İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dışişleri Bakanlığı, Fransa Ulusal Meclisi’nin “Asuri-Keldani Soykırımı” kararını kınadı

Dışişleri Bakanlığı, Fransa Ulusal Meclisinin Asuriler ve Keldanilere ilişkin “Seyfo” kararına tepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında “Fransa Ulusal Meclisinin 29 Nisan 2024 tarihinde kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili karar yok hükmündedir.” denildi.

Dışişleri Bakanlığı, Fransa Ulusal Meclisinin Asuriler ve Keldanilere ilişkin kararında Osmanlı dönemine dair hukuki ve tarihi temelden yoksun ithamlarda bulunmasına tepki gösterdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Fransa Ulusal Meclisinin 29 Nisan 2024 tarihinde kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili karar yok hükmündedir.” ifadesi kullanıldı.

Fransa Senatosunun Şubat “Seyfo” kararı
Fransa Senatosu, 8 Şubat Çarşamba günü, hükümeti 1915-1918 Asuri-Keldani soykırımını tanımaya ve 24 Nisan’ın 1915-1918 Ermeni ve Süryani-Keldani soykırımları için ortak bir anma günü olarak belirlemeye çağıran bir karar tasarısını oy çokluğuyla onaylamıştı.

Tasarı, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1915’ten 1918’e kadar Asurilere (“Keldani” veya “Süryaniler” olarak da biliniyor), Ermenilere ve Rumlara zulmettiğini kabul ediyor. Asuri ve Süryaniler genellikle Ermeni Soykırımı olarak adlandırılan kırımı kılıç veya kılıç yılı anlamına gelen “Seyfo” olarak adlandırıyor.

Fransa hükümeti bu Senato kararını gündemine almamakla birlikte, aynı tasarı 29 Nisan’da Fransa Ulusal Meclisinde de oylanarak kabul edildi.

Dışişleri: “Tarihi olayların
siyasi çıkarlar uğruna çarpıtılması”
Dışişleri Bakanlığı Fransa hükümetinin, 2023’te Senatoda kabul edilen kararı sahiplenmediğini hatırlatarak Ulusal Meclis kararını, “Aynı mesnetsiz ithamların bu kez iktidar partisi milletvekilleri tarafından Ulusal Meclis gündemine taşınması, tarihi olayların siyasi çıkarlar uğruna çarpıtılması gayretlerinin bir örneği” olarak niteledi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında parlamentoların tarihi yorumlama ve yargılama yetkisi bulunmadığını vurguladı. Kararın “[…] soykırım suçunun ancak yetkili bir mahkeme tarafından isnat edilebileceğini öngören 1948 BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne aykırı” olduğunu ileri sürdü.


bianet

Yorumlar kapatıldı.