İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ayasofya-3

‘Ayasofya, Hristiyanlığın, İslâmiyete devir ve tesliminin bir âbidesidir. Bunun için kilise iken cami olmuştur. Elbette tekrar camiye çevrilecektir’ dedi. Kaynak: Ayasofya-3 – Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

İstanbul’da çok sayıda mimari proje yapan İtalyan Fossati Kardeşler’e ait bir gravür. Ayasofya Camii ve Meydanı 1856 (Islahat Fermanı)

“Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini ziyaretimin birinde Ayasofya hakkında düşüncelerini sormuştum.

‘Keçeli, keçeli’ diye güldü. Sonra birden ciddileşerek ‘Ayasofya, Hristiyanlığın, İslâmiyete devir ve tesliminin bir âbidesidir. Bunun için kilise iken cami olmuştur. Elbette tekrar camiye çevrilecektir’ dedi. (Selahaddin Çelebi/ Son Şahidler 1/ N.Şahiner)

Yani “Manen Hıristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılâp edecektir. Ve Kur’ân’a iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı mânevîsi tâbi ve İslâmiyet metbû makamında kalacak, din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.” (Mektubat)

Sözler’de Ayasofya

“Hattâ bu zamanlarda; Mısır Câmiü’l-Ezher Üniversitesi reislerinden meşhur Şeyh Bahît Efendi İstanbul’a bir seyahat için geldiğinde, Kürdistan’ın sarp, yalçın kayaları arasından gelerek İstanbul’da bulunan Bediüzzaman Said Nursî’yi ilzam edemeyen İstanbul uleması, Şeyh Bahît’ten bu genç hocanın ilzam edilmesini isterler.

Şeyh Bahîd de bu teklifi kabul ederek bir münazara zemini arar. Ve bir namaz vakti Ayasofya Camiinden çıkıp çayhaneye oturulduğunda bunu fırsat telâkki eden Şeyh Bahît Efendi, yanında ulema hazır bulunduğu halde Bediüzzaman’a hitaben, مَا تُقُولُ فِى حَقِّ اْلاَوْرُبَائِيَّةِ وَالْعُثْمَانِيَّةِ yani, “Avrupa ve Osmanlılar hakkında ne diyorsunuz, fikriniz nedir?” der.

Şeyh Bahît Efendinin bu sualden maksadı, Bediüzzaman’ın şek olmayan bir bahr-ı umman gibi ilmini ve ateşpâre-i zekâsını tecrübe etmek değil, belki, zaman-ı istikbale ait şiddet-i ihatasını ve idare-i âlemdeki siyasetini anlamak idi. Buna karşı Bediüzzaman’ın verdiği cevap şu oldu:

اِنَ اْلاَوْرُوبَا حَامِلَةٌ بِاْلاِسْلاَمِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَوْمًا مَا وَاِنَّ الْعُثْمَانِيَّةَ حَامِلَةٌ بِاْلاَوْرُوبَائِيَّةِ فَسَتَلِدُ يَوْمًا مَا

Yani, “Avrupa bir İslâm devletine hâmiledir, günün birinde onu doğuracak. Osmanlılar da Avrupa ile hâmiledir; o da onu doğuracak.”

Bu cevaba karşı Şeyh Bahît Hazretleri, “Bu gençle münazara edilmez. Ben de aynı kanaatteyim. Fakat bu kadar veciz ve beliğâne bir tarzda ifade etmek, ancak Bediüzzaman’a hastır” (1908) demiştir. (Tarihçe- i Hayat)

***

“Ayasofya’yı puthane ve Meşîhatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar değiliz ve şahsımız itibariyle amel etmiyoruz.

“Kahraman bir milletin ebedî bir medar-ı şerefi ve Kur’ân ve cihad hizmetinde dünyada bir pırlanta gibi pek büyük bir nişanı ve kılıçlarının pek büyük ve antika bir yâdigârı olan Ayasofya Camiini; puthaneye ve Meşîhat Dairesini kızların lisesine çeviren bir adamı sevmemek; bir suç olmasına imkân var mıdır?” (13.Şua)

2022120821514463287f5421ddfa04.jpg

“Ayasofya Câmii, ehl-i fazl u kemâlden mübarek ve muhterem zâtlarla dolu olduğu bir zamanda…”; “Ayasofya gibi kubbeli bir camiin kubbesindeki taşlarını durdurmak vaziyeti…”; “Ayasofya’nın bânisi inkâr edildiği takdirde”; “Ayasofya Câmiinde elli bin adama takdir ile nutkunu dinlettiren bir adam”; “Ayasofya Câmiinde meb’usana hitaben feryad ettim.”; “Sonra gider.. Ayasofya gibi gayet muazzam bir câmiye, Cuma gününde dâhil olur.” şeklinde Sözler’ de atıflar vardır.

Üstad Nursi “…Ayasofya Mevlidi’nde…” ve “Ayasofya’da, Bayezid’de, Fatih’te, Süleymaniye’de umûm ulema ve talebeye hitaben müteaddid nutuklar ile şeriatın ve müsemma-yı Meşrûtiyetin münasebet-i hakikiyesini izah ve teşrih ettim.” diyerek, 31 Mart Vakası’nda Ayasofya’da da cemaate hitap edip yatıştırıcı rolünü vurgular. (Tarihçe-i Hayat)

2022120821475663287f5421ddfa04.jpg
İstanbul’daki en güzel İznik Tarzı Çiniler, Ayasofya Camii’nde bulunur: 15 ve 16. Yüzyıl

Ayasofya Yürek Yaramızdı!

Bekir Berk:

“Birgün annesiyle Ayasofya’ya geldiklerinde caminin etrafı tahtalarla çevrilmişti. 1 Şubat 1935’te Ayasofya Camii kapatılıp müze yapılmıştı. Bekir o zaman 9 yaşındaydı. Geri dönerlerken annesinin üzüntüsüne dayanamayan Bekir;

“Üzülme anne büyüyünce Ayasofya’yı açtıracağım” dedi.

Sezai Karakoç:

“İslam’ın Batı karşısında yenilgisinin, üstünlüğünü kaybetmesinin sonucu ve sembolik işareti olarak Ayasofya cami olmaktan çıkmıştır.

Ancak, Batı karşısında İslam âlemi olarak tam bağımsız olduğumuz gün ya da en azından, bu bağımsızlığın şuuruna vardığımız gün, kendimizi Batıdan bağımsız hissettiğimiz gün, Ayasofya yeniden cami olacaktır.

… Ayasofya’nın cami olarak açılmasının, İslam âleminin de bize bakışını değiştirmesi bakımından önemi vardır. Ayasofya kapalı kaldıkça Müslüman ülkeler bize tereddütle bakmalarını sürdüreceklerdir.” (Diriliş 1990)

Yavuz Bahadıroğlu:

“Türkiye olarak başımız dertten kurtulmuyor. Bunun sebebi Fatih Sultan Mehmed’in bedduası olabilir! Ayasofya’yı tekrar Fatih’in vasiyetine uygun hale getirirsek, belki başımız dertten kurtulur.” 

Necip Fazıl:

Ayasofya’yı kapalı tutmak, Allah’a sövmeye, Kur’ana tükürmeye, Türk tarihini kubura atmaya, Türk iffetini kirletmeye, Türk vatanını satmaya denk bir suçtur. Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem! 

Arif Nihat Asya:

“Ulu mabed, neye hicrana büründün böyle,
Fatih’in devrini bir nebzecik olsun söyle!
Beş vakit loşluğunda saf saftık,
Davetin vardı dün ezanlarda,
Seni ey mabedim utansınlar,
Kapayanlar da, açmayanlar da!”

Osman Yüksel Serdengeçti:

‘Bu olacak Ayasofya, Bu muhakkak olacak… İkinci bir fetih, yine bir ba’sü ba’delmevt…’

Ayasofya, Ey muhteşem mabet! Bizler Fatih’in torunları, yakında putları devirip, yine seni camiye çevireceğiz. 

Halil İnalcık:

Batı, İstanbul’un fethini ve Ayasofya’yı hiçbir zaman unutmadı. 

Nurettin Topçu:

Ya Ayasofya’nın minarelerindeki ezan sesini kim susturdu? Bin haçlı ordusu bunları yapamazdı. Siz nasıl yaptınız? 

İlber Ortaylı:

Divan-ı Hümâyûn toplantıları bütün İslam dünyası için bir numaralı camii olan Ayasofya’da üyelerin sabah namazını kılmalarından sonra başlar. Zaten Osmanlılarda mesai başlangıcı her zaman sabah namazı sonrasıdır. Bedestenler, çarşılar da bu düzene göre açılır. 

***

Bediüzzaman Said Nursi, Ayasofya’nın aslına çevrilmesi için çok çabaladı.

“…Ezan-ı Muhammedî’nin (asm) neşriyle Demokratlar on derece kuvvet bulduğu gibi; Ayasofya’yı, beşyüz sene devam eden vaziyet-i kudsiyesine çevirmek ve halen İslâm’da çok hüsn-ü tesir yapan ve bu vatan ahalisine âlem-i İslâm’ın hüsn-ü teveccühünü kazandıran,
yirmisekiz sene mahkemelerin muzır cihetini bulamadıkları ve beş mahkeme de beraetine karar verdikleri Risale-i Nur’un resmen serbestîsini dindar Demokratlar ilân etmeli ve bu yaraya bir nevi merhem vurmalıdırlar.

O vakit âlem-i İslâm’ın teveccühünü kazandıkları gibi, başkalarının zalimane kabahatları onlara yüklenmez fikrindeyim. Dindar Demokratlar, hususan Adnan Menderes gibi zâtların hatırları için, otuzbeş seneden beri terkettiğim siyasete bir-iki saat baktım ve bunu yazdım.” (Said Nursî, Emirdağ Lahikası 2)

“Ankara’ya bu defa geldiğimin mühim bir sebebi, İslâmiyet’e ciddî taraftar Dahiliye Vekili Namık Gedik’i görmek ve İslâmiyet’in kahramanı olan Adnan Bey’e ve Tevfik İleri gibi mühim zâtlara bir hakikatı söylemektir ki:

Hem Demokrat’a Ezan-ı Muhammedî gibi çok kuvvet vermek ve Risâle-i Nur’un neşrine müsaadesi gibi çok taraftar olmak ve âlem-i İslâm’ı, hattâ bir kısım Hıristiyan Devletlerini de memnun etmek için, Ayasofya’yı müzahrefattan temizleyip ibâdet mahalli yapmaktır.
Ben ise; bu mes’ele için, otuz sene siyaseti terk ettiğim halde, bu nokta hatırı için Namık Gedik’i görmek istedim ve geldim. Adnan Bey, Namık Gedik ve Tevfik İleri gibi zâtların hatırı için başka yere gitmedim.” (Emirdağ Lahikası 2)

Ayasofya’ nın müze oluşundan beri cami olması için gayret gösterenlerden özellikle Hünkar Mahfili’ni ibadete açarak öncülük edenlerle; tamamen açarak Aysofya’yı özgürleştirerek kader kilidimizi açanlardan Rabbim ebediyyen razı olsun, her türlü yanlışlardan koruyup muhafaza ve muzaffer eylesin. Elfüelfi amin.

2022120822074963287f5421ddfa04.jpg

Kaynak: Ayasofya-3 – Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın