianos Syrtos (Αρμενοχωριανός συρτός–Γιώργης Κουτσουρέλης) e-kriti.gr
- Hellenic Statistical Authority ELSTAT Digital Library, Statistical results of population census of Greece of 15th-16th May 1928
- Andrea Cornaro, Historia Candiana (1570-1573) (Tercüme Stefanos Kaklamanis)
- Atina’da yayınlanan Nor Gyank “Նոր Կեանք“ gazetesinin 28 Temmuz 1946 tarihli özel sayısı. (Minas Mardigyan arşivi, Yerevan)
- Karniotakis Manolis «100 sene sonra» 2022 s.170 (Καρνιωτάκης Θ. Μανώλης Αρμενίων Νόστος. Εκατό χρόνια μετά.)
- Kritiki Epitheorisi Rethimno gazetesi, Eylül Ekim Kasım 1922 nüshaları.
- Vikelaia Heraklion Belediyesi Arşivi (Girit sakinlerinin görgü, gelenek ve sosyo-ekonomik gelişimini içren arşiv, Girit’in Türk işgalinden günümüze kadar yayımlanan gazete ve dergiyi içermektedir. Tüm arşiv makale araştırması için taranmıştır).
- Heraklion Belediyesi 1850-1930 Nufus kayıt defteri
- Yunanistan Parlamentosu digital arşivi.
- Paris Ermeni kilisesi kütüphanesi.
- Sevan Anedyan arşivi Paris.
- Rethemnos dergisi 2013 Giorgos Linoxylakis’in Rethimnon Ermenileri makalesi.
- Tournefort Seyahatnamesi I.cilt s.41
- Creta Christiana A. Cilt s. 94 , 1913 (Girit Ortodoks kilisesi 4 ayda bir yayımlanan dergisi)
İlk yorum yapan siz olun