Hrant Dink’in yakın arkadaşlarından Pakrat Estukyan, Hrant’ın inkarcılığa karşı ses çıkardığı için hedef haline geldiğini söyledi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in “inkarcılığa” karşı mücadele ettiğini belirten yakın arkadaşı Pakrat Estukyan, “Hrant, düzenin istediği Ermeni olmadığı için hedef haline geldi” dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in, 19 Ocak 2007 tarihinde tetikçi Ogün Samast tarafından Şişli Halaskar Gazi Caddesi’nde bulunan gazete binasının önünde katledilişinin üzerinden 16 yıl geçti. Yakın arkadaşlarından Agos Gazetesi Editörü Pakrat Estukyan, Dink’i anlatarak, katlediliş sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.
AGOS GAZETESİNİN KURULUŞU
Dink’le 1974 yılında tanışan Estukyan, sonrasında aynı sol-sosyalist görüşe sahip olmalarından kaynaklı sık sık aynı mecralarda denk geldiklerini söyledi. Agos gazetesinin kuruluş sürecinde de yan yana olduklarını kaydeden Estukyan, Türkiye’de Türkçe yayımlanan bir Ermeni gazetesi örneğinin olmadığını, Dink’in bu yüzden Agos’u kurma sürecinde birçok Ermeni ile fikir alışverişinde bulunduğunu ve bunlardan birinin de kendisi olduğunu dile getirdi.
Dink’in en önemli mücadele alanının “inkarcılık” olduğunu dile getiren Estukyan, “Türkiye’nin kendi inşa ettiği tarih anlayışına ters bir gerçekliği vardı. O gerçeklik görünmemeye çalışılıyordu. Hrant ise onu görünür kılmaya çalışıyordu” dedi.
Sistemin istediği Ermeni olmamasından kaynaklı Dink’in hedef gösterildiğini vurgulayan Estukyan, “Düzenin istediği Ermeni sesini çıkarmayan Ermeni’dir. Hrant sesini çıkardığı için hedef gösterildi ve hedef gösterilmesi onun katledilmesine giden sürecin başlangıcı oldu. O hedef göstermelerden sonra hakkında davalar açıldı” ifadelerini kullandı.
KATEDİLDİĞİ GÜN YAYIMLANDI
Dink’in, olup bitenlerin ve kendisine karşı düzenlenen tuzağın farkında olmasından kaynaklı “Niçin hedef seçildim” ve “Ruh halimin güvercin tedirginliği” başlıklı 2 yazı kaleme aldığını anımsatan Estukyan, bu yazıları 301’inci maddeden yargılanmasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşımak için kaleme aldığını söyledi. “Ruh halimin güvercin tedirginliği” başlıklı yazının Dink’in kaleme aldığı son yazı olduğunu ifade eden Estukyan, Agos gazetesinin arka sayfasını kaplayan bu son yazının ise katledildiği gün yayımlandığını hatırlattı.
YURT DIŞINA GİTMEK İSTEMEDİ
Aldığı tehditlerden sonra aracında hedef olabileceğini düşünen Dink’in taksiyle işe gidip gelmeye başladığını belirten Estukyan, Dink’in katledilmeden önce kendisine, “Aslında yurt dışına gidebilirim. Eşimin orada çok akrabaları var. Gitmek benim için zor bir şey olmaz. Gider orada yaşayabilirim ama bunu yapmak istemiyorum. Çünkü burada bir davanın sürücüsü oldum. Şartlar öyle gerektirdi ve bunu sürdürmek zorundayım” dediğini söyledi.
Estukyan, daha sonraki günlere dair şunları belirtti: “Ama günden güne daralan kıskacın farkındaydı. Yine bir konuşmamızda ‘Kendi hayatımdan zerre kadar endişe duymuyorum. Hiç öyle bir kaygım, korkum yok. Ama beni en son oğlum üzerinden tehdit ettiler ve benden ötürü oğluma bir şey yaparlarsa bunu taşıyamam. Beni en çok tedirgin eden husus budur’ dedi. Ama o tedirginliğe rağmen yine de geri adım atmadı. Yani yurt dışına gitseydi, o güne kadar ki bütün kazanımlarını kaybetmiş olurdu.”
“AYDINLIK KARANLIĞA BÜRÜNDÜ”
Dink’in katledilişinin kendilerinde ve toplumda büyük bir infiale neden olduğunu belirten Estukyan, “Çünkü Hrant’ın hissettiklerini biz de o yazıları okuyarak ta derinden aynı şekilde hissediyorduk ve o kaygıları taşıyorduk. Kaygı duyduğumuz bir şeyin bu kadar gerçek bir şekilde yaşama geçmesi hepimizde bir infiale neden oldu. Büyük bir öfke ve nefret, büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Çünkü hep Türkiye’nin geleceğinin aydınlık olmasına inanmak isteyen insanlarız. İşte o aydınlık bir anda karanlığa bürünüverdi” ifadelerini kullandı. (MA)
DİNK’TEN SONRA…
Dink’in katledilişinin ardından Agos gazetesinde çalışmaya başlayan Estukyan “Hrant’ın yokluğunu bizler gideremeyiz. Ama Agos’la da sesimizi çıkarmaya devam etmemiz gerekiyordu. Biraz o yüzden Agos’ta çalışmaya başladım. Hrant öldükten sonra arkadaşlarımızla ne yapmamız konusunda devamlı toplantılar yapmaya başladık. O toplantılarda Agos’un yayınının aynı güçte sürmesinin önemi ortaya çıkıyordu. O süreçten sonra Agos’ta çalışmayı bir görev olarak bildim” dedi.
Hrant Dink cinayetinin ‘organize’ bir cinayet olduğunun altını çizen Pakrat Estukyan şöyle devam etti: “Ancak bunu ‘organize’ edenler yargılanmadı. Cinayetin işlenmesine yardımcı olanlar yargılandı. Sanık sandalyesinde asıl oturması gerekenler bu cinayeti ısmarlayandı, bu cinayetin kararını veren ve bunun içinde tetikçileri göreve getiren akıldı. O hiç yargılanmadı, gündeme gelmedi. Asıl failin bulunması noktasındaki talepler mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Bu, Türkiye’de ilk defa karşılaştığımız bir şey değil. Bu tür cinayetlerin hemen tümünde böyle olur. O cinayetlerin arkasında her zaman daha önemli güçler vardır ve o güçler hiçbir zaman ortaya çıkarılmadı.”
Estukyan, son olarak Hrant’ın Arkadaşları Platformu tarafından her sene katledildiği yerde gelenek haline gelen anma etkinliğinin bu sene de kitlesel olarak gerçekleştirileceğini aktardı.
İlk yorum yapan siz olun