Müyesser Yıldız
Diplomatların Patrikhane ile ilgili izahatları ve beraberinde gündeme getirilen paneli terk olayının, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tepkisi yatıştırma amaçlı olduğu o kadar belli ki!.. Ankara’nın, “Ekümenik Patriklik” ismini ortak bildiriden çıkarması başarısına (!) gelelim. “Güya” dedik; Çünkü, evet alfabetik listeden çıkarıldı, ama aynı listenin en sonuna şöyle bir not olarak kondu: “Ekümenik Patrikhane, Zirve’ye gözlemci olarak katılmış ve Ortak Bildiri’de belirtilen ilkeleri desteklemektedir.” Yani ha Ali, ha Veli!.. İşte Türkiye’nin gücü ve başarısı!..
15-16 Haziran’da İsviçre’de düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi’nde yaşanan rezaleti biliyorsunuz.
Hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan oradaydı hem de Lozan’a göre Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesi Başpiskoposu Bartholomeos; Fidan Zirve’nin açılışında konuştu, Bartholomeos kapanışında…
Zirve sonunda yayınlanan ortak bildiriyi de hem Türkiye hem Fener Rum Patrikhanesi imzaladı…
Bartholomeos, İsviçre ve Ukrayna Cumhurbaşkanlarının “Ekümenik” unvanıyla yaptığı resmi davetle zirveye katılmıştı…
Bu bilmem kaçıncı kez Lozan’ın ve Anayasa’nın çatır çatır çiğnenmesiydi.
İlk defa her kesimden tepki geldi, ama iktidar yine sustu.
Tepkileri göğüsleme işi Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’ye düştü. Bakan Hakan Fidan’ın zirvede Bartholomeos’la “resmi bir ikili görüşme” yapmadığını belirten Keçeli, ortak bildiriye Fener Rum Patrikhanesi’nin isminin de imzacı olarak eklenmesi konusunda ise zirvenin organizatörleri İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istendiğini duyurdu. Keçeli bu vesileyle, “Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin devlet politikamızda herhangi bir değişiklik olmadığını” da kaydetti.
Devlet Bahçeli Telaşı mı?
Bu açıklamayla rezaletin atlatıldığı sanılırken Salı günü bir tepki de Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’den geldi.
Partisinin Meclis Grup Toplantısında Bahçeli önce, “Rusya’nın davet edilmediği bir barış zirvesini tertip etmek hangi akla hizmettir?.. Danışıklı dövüş manasında bir zirvenin kanayan yaralara merhem olacağına inanmak hayal ötesi bir beklenti değil midir?” gibi sorularla zirveyi eleştirdi.
Bu eleştiriler, “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” kabilinden zirveye katılan Dışişleri Bakanı Fidan’a da yönelik miydi, bilinmez; ama Bahçeli devamında, “Bir diğer kabul edilemez husus da Fener Rum Patriği’nin sözde ‘Konstantinopolis Ekümenik Patriği’ sıfatıyla zirveye davet edilmesi ve hazırlanmış sonuç bildirgesine imza attırılmasıdır.” diyerek şunları söyledi:
“Ukrayna Barış Zirvesi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hukuku, Lozan Antlaşması’nın ilgili hükümleri kasten yok sayılmıştır. Fener Rum Patrikhanesi’nin statüsü bellidir. Patrikhane, sadece Ortodoks Rum azınlığın dini ihtiyaçlarını yerine getirmesi için Türkiye topraklarında kalmasına izin verilen ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına bağlı olan bir kurumdur. İdari açıdan Fatih Kaymakamlığına bağlı olmakla birlikte seçilmiş Patrik de Türk vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde Konstantinopolis diye bir şehir yoktur, Ekümenik unvanının hukukiliği ve meşruluğu yoktur, tam tersi iddiada bulunanların alayı Bizans sevdalısı, Müslüman Türk milletinin azgınlaşmış hasımlarıdır. İstanbul’u ikinci Vatikan’a dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Fethimizin emaneti İstanbul, aynı zamanda milli ve manevi namusumuzun timsalidir. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in aslına rücu etmesi ve Müslümanların ibadetine açılması pek çok çevreyi ürkütmüş, o günden bugüne de hepsini birden deliye çevirmiştir. Ekümenik kartını devreye sokanlara zikreden dilimizle, şükreden kalbimizle, sabreden bedenimizle mukabele ve mukavemet göstereceğiz. Asla boyun bükmeyeceğiz, asla teslim olmayacağız, asla gözümüzü yummayacağız; hakkı, halkı ve hakikati savunmaktan da asla geri adım atmayacağız.”
Fidan Sustu Diplomatlar Seferber Oldu
İşte Bahçeli’nin bu çıkışından sonra dün diplomatların adeta yeniden seferber olduğunu gördük.
Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ya da diplomatik kaynaklar kimi medya kuruluşlarına şunları anlattı:
– Esasen Türkiye, zirveye katılımla ilgili tüm hassasiyetleri etkinliği organize eden Ukrayna ve İsviçre’ye zirve öncesinde ve zirve sırasında aktarmış…
– Türkiye’nin zirveye katılımla alakalı hassasiyetlerinin dikkate alınmaması üzerine gecikmeksizin tepki verilmiş…
– Ankara, zirvede bulunan Patriğin rolünü Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayrılarak Fener Rum Patrikliği’ne bağlanması kapsamında yorumlamayı tercih etmiş…
– Türkiye’nin adı ortak bildiriye eklendiği anda Fener Rum Patrikhanesi’nin ismi listede yokmuş. Ayrıca gözlemci olduğu için zaten bu mümkün değilmiş. Patrikhane’nin ismi, toplantının bitiminden günler sonra eklenmiş…
– Ankara’nın tepkisi sonucu da Salı günü akşam saatlerinde Patrikhane’nin isminin olmadığı yeni bir liste yayınlanması sağlanmış…
– Bu arada zirvede başka bir olay daha yaşanmış; gıda güvenliğiyle ilgili panelin moderatörlüğünü Hakan Fidan’ın yapması planlanmış. Ancak panele İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) davet edilmesi üzerine Fidan zirveden ayrılmış…
İşte “çırpındıkça batma” buna denir. Tek tek açıklayalım.
Patrik Bartholomeos’un İsviçre ve Ukrayna Cumhurbaşkanları tarafından zirveye “Ekümenik” unvanıyla resmen davet edildiğinden Dışişleri Bakanlığı veya Fatih Kaymakamlığı’nın haberinin olup olmadığını daha önce sorduk. Sonradan öğrendik; bir de İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın zirve öncesinde yayınladığı, halen de Bakanlığın internet sitesinde aynen duran davetlilerle ilgili basın bilgi notunda, “Konstantinopol Ekümenik Patrikliği” diye yazılmış.
Demek tüm bunlardan haberdarlarmış ki, “Türkiye, zirveye katılımla ilgili tüm hassasiyetlerini etkinliği organize eden Ukrayna ve İsviçre’ye zirve öncesinde ve zirve sırasında aktarmış.”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Patrik Bartholomeos’a, “Gitme.” demeye utandığı için mi “hassasiyetlerini” o iki ülkeye iletmeyi tercih etti?!
Devam edelim; ama “hassasiyetlerimiz dikkate alınmamış ve gecikmeksizin tepki verilmiş”.
Hassasiyetlerimiz dikkate alınmadıysa yapılacak ilk ve tek iş Dışişleri Bakanı Fidan’ın zirveye katılmaktan vazgeçmesi değil midir?!
Şu anlatılanlarla birlikle, “Ankara, zirvede bulunan Patriğin rolünü Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayrılarak Fener Rum Patrikliği’ne bağlanması kapsamında yorumlamayı tercih etti” denmesi başlı başına bir çelişki, en önemlisi Lozan’ın çiğnenmesine cevaz vermek değil midir?!
Ayrıca, bu nasıl “gecikmeksizin tepki vermek” ise; zirvede Bakan Fidan ve Bartholomeos aynı masaya oturdu. Zirve sonunda aile fotoğrafında yer aldılar. Ve dahi ortak bildiriden “Ekümenik Patriklik” isminin çıkarılması ancak bir hafta sonra, o da güya sağlanabildi!..
O Kahramanlığı (!) Kendisi Niye Anlatmadı?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın toplantıyı, daha doğrusu yönetmesi planlanan paneli terk etmesi hikâyesine gelelim.
İsrail ve Rum Kesimi çağırıldığı için terk etmiş. Bu iki ülkenin temsilcileri Fidan’ın da olduğu zirvede ve burada çektirilen aile fotoğrafında yer aldığı gibi ortak bildiriye de imza koydu. Tüm bunlarda birarada olacaksınız, ama panelde olmayacaksınız; çok garip, değil mi?
Madem böyle bir olay yaşandı; Bakan Fidan bunu niye kendisi anlatmadı? Şöyle ki;
Bakan Fidan Pazartesi gecesi Habertürk canlı yayınına katıldı. Kendileri Patrikhane rezaletine hiç değinmediği gibi, karşısındakiler de İsviçre’de yaşananları sormayı akıl edemedi!..
Oysa en azından sunucunun, “Bayram yapabildiniz mi, ailenizle bayramlaşabildiniz mi? Ama Çin, Rusya, İsviçre, pek çok noktada temaslarınız oldu, bayram sizin için nasıl geçti bilmiyorum, yoğun geçti zannederim.” şeklindeki sözleri üzerine Patrikhane işine girmese de pekala paneli terkinden söz edebilirdi. Ama şunları söylemekle yetindi:
“Bayram’ın birinci günü biliyorsunuz İsviçre’de Ukrayna Barış Konferansı vardı, Cumhurbaşkanımız oraya görevlendirmişti, oradaydım birinci gün. İkinci gün döndüm, iner inmez de havalimanından direkt annemin elini öpmeye gittim; o bekliyor çünkü, gitmezsem olmaz. Kardeşlerim, yeğenlerim, herkes orada.”
Diplomatların Patrikhane ile ilgili izahatları ve beraberinde gündeme getirilen paneli terk olayının, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tepkisi yatıştırma amaçlı olduğu o kadar belli ki!..
“Ekümenik Patrikhane” Listeden Çıkmadı
Ankara’nın, “Ekümenik Patriklik” ismini ortak bildiriden çıkarması başarısına (!) gelelim.
“Güya” dedik;
Çünkü, evet alfabetik listeden çıkarıldı, ama aynı listenin en sonuna şöyle bir not olarak kondu:
“Ekümenik Patrikhane, Zirve’ye gözlemci olarak katılmış ve Ortak Bildiri’de belirtilen ilkeleri desteklemektedir.”
Yani ha Ali, ha Veli!.. İşte Türkiye’nin gücü ve başarısı!..
İlk yorum yapan siz olun