ABD-Yunanistan’ın kara propagandası: İzmir yangını
“Derginin baskısını durdurunuz. Stop. İzmir yanıyor. Stop. Ermeni mahallesinde başlayan yangın Türk, Musevi ve Rum bölgelerine yayılıyor. Stop. Konsoloslukların bulunduğu sahil şeridi alevler içinde. Stop. Şimdi güney bölgesindeki yakıt depoları da patlıyor. Stop. Şehir körfezdeki gemilerden görülemiyor. Stop. Doğu dünyasının ipek halısı İzmir katran gibi bulutların altında kaldı. Stop. İzmir’de tarihin en büyük paniği hüküm sürmekte. Stop. Bu telgrafı limandaki İngiliz gemisi Elpiniki’nin telsizi ile çekiyorum. Stop. İmza. Jean Clair Guyot.”
Elimde gazeteci-yazar Yaşar Aksoy’un yeni kitabı “İzmir 1922 Yangını/Kırmızı Kedi Yayınevi” var.
Okuyorum… Okuyorum…
9 Eylül 1922’ye dönüyorum ve 100 yıl önce yaşanan kurtuluşu film gibi izliyorum. Yangınla (13 Eylül 1922) ilgili dünya basınına ilk olarak İzmir’den gönderilen ve ünlü L’lllustration dergisinde yayımlanan telgraftaki haberin altındaki imza Fransız gazeteci Jean Clair Guyot’a ait.
Evet… Türk Ordusu 9 Eylül Cumartesi günü öğleden evvel Hükümet Konağı’na geldi ve:
“Yunanların üç sene, üç ay, 24 gün süren davetsiz misafirlikleri sona erdirilmişti. Fakat aradan birkaç gün geçmişti ki, Ermeni mahallesinde çıkan yangın, şehrin Rum ve Ermeni mahallelerini kasıp kavurmaya başladı. 50 saat devam etti. İzmir’in en güzel semti (Basmane) kamilen yandı. (18-26 Temmuz 196/Yeni Asır Gazetesi yazı dizisi/Tuncer Baykara)”
Şehrin 2 milyon 600 bin metrekarelik bir yerleşim bölgesi yok oldu. Yazar Yaşar Aksoy’un şu tespiti çarpıcı: “İzmir yangını irdelenirken, Anadolu’yu işgal eden ve sonra da bölgeden kaçarken Batı Anadolu’yu ateşe veren Yunanistan ve daima işgalci Yunan ordusuna muavinlik yapmış olan Ermeni çeteleri gözden kaçırılarak; daima Türkiye, Türkler ve Mustafa Kemal ve onun paşaları (örneğin Sakallı Nureddin Paşa) suçlandı.”
Tam bu noktada bugün Amerika’da gösterime girecek bir filmden bahsedelim. Çünkü; İzmir Yangını’yla ilgili 100 yıl sonra yine aynı yalan söyleniyor. Sonra da Yaşar Aksoy’un kitabındaki gerçekliğe uzanalım.
700 sinemada tek gecelik gösterim
Yunanların çektiği ‘Smyrna My Beloved’ (Sevgili İzmirim) isimli film, 23 Aralık 2021’de Yunanistan’da vizyona girdi. 8 Aralık’ta yani bugün ABD’de 700 sinemada tek gecelik gösterime girecek. Türkiye’yi Yunan işgaline karşı verdiği savaşında İzmir’de Rum ve Ermenilere karşı soykırım yapmakla suçlayan film, Yunanistan’da çekilen en yüksek bütçeli yapım olarak gösteriliyor. Medyaya yansıyan bilgilere göre Yunanistan’ın ünlü tiyatro ve sinema sanatçılarından Mimi Denisi’nin yazdığı 7 yıl önce, üst üste 3 yıl tiyatroda sahnelenen ‘Sevgili İzmirim’in beyazperdeye aktarılması 5 milyon Euro’ya maloldu. Başrolünü Denisi’nin oynadığı film, Yunanistan’da 23 Aralık 2021’de vizyona girdi. Bu yıl mayıs ayında, aralarında Türklerin işlediği öne sürülen şiddet eylemleriyle ilgili iki kısa bölüm çıkartılarak, toplam 20 dakikalık kısaltılmış şekliyle yeniden sinemalarda gösterildi. “Sevgili İzmirim” Yunanistan’da 250 bin izleyici çekti. Film, İzmir’in zengin Yunan ailelerinden Baltacis’lerin 1916-1922 yılları arasındaki hayatını ve Kurtuluş Savaşı’nda Midilli’ye geçişlerini konu alıyor. Ailenin İzmir’de Kurtuluş Savaşı’ndan öncesi lüks yaşamı filmin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Atina, Midilli ve Sakız adalarında çekilen film, İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunu Yunan bakış açısıyla beyaz perdeye aktarıyor. ABD-Yunanistan ortaklığıyla ilgili bakın gerçek ne?
İstihbarat subayı Kalenderidis’in rolü!
Şimdi Yaşar Aksoy’un yeni çıkan kitabında verdiği bilgilere bakalım:
“… İzmir Yangını’nın 100. yıldönümü olan 2022 yılında, Türkiye ve Türkleri suçlayan küresel propaganda, Abdullah Öcalan’ın yakın dostu ve koruması, Pontus Tv sahibi ve Yunanistan’ın ünlü istihbarat subayı Savas Kalenderidis’in yönettiği (History-of-Macedonie.Gr) isimli sosyal medya sitesinden yönlendirilerek kitap, sinema filmi ve sergiler olarak hayata geçti.
“Bu çerçeve içinde başta ‘Smyrna My Beloved’ (Sevgili İzmirim) gibi birçok film, özellikle Homero Aridis’in ‘Smyrna in Flames/İzmir Ateşler İçinde’ kitabı gibi birçok kitap, belgesel ve nihayet Atina’da ekim ayı başında açılan 1000 fotoğraf ve belgelik ‘Küçük Asya Felekati ve İzmir 1922′ sergisi ile Türkiye aleyhine propaganda hız kazandı.
“Benaki Yunan Kültür Merkezi’nde açılan serginin dünyaya dönük küresel propagandasını Kürtçe, Türkçe, İngilizce ve Yunanca olarak kaçak FETÖ’cü gazeteci Yavuz Baydar’ın yönetimindeki Ahval sitesinin üstlenmesi dikkat çekti.”
Evet… Gazeteci-yazar Yaşar Aksoy bütün raporları yansıttığı kitabında Ege’de çıkan “yangınların” arkasındaki kuvveti de açıklıyor. Aksoy’un yazdığı belgelere göre; dönemin İzmir İtfaiye Şefi Paul Grescowich’in (Sırp asıllı Avusturya vatandaşıdır) resmi raporuna bakın! Sonra da yangın esnasında İzmir’de bulunan Amerikalı mühendis Mark Prentiss’in ABD’ye döndükten sonra dönemin ABD Türkiye Yüksek Komiseri (büyükelçisi) olan Amiral Mark Lambert Bristol’a sunduğu rapora! Rapor, Kongre Kütüphanesi’nde “Bristol Papers” diye tanımlanıyor ve tarih araştırmacıları açısından büyük önemi olan 33 bin belgenin arasında yer almakta.
İlk yorum yapan siz olun