Fatih Altaylı
Yıllardır hezeyanları ile toplumu germiş bir siyasal İslamcı ve bir Cumhuriyet karşıtının bana yönelik sözleri olmuş.
Okurlar “Yanıt ver” diyor.
Vermem. Bu tartışmaların deprem felaketinin önüne geçmesini istemediğim için vermeyeceğim.
Onu ve benzerlerini yargıya havale edeceğim.
Ama onlara biraz ders vereceğim.
Benim depremzede kızı evlatlık alabilir ama nüfusunuza geçiremez sonra da isterseniz evlatlık ile nikah kıyabilirsiniz diyen Diyanet’e tepkimden sonra bu küfürler başladı ve cehaletle donanmış olarak sürüyor.
Şunu baştan söyleyeyim.
Bu ülkede Batı etkisiyle, Kilise ve Yahudilik örfü ve anlayışını Türkiye’ye İslam diye yutturmaya çalışan emperyalist uşağı bir kitle var.
Bunu Adnan Oktar olayında gördük, Fetullah Gülen felaketinde gördük.
İsrail ilişkisi ve kilise ilişkisi kabak gibi ortaya çıktı.
Bu etki çok yoğun ve yabancı istihbarat destekli.
Bu ekibin henüz deşifre olmamış üyeleri sahte bir din algısı üzerinden toplumu yönlendiriyor ve cehalet üzerinde etkili oluyor.
Benim Diyanet’e çıkışımdan sonra yüzlerce mail ve sosyal medya mesajı ile Hz Muhammed ile Zeyd örneği verildi.
Bu cehaletin zirvesidir.
Zeyd, Kuran’da adı geçen tek sahabedir.
Hazreti Muhammed’in önce kölesi, sonra evlatlığıdır.
Yemenli bir ailenin çocuğu olarak esir alınıp, köle pazarında Hz. Hatice’ye satılmış, Hz Hatice de onu eşi Hz. Muhammed’e hediye etmiştir.
Daha sonra ailesi gelip bedelini ödeyerek Zeyd’i geri almak istemiş ancak Zeyd, Allah’ın resulü ile kalmak istemiştir.
Hz. Muhammed de, Zeyd’i azad etmiş ve “evlatlık” olarak almıştır.
Ve “Mirasına dahil etmiştir”(İslam Ansiklopedisi Zeyd b. Harise maddesi)
Yani evlatlık mirasa dahil edilmez sözü Diyanet’in doğru olmayan sözüdür.
Hz Muhammed’in sünnetinde evlatlığın mirasa dahil edilmesi vardır.
Yine bu kilise etkisindeki sözde İslamcı güruhun sakladığı, Zeyd’in bizzat Hz. Muhammed tarafından halasının kızıyla evlendirildiğidir.
Hz Muhammed bu evliliği Zeyd’in kölelikten gelmesi nedeniyle toplumda hor görülmesinden dolayı istediği ve onun aileden biri olduğunu göstermeyi amaçladığı bilinir.
Ancak Zeyd ile Zeyneb’in evlilikleri iyi gitmeyince ve eşi Zeyd’i sürekli aşağılamaya kalkınca Hz. Muhammed bu evliliği Zeyd’in de kalbini kırmayacak bir şekilde bitirmek için devreye girmiştir. Kuzeni Zeyneb’i eş olarak almasının ise sadece ve sadece Zeyneb’in boşanmış bir kadın olarak toplumdaki yerinin zayıflamasını engellemek maksadıyla olduğu söylenir.
Yani Diyanet’in ayıplı fetvasının bu olayla uzak yakın ilgisi yoktur.
Sözde İslamcılara, İslam tarihi üzerine ders vermek zorunda kalmam ise benim değil, onların ayıbıdır.
İslam’ı kilise kaynaklarından değil, İslam kaynaklarından öğrenmiş olsalardı, böyle bir şeyi yapmama gerek kalmazdı.
İlk yorum yapan siz olun