Ermeni soykırımıyla ilgili iddialar çok uzun süredir tartışma ve sorun yaratmaya devam ediyor.
İşin üzücü yanlarından biri Ermeniler ve Türkler arasında büyük trajedi ve acılara neden olan tarihî hadiselerin başka ülkeler tarafından istismar edilmesi. Ermeniler ve Türkler ne zaman bu konuları konuşmaya ve gelecek için planlar yapmaya başlasalar hemen birileri devreye giriyor ve sinir uçlarını açmaya çalışıyor.
Peki neden bunu yapıyorlar?
Kimi zaman silah satmak, çoğu zaman da bölgesel istikrarsızlık ve düşmanlıklardan nemalanmak, nüfuz alanlarını genişletmek veya korumak için. 24 Nisan tarihinde bu yıl da Fransa’dan ABD’ye kadar bir dizi ülkede Türkiye karşıtı bir nefret söylemi hâkim oldu. 24 Nisan’ı “Soykırımı Anma Günü” ilan eden ülkeler, acaba başka ne yapabiliriz arayışında. Bütün bu faaliyetler sonunda, Ermeni halkına yardım ve desteğin ötesinde “Türkiye’yi nasıl cezalandırabiliriz?” yarışına dönüşüyor.
Fransa, ABD ve Rusya’nın da içinde bulunduğu Minsk Grubu denen yapı, 30 yıl boyunca Dağlık Karabağ sorununun çözülmemesi için âdeta konsensüse varmıştı. Süreç, ancak kanlı çatışmaların sonrasında Türkiye’nin de girişimleriyle somut şekilde masaya gelebildi. Keşke hiç çatışmadan kalıcı bir barış ortamı ortaya konulabilse. Ankara, bu konuda en fazla gayret gösteren başkent durumunda. Türkiye ve Ermenistan arasında yeniden normalleşme adımları atılmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erivan ile iletişim kurma arzusunda olduğunu açıkladı.
Moskova’da diplomatik temaslar gerçekleştirildi. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Antalya Diplomasi Forumu’na katıldı. Pegasus Havayolları Erivan seferlerine başladı. Ben önümüzdeki günlerde İsmail Gülle başkanlığındaki Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) de iki ülke arasında dış ticaret kanallarının yeniden açılması konusunda girişimler yapabileceğini tahmin ediyorum. TİM ekibi kısa süre önce İsrail’de bu konuda çalışmalar yürütmüştü.
ÇOK ÖNEMLİ SÖZLER
Türkiye ise gördüğüm kadarıyla sağduyulu ve dikkatli yaklaşımını devam ettiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Nisan anmaları için Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’a bir mesaj gönderdi. “Vefat eden Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla yâd ediyor, hayatta olan yakınlarına samimi taziyelerimi iletiyorum” ifadelerini kullanan Erdoğan, Birinci Dünya Savaşı’nın milyonlarca “Osmanlı evladı” için çok acılı bir dönem olduğunu söyledi.
Mesajında özetle şu ifadelere yer verdi:
“Yüzyıllarca sevinç ve tasada ortak olan bizlerin, geçmişin yaralarını birlikte sarması ve insani bağlarını daha da kuvvetlendirmesi önemlidir. Bu anlayışla acıları büyütmek yerine bin yıla varan köklü birlikteliğimizden ilham alarak geleceği beraber inşa etmemiz gerektiğine inanıyorum. Nitekim komşumuz Ermenistan’la bu amaçla olumlu bir süreci başlatmış bulunmaktayız. Normalleşme sürecinin, iki komşu ülke arasında yakın işbirliğinden yana olan Ermeni kökenli vatandaşlarımızca da samimiyetle desteklendiğini biliyor ve bunu çok önemsiyorum…” Erdoğan’ın dikkatle kaleme alınmış önemli mesajında altını çizdiği gibi bu topraklarda asırlardır birlikte yaşadığımız, kültürel ve beşeri hayatımızda silinmez izler bırakan Ermeni vatandaşlarımızla gelecekte de etle tırnak gibi olacağımıza benim hiçbir kuşkum yok. Kışkırtma ve engellemelere rağmen Erivan ve Ankara arasındaki sağduyulu diyalog sürecinin de devam edeceği kanaatindeyim.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/turkler-ve-ermeniler-gelecegi-insa-edebilmeli-2514789
İlk yorum yapan siz olun