İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye’nin Natanyahu’su acep kim?

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Likud’u İsrail’in MHP’si diye tanımlayabiliriz. İsrail’de Likud iktidarda, bizde ise MHP 70’li yıllardan beri iktidar ortağı. İsrail’in Filistin’i varsa, bizim de Kürtlerimiz var. İsrail zindanları Filistinlilerle dolu ise, bizimkiler Kürt siyasetçilerle.

Ragıp Zarakolu

İsrail Cumhuriyeti resmen ilan olunduğu zaman onu tanıyan ilk ülkeler arasında Sovyetler Birliği yanında Türkiye’nin de olması ilginç.

Filistin toprakları üzerinde kuruldu İsrail.

Filistin’i kuran, bu isimle posta pulları bile yayınlayan ülke ise İngiliz İmparatorluğu.

Osmanlı İmparatorluğu’nda Suriye Vilayeti altında Kudüs Mutasarrıflığı vardı.

İsrail’i ABD ve İngiltere’nin İsrail’i tanıması uzun zaman alacaktı.

Çünkü her ikisi de Arap ülkeleri ile takışmak istemiyordu.

İsrail’i en başından tanıyan Türkiye’nin Filistin’i resmen tanıması uzun zaman aldı.

Bunu yapan Ecevit oldu.

1988 yılında, Filistin’in Türkiye’deki ilk diplomatik temsilcisi R. Halloum’un (Abu Firas), “Palestine Through Documents” adlı derlemesini yayınlamıştım. Türkçesini ise Alan Yayınlarından, “Belgelerle Filistin Dün Bugün Yarın” başlığı ile çıkarmıştım. Sağ olsun Trabzon tarihçisi diye tanımladığım Kudret Emiroğlu tercüme etmişti. Önsözünü ise “Former Prime Minister” mahlası ile Bülent Ecevit yazmıştı. O sırada siyasi yasaklı idi. Demirel gibi. Hey gidi 12 Eylül cuntası! Ecevit’in Abu Firas ile tanışıklığı ise Suriye destekli El Saika mensubu 4 Filistinli gerillanın 1979 yılında Mısır Elçiliğine yönelik baskın düzenlediğinde, FKÖ’nün yolladığı arabulucu heyette yer alması ve onları teslim olmaya ikna etmesinden kaynaklı idi. Bundan birkaç ay sonra FKÖ’nün Ankara temsilciliği resmen açıldı.

Kitap Belgelerle Filistin kitabını yayına hazırlarken Ankara’da Gaziosman Paşa Caddesi’ndeki temsilciliği çok ziyaret ettim. Abu Firas, temsilcilikteki Türk sekreteri ile evlenecek, Endonezya’ya gideceklerdi.

Filistin bir devlet sonuç olarak. Manda devleti olsa da İsrail’den daha eski.

Birleşmiş Milletler 1947 yılında Filistin devletinin Yahudi ve Arap olarak oluşmasına karar verdi ve sınırlarını da belirledi. Kudüs ise özel bir statüye sahip olacaktı 3 semavi dinin ortak yaşam alanı olarak.

Bu maalesef hayata geçirilemedi.

Silahlı eylemleri Filistin’de Araplar başlatmadı. İngiliz sömürge yönetimine karşı ilk kurşunu Menahem Begin’in İrgun örgütü sıktı, 22 Temmuz 1946 tarihinde.

Kudüs’te King David Oteli’ndeki bomba eyleminde 91 sivil insan yaşamını yitirdi: 41 Arap, 28 İngiliz, 17 Yahudi.

Menahem Begin’in daha sonra kuracağı Likud Partisi’nin bugünkü lideri sonuç olarak Natanyahu.

Natanyahu, Aşkenaz, yani Avrupa Yahudisi bir aileden. Adının anlamı ise, ”Tanrı Verdi”. Bizde de hayli yaygın bir isim.

Likud’u da İsrail’in MHP’si diye tanımlayabiliriz.

İsrail’de Likud iktidarda, bizde ise MHP partner olarak 70’li yıllardan beri iktidar ortağı.

İsrail’in Filistin’i varsa, bizim de Kürtlerimiz var.

İsrail zindanları Filistinlilerle dolu ise, bizimkiler de Kürt siyasetçilerle.

Yine hapis cezaları yağdırdı, bilmem kaçıncı ağır ceza mahkemesi.

Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk dışarda ama sırtında 10 yıl hapis cezası pusuda.

Gülten Kışanak ve Sebahat Güncel 7 yıl hapislikten sonra serbest kaldı. Ne kadar serbestlik ise.

2012 yılında serbest bırakıldığımda, Sebahat Güncel, ta Kandıralara karşılamaya gelen dostlar arasındaydı.

Ayşe Nur’un vefat ettiği gece beni evlerinde ağılamıştı Gülten ve Zülküf.

Osman Kavala gibi Edirne Cezaevi’nde tutulan Selahattin Demirtaş’ın cezaları katlanıp duruyor.

Ama İsrail’de de Türkiye’de de protestolar engellenemiyor, sürüyor.

İsrail ve Türkiye Natanyahu ve Erdoğan’ın tapulu mülkü değil.

Direniş sürüyor.

Hamas için gözyaşı dökülüyor, Filistin için değil.

Timsah gözyaşları dökülen.

————————

Şu yazıma da bakılabilir: https://artigercek.com/makale/once-arap-milliyetciliginin-sonra-dinciligin-kurbani-olarak-filistin-138200.

Ayrıca: https://bianet.org/haber/israil-filistin-sorununun-tarihcesi-1897-den-2022-ye-192219


Artı Gerçek

Yorumlar kapatıldı.