İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Doyamadığım şehir

Saffet Emre Tonguç

Zamansız bir yer Hatay. Ne zaman giderseniz gidin sizi hoşça karşılar ve ağırlar, bir daha ne zaman gelirim diye planlar yaparak ayrılırsınız. Tarihine, hoşgörülü atmosferine, kozmopolit dokusuna ve eşsiz lezzetlerine hayran olmamak mümkün değil. Sömestirde ziyaret ederseniz, yumuşak kış güneşi altında çocuk kâşifler de çok eğlenecek.

F arklı mezhepleriyle üç büyük dinin temsil edildiği şehir Hatay. UNESCO da bu ayrıcalığı görüp ‘Barış Kenti’ seçmiş onu. Tarihine bakacak olursak Asi Nehri kenarında MÖ 300’lü yıllarda kurulmuş. Seleukus Krallığı’na başkentlik yapmış. Roma döneminde, imparatorluğun en önemli şehirlerinden biri olmuş. 6’ncı yüzyılda depremlerin yıktığı bu kentte, her taşın altından tarih fışkırıyor.

Antakya sokaklarında kaybolarak yürümek çok zevkli. Çoğu son demlerinde olan eski evlerde geçmişin izlerini takip edin. Yolunuzu mutlaka Uzun Çarşı’ya düşürün. Buradan nar ekşisi, biber salçası, kırma zeytin, peynir ve zahter gibi yerel ürünlerden almanızı öneririm.Doyamadığım şehirKentin her karış toprağından adeta tarih fışkırıyor. Saint Pierre dünyadaki ilk kilise.

Anadolu’daki ilk cami

Şehrin önemli yapılarından biri Habib-i Neccar Camisi. Antakya’nın 636 yılında Hz. Ömer zamanında fethedilmesinin ardından kente bir cami yapılmış. Fakat Bizans şehri alınca kiliseye çevrilmiş, sonra Müslümanlar şehri geri aldıklarında yapıyı yeniden camiye çevirmişler. Son olarak 1268’de Memlük Sultanı Baybars döneminde cami olmuş ve günümüze kadar ulaşmış. Habib-i Neccar Camisi, Anadolu’da yapılan ilk cami olması nedeniyle Müslümanlar için kıymetli. Hz. İsa’nın havarilerine ilk inananlardan biri olan ve Allah’ın birliğini anlatmaya çalışırken öldürülen bir Antakyalının adını taşıması nedeniyle Hıristiyanlar için de önemli. Hıristiyanlığın ilk kiliselerinden biri kabul edilen Saint Pierre Kilisesi, Habib-i Neccar Dağı’nın eteklerinde… Aslında dışarıdan bakıldığında alışkın olduğumuz kilise formlarından biraz farklı çünkü burası bir mağaraymış. Romalılardan kaçan Hıristiyanlar sığınmak için kullanmışlar. Hz. İsa’nın yolundan gidenler yani ‘Hıristiyan’ sıfatının ilk kez Antakya’da kullanıldığına inanılıyor. Hıristiyanlığın dünyaya yayılmasının merkezi de bu kilise.Doyamadığım şehirHataylılar mutfaklarında 400 çeşit yemek olduğunu söylüyor. Sayamayacağınız kadar meze, kebap türleri, sulu yemekler, künefe; hepsi birbirinden lezzetli. Eğer bir Hatay gezisi planlarsanız şehrin yerel tatlarına doymak için tek gün yetmez!

Kudüs ile Efes’teki Meryem Ana gibi burası da bir hac merkezi sayılıyor, o yüzden her yıl 29 Haziran’da ayin düzenleniyor. Yapının zeminindeki erken dönemine ait mozaik parçalarıyla sunağın sağındaki fresk kalıntıları 2015’te başlatılan restorasyon çalışmalarında ortaya çıkarıldı.Doyamadığım şehir
Hatay Arkeoloji Müzesi, yaklaşık 40 bin parçalık tarihi eser koleksiyonuna sahip. Müzede sergilenen mozaikler MS 2’nci yüzyıldan 6’ncı yüzyıla uzanan 400 yıllık dönemi kapsıyor. Mitolojik öykülerin betimlendiği ya da geometrik desenli mozaiklerde, günlük yaşama veya doğaya ilişkin desenler de görülüyor. Tarihi eser koleksiyonunda paleolitik dönemden başlayarak Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzanan eserler sergileniyor. Görecekleriniz arasında; el yazmaları, tabletler, sikkeler, mühürler, fosil ve iskeletler var. Özellikle sikke koleksiyonu çok değerli. Müzede öne çıkan bir diğer koleksiyon Hititler dönemine ait tarihi eserler; Hitit Kralı Şuppiluliuma heykeli de bunlardan biri.

Doğa harikası: Samandağ

Akdeniz kıyısındaki Samandağ adını, kendini tamamen dine verip bir sütunun üstünde yaşayan Aziz Simeon’dan almış. Samandağ onun adının Arapçası olan Cebel Saman’dan geliyor. Azizin sütununu ve manastırı hâlâ görebilirsiniz. Türkiye’nin en uzun kumsalı olan Çevlik Plajı’nın yakınındaki Titus Vespasianus Tüneli gerçekten etkileyici bir yapı. İsyan çıkaran Yahudileri cezalandırmak için Kudüs’ten getirip dağı kazdırmışlar. Böylelikle aşağıdaki şehri, su baskınlarından korumuşlar. MS 1’inci yüzyıla tarihlenen tünel 830 metre. Genişliği 6, yüksekliği 7 metre. İmparator Vespasian’ın MS 69’da başlattığı çalışmayı Titus 81’de bitirmiş. Tünel de adını baba-oğuldan almış. Bugün için bile inanılmaz olan bu kanalın içinde yürüyüş, küçük gezginler için çok gizemli ve cazip.

Tünelin devamındaki Beşikli Mağara, Kapadokya’daki yapılara benzeyen orijinal bir yer. İçinde farklı bölümlere ayrılmış 93 mezar yatağı var. Milattan sonraki ilk 5 yüzyıl boyunca kullanılan mezarların kime ait olduğu tam olarak bilinmiyor. Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı’yı da gezi listenize mutlaka ekleyin.Doyamadığım şehir
Bu otel bir başka

Dünyanın 1.050 metrekarelik en büyük tek parça mozaiği Hatay’da! Bu şimdiye kadar bulunmuş en büyük yekpare mozaik. MS 4’üncü yüzyıla tarihlenen taban mozaiği, 9 panelden oluşuyor. Bu eşsiz eseri görmeniz içinse The Museum Hotel’e gitmeniz gerek. Otelin inşaatı için başlatılan çalışmalar sırasında çıkan eserler yapının da kaderini değiştirmiş. 10 yıl süren çalışmalar sonunda bir müze otel ortaya çıkmış. Eros heykelciğinden sikkelere çok zengin bir koleksiyon var. Bu eserleri görmeniz için otel misafiri olmak zorunda değilsiniz çünkü otelin ve arazinin sahibi olan Asfuroğlu ailesi tarafından yaptırılan Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi, bakanlığa devredildi. Dolayısıyla herkesin ziyaretine açık.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/saffet-emre-tonguc/doyamadigim-sehir-42206991

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın