UKRAYNA Ligi maçları iptal edilmiş, Dinamo Kiev soluğu propaganda amaçlı maçlar oynamak için yurt dışında almış. İlk günden beri emperyalizmin tetikçiliğini yapan Polonya hemen görevini yerine getirmiş, 12 Nisan’da Legia Varşova ile ilk “dostluk” maçı oynanmış. Polonya’nın tek taraflı Amerikan yandaşı politikasını hepimiz biliyoruz. Peki Galatasaray’a ne oluyor? Dinamo Kiev, ikinci hazırlık maçını Ukrayna bayrakları dolu statta 14 Nisan’da Galatasaray ile oynadı.
Maçın amacı barışsa; çağırın CSKA Moskova’yı, İtalya’daki TİM Kupası’na benzer, bir akşam süren 3 takımlı bir turnuva yapın, amacın barış olduğunu anlayalım. Galatasaray’ın derdi Ukraynalı çocuklar mı? Irak’ta ve Suriye’de onlarca yıldır savaş nedeniyle çocuklar ölmekte, aç, tecavüzle karşı karşıya. Yıllardır Arap çocukların çaresizliğini göremeyen Galatasaraylı yöneticiler, amaç batının yayılmacılığı olunca Ukraynalı çocukları görüvermiş. Galatasaray’ın bu yaptığı, Ukrayna ve Rusya’ya eşit uzaklıkta davranmaya çalışan Türkiye Dışişleri’nin politikasıyla da uyuşmamaktadır. Galatasaray’ın amacı da zaten Türk Dışişlerinin önüne geçmek, Türkiye’yi batının yanında gibi göstermektir. Galatasaray; Rus uçağını düşürenlerin aklıyla hareket ediyor.
Attilâ İlhan’ın Cim Bom Bom ile Kaf Sin Kaf tezahüratlarını kıyasladığı yazısındaki saptaması ne kadar tutarlı. İlhan 2000 Eylül’ündeki yazısını “Galatasaray’ın tutumunda, bir bakıma J.M. Albertini’nin Azgelişmişliğin Mekanizması’nda altını kalın kalın çizdiği, seçkinci alafrangalığa ciddi bir özenti seziliyor” şeklinde bitiriyordu. Bugün, Batılı yayın organlarını izleyip Ukrayna’nın yanında Batı söylemlerine ortak olmak alafrangalığa özentiden başka bir şey değildir. Sodom ve Gomore’nin Sami Bey’i, Kiralık Konak’ın Servet Bey’i, Türkiye Ligi’nin de Galatasaray’ı aynıdır. Halbuki Batı’da görünen, Türk Düşmanlığı ve eşcinsel bir hayattır.
PEŞ PEŞE SKANDALLAR
Eurovision Şarkı Yarışması’na katılacak şarkıların tanıtım videoları yayınlandı. Bu hafta sonu “Ev Partisi” verilen bir yayınla birçok şarkıcı akustik olarak da şarkılarını seslendirdi. İsviçre şarkısını bir barda çekmiş, barda duvarda kocaman bir YPG flaması. “Bazen uçaklar düşer, dağlar parçalanır, nehirler kurur; erkekler ağlar!” Teröriste tırlarca cephane de verseniz, onu şarkılarınıza konu da yapsanız, çaresiz: Emperyalizmin tetikçiliğini yapanlar bu coğrafyada ağlayacak!
Ermenistan’ın klibinde uçan bir ev, bir heykelin yanından geçiyor: Ermenistan Ana heykeli. Heykelde elinde silah tutan bir kadın var, kadının yüzü Türkiye’ye dönük. Heykel, güya barışın Ermenilerin güç kullanmasıyla sağlanacağını simgeliyor. Heykel, Türk askerleriyle girdikleri çatışmalarda kocalarına yardım etmek için silaha sarılan Sose Mayrig ve diğerleri gibi Ermeni kadınlar için yapılmış. Sözün kısası Ermenistan klibinde Türkiye’ye silah gösteriyor. Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) gıkı çıkmıyor.
Güney Kıbrıs’ın klibinde de bir resim ön plana çıkmış. Bu kanlı savaş resminin neyse ki Türklerle ilgisi yok. Batı Roma-Cermen savaşlarında Kıbrıs dahil Avrupa’yı işgal eden Cermenlerin geri çekilişini ve yenilişini anlatan bir resim. Türkiye Kıbrıs’ta işgalci değildir, geri çekilen de olmayacaktır. Resminize bakıp boş hayallere dalabilirsiniz. EBU tüm bu klipleri yayınlarken, 2021’de Belarus’u şarkılarında siyasi iletiler yer aldığı için üyelikten attı. Rusya’yı bu sene yarışmaya almama kararı aldığı anda da, Rusya EBU üyeliğinden çekildi. EBU, siyasetin alasını yapıyor.
LGBT PROPAGANDASI
Bu sene yarışmaya katılan 40 şarkının 10’unun klibinde çok açık LGBT vurgusu yapıldı. Bu konuda Avustralya Avrupalıları geçmiş. Avustralya “Ben aynı değilim” derken, Malta “Ben neysen oyum”, İsrail “Ben ne olduğumu biliyorum”, Gürcistan da “Beni olduğum gibi kabul et” diyor. Batının ciddi bir kişilik problemi var. İtalya’nın şarkısında iki erkeğin birbirine tutkusu işlenirken İsrail’in “gay” şarkıcı tercihi dikkati çekiyor. Romanya da feminen bir erkek solist tercih etmiş. Avusturya klibinde kadın gibi giyinen ve makyaj yapan erkeklere yer verirken Arnavutluk ve Güney Kıbrıs’ın kliplerinde lezbiyen öğeler öne çıkmış. San Marino’nun erkek gitaristi ise dantelli çorap ve mini etek giymeyi tercih etmiş. Eurovision Şarkı Yarışması’nın geldiği durum bu!
İki şarkıda işlenen uzay teması çok etkileyici olmuş. Norveç uzaylılarla Birleşik Krallık astronot ile katılıyor. Norveçli şarkıcıların yüzünü tıpkı Finandiya’nın birincilik kazandığı 2006’daki gibi göremeyeceğiz. Sırbistan’ın pandemi sonrası el yıkama saplantısına yer verdiği klipte Sussex Düşesi Meghan Markle’a atıfta bulunmasını BBC yayınlayacak mı? Göreceğiz. Çek Cumhuriyeti’nin hepimizin takip edildiğini anlattığı şarkısı en etkili iletileri veren şarkı olmuş. Fransa ise Korikacadan sonra ikinci kez ülkesindeki azınlıkların diliyle yarışmaya katılıyor, bu sefer Bretonca. Yunanlar tavla, Güney Kıbrıslılar satranç, Karadağlılar el kızartmaca oynuyor. Norveç kaset, Gürcistan Beta Video görüntüsü ile geçmişi arıyor.
Ülkesinde bile elemeyi kazanamayan Ukrayna, yarışmanın en kötü şarkısıyla temsil edilse de, siyasi propagandaya dönüşen yarışmayı Ukrayna kazanmazsa şaşırırım. Özendiğin Batı bu, Galatasaray!
https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/galatasaray-ve-eurovision-311951
İlk yorum yapan siz olun