İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bu direniş Müslümanları özgürleştirdi

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
ABD’li Müslüman kanaat önderi Abdulmalik Mücahid, “Filistin’e özgürlük eylemleri, 11 Eylül’den bu yana sessiz kalan Amerika’daki Müslümanları tam anlamıyla özgürleştirdi” dedi. ABD üniversitelerinde başlayan İsrail protestolarını Yeni Şafak’a değerlendiren Mücahid, eylemlere katılan öğrencilerin sadece yüzde 20’sinin Müslüman olduğuna da dikkat çekti.

Mahmut Osmanoğlu

Amerikan yönetiminin aksine Amerikan halkı Gazze’deki Siyonist barbarlığa, soykırıma karşı çıkıyor. Bunun en canlı örneği bugünlerde Amerikan üniversitelerini dalga dalga saran Siyonist işgal, apartheid ve soykırım karşıtı öğrenci hareketi. Siyonist siyasi güç, protestoları engellemek için genelde Siyonistlerin önderlik ettiği üniversiteler üzerinde baskı kurmaya çalışsa da, ‘askerileştirilmiş’ polisleri vahşi bir şekilde protestocuların üzerine salsa da ve hatta Columbia Üniversitesi örneğinde olduğu gibi eylemi bitirmeyen öğrencileri uzaklaştırma kararı almaya başlasa da öğrencilerin cevabı net: “Gazze uğruna uzaklaştırılmak en büyük onurdur.”

YENİ BİR HAYAT ALANI AÇILDI

Gazze ve soykırım bağlantılı olarak ABD üniversitelerinde yayılan ve hatta Avrupa ve diğer ülkelere sıçrama eğilimi bulunan bu ABD ‘Üniversite İntidafası’nı ABD’li Müslüman kanaat önderi Abdulmalik Mücahid Yeni Şafak’a değerlendirdi. ABD’de ve ABD dışında insan hakları bağlamında birçok harekete öncülük etmiş olan Abdulmalik Mücahid, son günlerde Amerikan üniversitelerini saran ‘Filistin’e Özgürlük’ eylemlerinin ortaya çıkmasını Siyonist siyasi gücün genelde Siyonistlerin yönettiği üniversitelere baskı kurmasının bir neticesi olarak görüyor, “Baskı ortamında Filistin Özgürlük Hareketi’yle kampüslerde yeni bir hayat alanı açıldı” diyor.

YÜZDE YİRMİSİ MÜSLÜMAN

Mücahid’in çarpıcı tespitlerinden biri ise protesto eylemlerine katılan öğrencilerin sadece yüzde 20’sinin Müslüman olması. Çoğunluk ise diğer inanç sahipleri ve hatta az sayıda da olsa Yahudi öğrencilerden oluşuyor. Üniversite öğrencileri “Siyonist işgali, apartheid ve soykırımı” sorguluyorlar. “Amerikan kampüslerinin uzun özgürlük mücadelesi geçmişine” dikkat çeken Mücahid, gençlerin başkanlık seçimlerini dahi etkileyebileceğini savunuyor.

ANTİSİYONİZMİ ANTİSEMİTİZMLE EŞİTLEDİLER

Bu Filistin yanlısı üniversite hareketinin sürdürülebilirliğini üniversitelerdeki diğer hareketlerle ortak paydayı genişletmesinde gören Mücahit, ‘Aksa Tufanı’ sonrası çıkartılan ve antisiyonizmi antisemitizme eşitleyen ABD Kongre kararına da atıf yapıyor ve kararın ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi üniversite yönetimleri ve öğrenciler üzerinde sallandırıldığına dikkat çekiyor. Muhtemelen bu yüzden olsa gerek, kendilerine ulaştığımız protesto gösterilerine ve oturma eylemlerine katılan öğrencilerden şu ana kadar bir cevap alamadık.

ABD’de Aksa Tufanı başladığından beri Filistin’e destek noktasında ne tür değişim yaşandı?

Filistin özgürlük hareketi, 11 Eylül’den bu yana sessiz kalan ve esasen sessizlikleriyle ‘İyi Müslüman’ olduklarını kanıtlamaya çalışan Amerika’daki Müslümanları tam anlamıyla özgürleştirdi. Amerika’daki Müslümanlar, Brown Üniversitesi’nin araştırmasına göre 4 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan ABD’nin ‘teröre karşı savaşına’ aktif bir şekilde karşı çıkamadılar.

ABD’deki üniversitelerde protestolar nereden, nasıl başladı ve neden yayıldı? Daha da yayılır mı? Ne kadar daha sürer, sürdürülebilir gözüküyor mu?

İster Vietnam Savaş karşıtı hareket, ister sivil haklar hareketi, isterse de Güney Afrika için apartheid karşıtı hareket olsun, Amerikan kampüslerinin uzun bir özgürlük mücadelesi geçmişi var. Uzun yıllardır kampüslerde öğrenci taban örgütleri mevcut. İsrail’in soykırım savaşının vahşeti ve görüntüleri bu örgütleri eylem birliğine sürükledi. Siyonist siyasi güç, protestoları engellemek için genelde Siyonistlerin önderlik ettiği üniversiteler üzerinde baskı kurmaya başlayınca, Filistin Özgürlük Hareketi’ne kampüslerde yeni bir hayat alanı açıldı. Mayıs ortasında okullar kapanana kadar bu durum devam edecek gibi görünüyor.

BIDEN’IN SEÇİLME ŞANSINI ETKİLER

Bu öğrenci protesto gösterileri 2024 Başkanlık seçimlerini nasıl etkiler?

Gençlerin çoğu Filistin yanlısı. Başkan Joe Biden onlar için büyük bir hayal kırıklığı. Biden koalisyonunda kadınlar ve gençler yer alıyor. Kadınların kürtaj hakları sorunları nedeniyle Biden’ı desteklemeye devam etmesi muhtemel. Ancak gençler oy vermeye gitmeyebilir ya da giderse de üçüncü taraf adaylara oy vereceklerdir. Bu da Biden’ın seçilme şansını olumsuz etkileyecektir.

Üniversitelerin çoğunun sahiplerinin Yahudiler olduğu iddiaları var, onların baskılarının protestoculara ne tür etkisi olabilir?

Yahudilerin üniversitelerin sahibi olduğu doğru değil. 1950’li yıllara kadar Yahudiler üniversitelere girmekte zorluk çekiyorlardı. Eğitimde başarılılar ve iyi bir ağları var, bu nedenle birçok üniversitenin liderliği Yahudilerin elinde. Şu da var ki, İsrail işgaline karşı çıkanların birçoğu da Yahudi. Daha bu hafta, kendisi de Yahudi olan ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Senatör Charles Ellis Schumer’in evi önünde protesto gösterisi yapan 300’den fazla Yahudi tutuklandı. İsrail doğumlu bir Yahudi olan ve şu anda Columbia Üniversitesi’nden men edilen Profesör Shai Davidai, Columbia’daki protestoların lideri.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE ZARAR VERİYOR

Polisin müdahalesi üniversitenin özgürlüğünü ihlal değil midir? ABD’de haklar geri mi gidiyor?

İfade özgürlüğü demokrasinin bir direği ve ABD anayasasının bir parçası. Amerikan üniversiteleri bir ifade özgürlüğü kaynağı olageldi. Üniversitelerdeki gösterileri askerileştirilmiş polis yoluyla bastırmak, bilgi kurumuna ve ifade özgürlüğüne zarar verir. Bu tolere edilemez. Columbia Üniversitesi Senatosu 62’ye karşı 14 oyla üniversite yönetimi hakkında soruşturma yapılması çağrısında bulunan bir kararı onayladı. Karar yönetimi, yerleşik protokolleri ihlal etmekle, akademik özgürlüğü baltalamakla, özgür araştırmayı tehlikeye atmakla, hem öğrenciler ve hem de profesörlerin yasal süreç haklarını ihlal etmekle suçluyor.

HAREKETLER BİRLEŞİRSE DAHA DA GÜÇLENİR

68 kuşağı gibi bir dönemde miyiz, yoksa ona dönüşme ihtimali var mıdır, öğrenci hareketleri toplumun diğer kesinlerine yayılır mı, domino etkisi yapar mı?

Bugünkü ABD 1960’lardan çok farklı. 68 Hareketi’nin hem Sivil Haklar Hareketi ve hem de 58 bin Amerikan askerinin öldüğü Vietnam Savaşı’yla bağlantısı vardı. Özgür Filistin Hareketi, öğrenciler arasında her ikisi de yaygın olan ‘İklim Değişikliği’ hareketi ve ‘Amerika Silah Karşıtları” hareketleri ile ortak paydasını güçlendirirse daha büyük bir kampanya şansı doğar. Ancak tüm aktivizm hareketlerinde olduğu gibi eğer Gazze’de ateşkes sağlanırsa, sönüp gitmesi ihtimal dahilindedir.

PROTESTOLAR ANTİSEMİTİK OLARAK NİTELENİYOR

ABD Medyası öğrenci protestoları ile ne kadar ilgili?

Tıpkı İsrail’in Gazze’yi işgalinin ilk günlerinde olduğu gibi, şu anda ABD medyasının öğrenci protestolarına yaklaşımı antisemitizm suçlamalarıyla renklendiriliyor. Aksa Tufanı sonrasında ABD Temsilciler Meclisi, antisiyonizmin de antisemitizmin olduğu nitelemesi de dahil antisemitizmin çok geniş bir tanımını benimseyen bir kararı kabul etmişti. Dolayısıyla, bu karar, onların aslında tüm protestoları antisemitizm olarak adlandırmalarına imkân sağladı.

Bu protestolar ABD halkının yönetime karşı direnişi olarak okunabilir mi?

Evet. Doğrudur.

Değişik eyaletlerde gösteri yapan üniversite öğrencileri arasında bir koordinasyon var mı? Yoksa her birisi bireysel olarak mı gelişiyor?

Üniversitelerdeki öğrenci protestoları oldukça tabandan ve merkezi olmayan bir yapıda. Ancak şehir düzeyinde bir koordinasyon var.

Abdulmalik Mücahid kimdir?

Abdul Malik Mücahid, Chicago’da yaşayan ödüllü bir yazar ve yapımcı. Kendisi, ABD, Kanada ve Meksika’yı kapsayan 7/24 uydu üzerinden yayın yapan Muslim Network yayınını yürüten, 34 yıllık bir Medya ve Müslümanlara yönelik sosyal yardım kuruluşu olan Sound Vision’ın Başkanı. 23 yıllık bir insan hakları örgütü olan ‘Herkes İçin Adalet’ örgütünün kurucusu olarak Doğu Türkistan’dan Hindistan’a, Burma’dan Keşmir’e kadar bir insan hakları kampanyasında aktif rol alıyor. Mücahit, Amerika Birleşik Devletleri’nde Georgetown Üniversitesi ile işbirliği içinde hazırlanan ‘Dünyanın En Etkili 500 Müslümanı’ listesine 8 kere seçildi.

Mücahid din, sivil haklar ve kamu politikası üzerine 400’den fazla makale yazdı.


Yeni Şafak

Yorumlar kapatıldı.