Sofralar Dile Gelse, geçtiğimiz günlerde Kuzguncuk’ta katılımcılarının badem ezmesi, çevirme tatlısı, peynirli chester, narenciye likörü gibi lezzetleri yaparak tattıkları eğlenceli bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Atölyeye, Ankara’dan hatta Londra’dan bile katılanlar oldu.
Ülkemizde geçmişten günümüze varlığını sürdüren, unutulmaya yüz tutan kültürlerin mutfaklarını hatırlatmaya çalışan ‘Sofralar Dile Gelse’ oluşumunun kurucuları Tamar Taşçıoğlu ve Engin Aymete bu atölyeyi daha önce ‘Edirne Sefarad Kültürü Gezisi’nde de birlikte çalıştıkları İvet Acu ile birlikte gerçekleştirdiler.
Geçmişte rahmetli Cengiz Bektaş’ın işliği olan Studio Cucina’nın muhteşem ortamında gerçekleşen atölyede İvet Acu, Sefarad mutfağından badem ezmesinin hikayesi ve yapılışı hakkında bilgiler verip katılımcılarla birlikte yapımını da gerçekleştirdi. Eski kaşar peyniri ile yapılan chesterlar fırından çıkar çıkmaz adeta kapışılarak tüketilirken duyulan mutluluk yüzlerden okunuyordu.
Sofralar Dile Gelse oluşumundan Tamar Taşçıoğlu ise eski günlerde Türk kahvesi eşliğinde ikram edilen çevirme tatlısının Rum mutfağından Ermeni ve Türk evlerine devam eden yolculuğunu anlatarak, nasıl yapıldığını gösterdi. Atölye çalışması yine Tamar Taşçıoğlu’nun yapımını gösterdiği narenciye likörü tarifiyle son buldu.
Çalışmalar arasında kısa kısa sohbetler yapılırken Engin Aymete sofraların insanlar üzerindeki yapıcı, birleştirici etkilerinden bahisle geçmişte farklı kültürlerden insanların birbirlerini ötekileştirmeden birlikte yaşadığını belirterek, ‘Kuzguncuk, komşulukların dostluğa dönüştüğü, farklı kültürlerin birbirleriyle kaynaşıp hemhal olduğu o eski güzel ve büyülü geçmişin, silinmeye yüz tutmuş izlerini taşımaya hala devam eden bir Boğaz köyü. Bu nedenle atölye çalışması için özellikle Kuzguncuk’u seçtik. Her şeyin parçalara bölündüğü, herkesin birbirine yabancılaştığı günümüzde, eski tarif defterlerini açmaya, yine yeniden bizim olan sofraları kurmaya devam edeceğiz.’ dedi.
İlk yorum yapan siz olun