İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

DEM ve Ruhban okulu!

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, iзeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Serdar Arseven

Bir “Okuyucum”dan nakil…

Her yazımı mutlaka okuduğunu belirten bir “Okuyucum”dan..

Okuyun bakalım, aklınıza yatacak mı?:

–  HDP-DEM’in CHP’den İstanbul’un iki ilçesini ısrarla istediğine dair haberleri tâkip etmişsinizdir Serdar Bey.

Bu türden haberlere artık girmiyorsunuz ama, siz yazmıyorsunuz diye biz okumayacak değiliz!..

HDP’nin belediye yönetimini ısrarla istediklerinden biri Esenyurt, diğeriyse Adalar.

Esenyurt’un özellikleri malûm.

HDP-DEM’in Esenyurt ısrarını –es- geçiyor ve

Adalar meselesine gelmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi,

Esenyurt’un yanı sıra, Adalar’ın da belediye başkan adayını açıklamayı geciktirdi CHP.

Bunun “perde arkasındaki” pazarlıklarla ilgili bir durum olduğu söyleniyor.

HDP-DEM Adalar’ı ısrarla istiyor, kulislerden yansıyan bu.

Peki, bu ısrar neden?

Sayfiye yerleri diye mi?

Hem İstanbul’a yakın, hem de İstanbul’un stresinden uzak şirin yerleşim birimleri diye mi?

Adalar denince, aklınıza ne geliyor Serdar Bey?

Algıda seçicilik dediklerine güzel bir misal; benim aklıma ilk gelen Heybeliada Ruhban Okulu!

Fener Patrikhanesi, 1971 yılında Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını ısrarla talep ediyor.

‘Kapatıldı’ derken…

Burayı biraz açalım:

Anayasa Mahkemesi, bütün özel yükseköğretim kurumlarının bir Devlet Üniversitesi’ne bağlanmasını kararlaştırdı.

Heybeliada Ruhban Okulu’nu da, özel yüksekokul statüsünde değerlendirildi ve varlığını devam ettirebilmesinin bir Türk Üniversitesi’ne bağlanmakla mümkün olabileceğine hükmetti.

Patrikhane, bir Türk Üniversitesi’ne bağlanmayı kabul etmeyince de Okul’u kapattı!

Aslına bakarsanız, ‘kapattı’ demek de doğru değil.

Sadece “lisans” bölümünü kapattı.

Lise düzeyinde eğitimi resmi olarak devam ediyor ama, öğrencisi yok!..

Öğrencisi olmayan okula, bizim Milli Eğitim her yıl bir müdür yardımcısı atıyor!..

Fener Ortodoks Rum Patrikhanesi’nin talebi, öğrencisi olmayan okulun üniversitesinin de Patrikhane’ye bağlı olarak açılması!

Talep taleptir ve nice baskı gelirse, bakarsanız Patrikhane’nin arzusu yerine getirilir!

Fener Ortodoks Rum Patrikhanesi’ne batı dünyasından devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, en etkili sivil toplum örgütlerinin liderleri düzeyinde pekçok ziyaret oldu bugüne kadar.

Bu ziyaretlerin çoğunda Ruhban Okulu meselesinin gündeme geldiğine dair nice açıklama duyduk, haber okuduk.

BİDEN VE BLİNKEN’LE GÖRÜŞMELERİNDE HEYBELİA’DA MESELESİ!

Bir de…

Sayın Patrik’in “stratejik” yurt dışı ziyaretleri oldu.

Bunların en fazla dikkat çekeni, ABD Devlet Başkanı Biden ile görüşmesiydi.

ABD’de temas ve incelemelerde bulunan Sayın Patrik, 2021- Ekim sonunda, ABD Devlet Başkanı Biden ve Dışişleri Bakanı Blinken ile bir araya gelmişti.

Biden’dan Beyaz Saray’da kabul!..

Göreve gelişinin 30.’ncu yıl dönümünü ABD’de kutlamayı uygun gören Sayın Patrik’in Biden ve Blinken ile görüşmelerinde üç önemli başlık öne çıkıyordu:

1-Aşı kampanyası (?)

2-İklim değişikliği (?)

3-Dini özgürlükler bağlamında Heybeli Ada Ruhban Okulu’nun açılması.

Ziyaret, Anadolu Ajansı tarafından şöyle duyuruldu kamuoyuna:

“ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’yi ziyaret eden Fener Rum Patriği Bartholomeos ile dini azınlıkların durumunu ve Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun açılmasını görüştü.

2009’dan sonra ilk kez ABD’ye ziyaret gerçekleştiren Fener Rum Patriği Bartholomeos, Washington’daki resmi temasları kapsamında Blinken ile bir araya geldi.

Görüşme öncesinde basına kısa bir açıklamada bulunan Blinken, Bartholomeos ile görüşmekten onur duyduğunu kaydetti.

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın, başkan yardımcısı olduğu yıllarda Bartholomeos ile İstanbul’da bir araya geldiğini hatırlatarak ‘ABD, din özgürlüğü ilkesini güçlü bir şekilde savunuyor, dış politikamızda ilkemize bağlıyız ve elbette kendi ülkemizde de buna bağlıyız.’ dedi

Bartholomeos ise ‘İstanbul’daki tarihi makamımızda hayatta kalma mücadelesi verirken, Ekümenik Taht’a ve korumaya çalıştığımız onun fikir ve değerlerine verdiği daimi destek için ABD yönetimine minnettarız.’ diye konuştu.

Toplantı sonrasında yazılı açıklama yapan ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price, Blinken’ın, Bartholomeos ile ABD’nin dünya çapında din özgürlüğünü destekleme taahhüdünü ve dünya çapındaki Ortodoks Hıristiyan toplumuyla ortak kaygıları ele aldığını kaydetti.

Price, “Bakan Blinken, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının Biden yönetimi için bir öncelik olmaya devam ettiğini yineledi. Ayrıca iklim krizini acilen ele alma zorunluluğunu da görüştüler.” ifadelerini kullandı.

X

Evet..

Anadolu Ajansı haberinin o bölümü böyle.

Bir de şu var, başka haberlerde:

Patrik Bartholomeos: 

“Tüm dünyada herkesin aşı olmasını sağlamak için bir girişim başlattığımızı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Sayın Başkan Biden da bu girişimi büyük bir memnuniyetle karşıladı.”

Aşı meselesi dikkat çekici mesele, öyle değil mi Serdar Bey?.

x

Geçelim.

Evet, Biden yönetimi, Adalar İlçesi’ndeki Heybeliada Ruhban Okulu’nun “yeniden” açılmasını öncelikleri arasında bulunduruyor.

Bu, birçok “batılı lider”in de öncelikleri arasında!

Türkiye, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Heybeliada Ruhban Okulu’nu, 1971 yılından beri kapalı tutuyor.

Kamuoyunun konuyla ilgilenen kesimleri de, bu hususta hassas.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Fener patriklerinin yüzyıllar boyunca kullandıkları “ekümeniklik” yani, “evrensellik” unvanına son verdi ve sınırlarını net olarak çizdi.

Buna göre, Fener Patrikhanesi, Türkiye Cumhuriyeti yasaları çerçevesinde, idarî açıdan Eyüp Kaymakamlığı’na, Fatih Savcılığı’na ve İstanbul Valiliği’ne bağlı. 

Çoğu cemaatsiz 18 metropolit tarafından yapılan seçimin onayını İstanbul Valiliği veriyor. 

Sayın Patrik’in, kendisine çizilen sınırların dışına taşarak, “ekümenik patrik” unvanını kullandığına dair haberleri bilirsiniz Serdar Bey…

Zamanında bu konulara çok girerdiniz, şimdi pek girmiyorsunuz nedense Serdar Bey?!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Patrikhane’nin ve patriklerin sınırlarını özenle çizmesinin ve Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmamasının, kamuoyunun da bu konuda hassasiyet göstermesinin tarihi gerçeklere dayanan hassasiyetlerle ilişkisi var.

Bütün dini kurumlara olduğu gibi, Ortodoks Rum Patrikhanesi’ne de imtiyazlar veren Osmanlı, Moro İsyanı’nda rolü olduğu tespit edilen Patrik V. Gregorius’u, halkı isyana teşvik ve ihanetten mahkûm ederek, Fener Patrikhanesi’nin ‘Orta Kapı’sı önünde 21 Nisan 1821’de idam etmiştir.

Orta Kapı’nın o günden beri niçin kapalı tutulduğuna dair çok şey yazıldı, Serdar Bey!

Biliyorsunuz;

Osmanlı ve devamı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti o günden bu yana, Patrikhane’nin faaliyetleri konusunda çok hassas davranmış, Patrikhane’nin dışarıdaki unsurlar tarafından “politika tuzağına düşürülmesini” engellemek için tedbirler almıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, azınlıkların ibadet hürriyeti konusunda hassastır bildiğiniz gibi…

KAÇ ÇEŞİT PATRİKHANE VAR!

İbadet ise elbette, lâkin “ekümeniklik” politik bir mesele…

Patrik’in ekümenikliğini kabul etmeyen bir biz değiliz ki, Rus Ortodoks Patrikhanesi kabul etmiyor mesela…

Dünyada çeşit çeşit patrikhane var…

Rusya’da var, Ukrayna’da var!

Zelensky’i biliyorsunuz, o da Patrikhane’yi ziyaret etti Serdar Bey!

İsteyen istediğini ziyaret eder de…

Yok o patrikhane bu patrikhane için bunu dedi, yok bu patrikhane şu patrikhane ile ilişkiyi kesti!

Dünya zaten karışıyor gittikçe…

Bir de bu meselelerle mi uğraşalım Serdar Bey?

Uzatmayayım lâfı: 

Dediğim gibi, ABD ve AB çevreleri Türkiye’ye Patrikhane’nin talepleri doğrultusunda baskı yapmaktadır.

Önümüzdeki süreçte bu baskıların iyice artacağı da, ortadadır.

HDP-DEM’in, CHP ile anlaşmak suretiyle yerel yönetimini almak istediği yerler arasında Adalar’ın da olduğunu duyunca, aklıma hemen bunlar gelmektedir…

CHP, HDP’nin talebini kabul etse de etmese de, önümüzdeki süreçte Heybeliada Ruhban Okulu meselesinin kaşınacağını düşünüyorum.

Siz de düşünüyor musunuz Serdar Bey?

Oranın yönetimi DEM’de olursa…

Neler yaşanabilir?

Mesela…

Heybeliada Ruhban Okulu’nda bir “sempozyum” düzenlenebilir.

Başka başka etkinliklerle, bu iş büyütülüp gündeme yerleştirilebilir.

ABD ve AB çevrelerinin desteği ile konu, fena halde ısıtılabilir.

Ne dersiniz;

Adalar ısrarının orada Ruhban Okulu’nun bulunmasıyla alâkası yok mudur, dersiniz?

Vehimden ibaret midir benimkisi Serdar Bey?

X

İşte okuyucumuzun, dikkatimizi çekmeye çalıştığı mesele:

Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu ve DEM!

Aslında Yunanistan’la ilgili bölümler de var ama, yerim doldu.

Bizim okuyucumuz da, ne kadar “müvesvis” böyle!

Aslında benim de bu konuda söylemek istediklerim var.

İkaz etmek istiyorum “herkesi” de…

Yerim doldu işte!…

https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/dem-ve-ruhban-okulu-4736/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın