İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

KADASETLİ PATRİK HAZRETLERİ’NİN KUTSAL DİRİLİŞ YORTUSU MESAJI

“Ölümüyle ölümü yendi ve dirilişiyle bize hayat verdi”.

İşte kiliselerimizin çanları paskalya coşkusuyla Mesih’in görkemli Kutsal Dirilişi’ni bir kez daha müjdeliyorlar. Yedi hafta boyunca dua, tövbe, oruç, farklı kiliselere inanç ziyaretleri, sadaka, bağış ve bunlara benzer ruhani etkinliklerle Kutsal Paskalya Yortusuna, Rab İsa Mesih’in görkemli Kutsal Diriliş Bayramı’na hazırlandık. Bu kutlama Mesih’in Göğe Yükseliş Yortusu’na kadar kırk gün boyunca sürecektir ve bu süre boyunca birbirimizi “MESİH ÖLÜLERDEN DİRİLDİ!” diyerek selamlayacağız.

Rabbimiz İsa Mesih “günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi. Petrus’a sonra on bir elçilere göründü. Daha sonra da beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. … Bundan sonra Yakup’a, sonra bütün elçilere göründü” (I. Korintliler, 15:3-7).

Kutsal Diriliş’in gücüne ancak imanla ulaşabiliriz. Hayatın ve canlılığın tüm kaynakları Tanrı’nın hükmü altında olduğuna ve istediğine yeni bir hayat bahşedebileceği gerçeğine ikna olmamız bu imanın temelini oluşturur. Ölmüş bedenlere yeni bir nefes üfleyerek onları yeniden hayata döndürmenin, yaratıkları yoktan var eden Yaradan için zor bir iş olduğunu düşünmemeliyiz. Ölülerin diriltilmesi, doğada apaçık seyredilebilen en kanıtsal olaydır ve bunu yaşanan her baharda gözlerimizle görmekteyiz. Ölüm bizi yok olmaya değil, bir gün uyandırma şartıyla derin bir uykuya teslim eder. Mesih, ölülerden uyananların Birincisi olduğundan ölümün üzerindeki hükümranlığıyla istediğini sonsuz yaşam için uyandırabilir. Bu, düşünenler için yaşamsal ve çok enteresan bir konudur. Elçi Pavlus en büyük arzusunun “Rab İsa Mesih’i ve onun dirilişinin gücünü tanımak” olduğunu dile getirmektedir (Filipililer, 3:11).

Ölümün etkisi evrenseldir, sınırları ise uçsuz bucaksız. Ölümle hesaplaşmaya kalkışmak insani gücü aşan, hatta hayal sınırlarını zorlayan ve mutlak yenilgiyle sonuçlanmaya mahkûm bir girişim olacağı aşikardır. Onun gücü sadece Tanrısal bir müdahale ile engellenebilir. Yaşam ve ölüm sorunlarında son söz Tanrı’ya aittir. Bize ise itaatkâr bir duruş sergileyerek, O’nun pederane iradesine tabi olmak düşer. İnsan için tek çare, Tanrı’nın vaatlerine iman ve ümitle güvenmektir. Dört günlük ölü Lazarus’un kız kardeşi Marta, Rab İsa’nın önünde ağlayarak ve ümitsiz bir kedere bürünmüş durumda hayıflanıyor, “Ya Rab, burada olsaydın, kardeşim ölmezdi” diyordu. Rab İsa, Marta’nın ve bizlerin bakışlarını ölümden Tanrı’ya yönelterek her sorunu çözecek altın bir anahtar sunuyor: “Diriliş ve yaşam Ben’im. Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?” (Yuhanna, 11-25-26). 

