Patrik Sahak II
Cemaat yönetim mantığımızda yenilenme kaçınılmazdır. Mevcut yönetimler bazen bireysel büyük başarılara imza atmış olsalar da ortak akıl, irade ve bütçe oluşturma konusunda yetersiz kalmışlardır. Öyle ki cemaat içi örgütsüzlükten kaynaklı büyük bir savrulma içinde olduğumuz ortadadır. Ortak sorunlarımıza ortak çözümler üretebilmenin yolu bundan böyle seçilecek yönetimlerin sadece kendi vakıflarına değil cemaatin bütününe karşı sorumlu oldukları bilincine varmalarıdır.
Bu duyarlılıkta ve vizyonda yöneticiler seçemezsek toplumsal sorunlarımıza çözüm bulmamız bir hayalden öteye geçemez. Bu cemaatin bir ferdi ve halkım tarafından seçilmiş bir patrik olarak bu seçimlerden beklentilerimi şöyle özetleyebilirim.
1. OKULLARIMIZ: Ortak akıl, proje ve bütçe oluşturmamız gereken en önemli kurumlarımız okullarımızdır. Azınlık olarak değerlerimizi gelecek nesillere aktararak tarihsel yolculuğumuza devam etmek istiyorsak bunun yolunun eğitimden geçtiğini kabul etmemiz gerekir. Şimdiye dek okul yönetimleri her ne kadar samimi girişimlerde bulunsalar da ortak bir eğitim politikası oluşturmak konusunda başarısız kaldılar. Çünkü bu sorunları ele alabilecek ve çözümler üretip uygulamaya koyacak ortak örgütlenmeleri oluşturamadılar. Teoriden pratiğe geçişin yollarını bulamadılar.
a. Bütçeler: Buradaki temel sorun varlıklı vakıfların, ihtiyacı olan vakıfların abartılmış açıklarla ve bütçelerle yardım istedikleri iddiasıydı. Bu güveni tesis etme babında, yeni Seçim Yönetmeliğinin verdiği haklar doğrultusunda, bir yöneticinin üç vakıfta görev yapabilmesi mümkündür. İhtiyacı olan vakfın bir yöneticisinin varlıklı bir vakıfta da görev yapması bu güvenin tesisinde önemli bir adım olacaktır.
b. Himaye sistemi: Bu ise ihtiyacı olan okulların varlıklı vakıflar tarafından himaye edilme sistemiyle paralel düşünülmelidir. Şu anda gelir fazlası olan vakıfların şu okulları himaye etmesini önermekteyiz:
Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Vakfı: Getronagan Lisesi ve Topkapı Levon Vartuhyan Okulu.
Ortaköy S. Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı: Sahakyan-Nunyan Lisesi ve Feriköy Merametçiyan Okulu.
Karagözyan Yetimhanesi Vakfı: Bezciyan Okulu
Anadolu Yakası Kadıköy, Kartal, Beykoz ve S. Haç Tıbrevank vakıfları: Kalfayan Yetimhanesi.
Bu paylaşım zaman içinde değişiklikler gösterebilir.
c. Örgütlenme: Seçimler sonrası mutlaka Okullar Eğitim Birliği oluşturulmalı ve eğitim kalitesi ve planları üstünde komisyon çalışmaları yürütülmelidir.
2. GENÇLİK: 4 ila 18 yaş arası nesil için okullar vasıtasıyla cemaatimizin gelirlerinin büyük bir kısmı sarf edilirken, 18 yaş ve üstü gençlik için neredeyse burs vermenin dışında yönetimler hiçbir ortak vizyon ve proje geliştirmemektedir. Okul Mezunları Dernekleri, Spor Kulüpleri, Dans ve Müzik Toplulukları, sanatsal ve kültürel etkinlikleri destekleyecek, mekân ve finansman kolaylıkları sağlayacak ve gençlik sorunlarıyla ilgilenecek yöneticileri iş başına getirmek zorundayız.
3. ERMENİ BASINI: Cemaat içi yaşantımız hakkında halkımızı bilgilendirmek ve cemaat dışında bizim tanıtımımızı sağlamak açısından Ermeni basınımızın yeri ve önemi tartışılmazdır. Dil ve kültürümüzün somutlaşmış bir ifadesi olan basının vakıf gelirlerinden yeterli pay alabilmesinin onların varlıklarını sürdürebilmesi açısından çok önemli olduğunu düşünmekteyiz. Ekonomik şartlar nedeniyle sadece reklam gelirleriyle varlığını sürdürmeye çabalayan Ermeni basını artık özel olarak sübvanse edilmeye ihtiyaç duymaktadır.
4. PATRİKHANE: Türkiye Ermeni Patrikhanesi masraflarını, genel olarak kilise törenlerinden gelen katkıyla ve hayırseverlerin bağışlarıyla karşılamaktadır. Cemaat vakıflarının doğal, mantıki ve geleneksel olarak katkıda bulunmakla yükümlü bulundukları patriklik bütçesine maalesef uzun yıllardır, rahmetli Mesrop Badriark zamanından beri, anlamlı bir katkıları olmamıştır. Patrik olarak, Değabahlık döneminden itibaren, vakıf yöneticilerinden patrikhane giderlerini karşılamak için hiçbir yardım talebinde bulunmadık. Çünkü bir sisteme, bir ilkeye ve hakkaniyetli oranlara dayanmayan, sadece vakıf yöneticilerinin gelişigüzel, keyfi ve düzensiz katkılarının patriğin ve patrikliğin otoritesine zarar vereceğini öngörmekteyiz. Maddi katkıda bulunan yöneticilerin bunu patriklik üstünde bir baskı unsuru olarak kullanabilme tehlikesi söz konusudur. Bu anlamda sadece Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi Vakfından patrikhaneye yardım kabul etmekteyiz. Çünkü bu vakıf resmi bir taahhütnameyle gelirlerinin belli bir yüzdesini patriklik bütçesine ayırmakta ve düzenli olarak aktarmaktadır. Bu modelle elbette cemaat vakıflarımızın katkılarını bekliyoruz. Umuyoruz ki vakıf seçimleri sonucu oluşacak yeni vakıf yönetimleriyle patrikliğimiz bu konuyu detaylarıyla istişare ederek cemaatimizin diğer kurumlarının bütçeleri gibi Patrikhanenin de bütçesi ortak bir plan çerçevesinde düzenlenecektir. Bu sayede kilise törenlerinde halkımızın yükü de hafiflemiş olacaktır.
SAHAK II
Türkiye Ermenileri Patriği
27.09.2022
İlk yorum yapan siz olun