Rab İsa, bu soruyu sadece Marta’ya değil, şu veya bu şekilde Mesih’in diriliş müjdesini alan ve bu müjde karşısında iman etme veya reddetme ikileminde kalacak herkese yöneltmektedir. İnsanın günaha düşüşünün nedeni imansızlık olduğuna göre, kurtuluşunun devası iman olmalıydı. İman olmadan Tanrı’nın hoşnut olması imkansızdır. İman, körü körüne ikna olma değil, yeterli kanıtlar temelinde yapılan bir seçimdir. İmanla ilgili bize sunulan kanıtlara sadece akılla değil, ruhumuz ve yüreğimizle de cevap veririz. Çünkü hakikat sadece beyinle değil, bunun yanı sıra aydınlanmış ruhun gözleriyle sezinlenebilir. Eğer Tanrı varsa ve bizim Yaratanımızsa, O’na güvenecek ve Tanrısal iradesini yaşamımızın amaç ve anlamı olarak kabul edeceğiz. 

Yaşamın sahibi olmadığımız ve görünmez bir kaynaktan onu bir lütuf olarak aldığımız gerçeği yaşamın özüyle ilgili olan en büyük aydınlanmadır. Hayatın sonsuz Okyanusundan bize lütfedilense sadece bir damla yaşamdır. Ölüm bu bir damla enerjinin tükenmesidir. Tanrı bu Okyanus’un ta Kendisi, yaşamımızın kaynağı ve nedenidir. Tanrı’nın çoraklaşmış ruhlarımızı yeniden uyandırması hiç de zor olmasa gerek, tıpkı yağmuru emdiğinde filizlenen tohumlar gibi. 

İnsanın, ölümü yenme başarısıyla kibirlenmemesi için, Tanrı bu sorunu Biricik Oğul’u Rab İsa Mesih vasıtasıyla çözmeye karar verdi. O’nun boş kabri önümüzde kurtuluş veya yok olma ikilemi olarak durmakta. Ya İncil’in bize ilettiği ve iki bin yıldır dünyanın dört bucağında yankılanan “Mesih Ölülerden Dirildi” müjdesine iman edeceğiz veya Tanrı’nın Mesih’ini dirilttiğini ve bir gün O’nun kabri gibi dünyanın tüm kabirlerini boşaltacağını reddedeceğiz. Böyle bir müjdeyi reddettiğimizde kendimizi kaybolmaya, yok olmaya ve ebedi lanete mahkûm ederiz. Bize uzanan Tanrı’nın kurtarıcı Elini reddettiğimizde, ölüm üzerimizdeki hükümranlığını sürdürecek ve bizler ölümün haşin gölgesi altında titremeye devam edeceğiz. Bu gibiler için Rab adil hükmünü ilan etmiştir: “İnsan bütün dünyayı kazanıp da canını yitirirse, canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur?” (Luka, 9:25). 

İşte bu imanla mühürlenen ruhlarımız doğru insanların görkemli dirilişine layık olabilecektir:

“Rabbimiz İsa’yı ölümden dirilten Tanrı’ya iman ediyoruz. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi” (Romalılar, 4:24-25).

Kutsal Diriliş mucizesi bir kez gerçekleşti, fakat Dirilmiş olan daima bizimledir. Bu, Dirilmiş Kurtarıcının bizlere sarsılmaz vaadidir: “İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (Matta, 28:20).

Rab İsa sadece tarih veya din bilgisi kitaplarından öğrenilecek tarihi bir şahsiyet olmayıp, yaşayan ve yaşam veren bir güçtür. Baharı ve baharın görkemli çiçeklenmesini sadece şairlerden işitmeyiz veya resimlerden seyretmeyiz. Doğrudan çiçeklerin kokusunu duyabilir, ağaçların meyvelerini ellerimizle devşirebiliriz. Bunun gibi Mesih’in dirilişinin gücü somut olarak imanlıların yaşamında daima var olacaktır.

Bu muhteşem imanın aşıladığı ümidi ruhlarımızda taşıyoruz. Bu ümit, yaşamın tüm zorluklarına karşı durmak için bizleri yüreklendirmekte ve dudaklarımızı sevinçli bir ilahinin sözleriyle doldurmaktadır: “Rab, Dirilişine yücelik olsun. Ey Kurtarıcım, yaşamım boyunca Seni yüceltmekten geri durmayacağım”.

MESİH ÖLÜLERDEN DİRİLDİ!

KUTLUDUR O’NUN DİRİLİŞİ!

*

Kutsal Diriliş Yortusu vesilesiyle, Mesih’ten bizlere miras kalan sevgiyle, Resulî kilisemizin tüm evlatlarını, Patrikliğimize bağlı episkoposları, rahipleri, pederleri, sargavakları, tıbirleri, Kalfayan Topluluğu rahibesini, Patrikliğimiz Mali Komisyonu, Patriklik Sosyal Yardım Komisyonu ve ona bağlı olarak hizmet veren alt komisyonları, Kadınlar Kolu ve Hay Menti Mentor Komisyonu üyelerini, Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı yöneticilerini, Başhekimi’ni, tabiplerini ve hemşirelerini, cemaat ve kilise vakıflarımızın yöneticilerini, kadın kolları üyelerini, cemaat okullarımızın kurucu temsilcilerini, müdürlerini ve öğretmenlerini, yoksullara ve engellilere yardım kolları üyelerini, İstanbul’daki okullarımızın derneklerinin, spor kulüpleri ile hemşeriler derneklerinin, insanî yardım ve kültür kuruluşlarının üyelerini, basınımızın yazarlarını ve çalışanlarını, Patrikliğimizin, hayır ve eğitim kurumlarımızın hayırseverlerini, İstanbul, Anadolu ve Girit Adası’ndaki tüm imanlıları kutluyor ve hepsine mutlu bir Diriliş Yortusu dilerken, ruhanî, sosyal ve hayrî çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Kutsal Diriliş Yortusu vesilesiyle Surp Eçmiyadzin, Kilikya ve Kudüs’teki tarihî Patriklik makamlarımız için de dua etmeyi sürdürüyoruz. Bayram coşkusu içersinde Tüm Ermeniler Katolikosu Kadasetli Karekin II. Hazretleri’ne derin saygılarımızı sunuyoruz. Kadasetli Katolikosumuz’dan ve Eçmiyadzin Rahipler topluluğundan Patriklik Makamı’nın bekası için dualarını sürdürmelerini rica ediyoruz.

Kadasetli Kilikya Katolikosu Aram I. Hazretleri’ni ve Saadetli Kudüs Patriği Nurhan I. Hazretleri’ni ve onlara bağlı tüm rahipleri, ayrıca tüm Kilise Önderleri’ni ve onlara bağlı din görevlilerini Mesih’teki sevgi ile selamlıyor, Kutsal Diriliş Yortusu’nu kutluyoruz.

Diaspora’da bulunan İstanbul, Tıbrevank, Getronagan, Esayan ve Mıhitaryan Okulları Dernekleri’ne, yurtdışında yaşayan ve zor şartlarda gelenek ve göreneklerine sahip çıkmaya çalışan imanlı cemaat üyelerimize en içten sevgilerimizi gönderiyoruz.

Kutsal Diriliş Yortusu vesilesi ile başta Ermeni Katolik ve Protestan Kiliseleri olmak üzere tüm kardeş Kiliseler’in ruhani önderlerini, din görevlilerini ve imanlı cemaatlerini de Mesih sevgisi ile kutluyoruz.

Tanrı’nın lütuf, sevgi ve kutsayan gücü hepimizle birlikte olsun. Amen.

MESİH ÖLÜLERDEN DİRİLDİ!

KUTLUDUR O’NUN DİRİLİŞİ!

Pederane sevgilerim ve Mesih’te dualarımla,

PATRİK SAHAK II

4 Nisan 2023

Kaynak։ ՊատրիարքութիւնՀայոց – Ermeni Patrikligi https://www.facebook.com/TRHayBad

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın