HYETERT – Bundan tam 60 yıl önce bugün, Ermeni Toplumu, Taksim Aya Triada Rum Kilisesi’nde bir Ermeni ayini sundu. Bu 21 Ocak 1962 tarihinde Rumların, Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi’nde sunduğu Kutsal Ayin’in bir tür iadeyi ziyareti gibiydi. Üstelik bu Kutsal Ayinlere her iki Kilise’nin Patrikleri bizzat hazır bulunarak, teşvik edici vaazlar vererek, kiliselerin kardeşliğinin, Mesih’te tek beden olmanın ruhunun tanıklığını sundular.
Ekümenik Patrikhane’nin 1926-1962 yılları arasında düzenli olarak yayınladığı ve Patrik Bartholomeos’un tahta çıkışı ile tekrar yayınlanmaya başlayan, Kilise Bülteni, ORTODOXIA’nın sayfalarını karıştırırken bu habere rastlayan, bugün Beyoğlu Panayia Kilisesi Başpapazı Peder Dimitri Mayoğlu, okuduklarından etkilenip daha fazla kişi tarafından bilinmesi için Türkçeye tercüme etti.
HYETERT olarak ORTODOXIA’nın tarihe not düştüğü bu çok değerli olayı sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyor ve bu güzel birlikteliğin 60. yıldönümünde, Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi’nin bir süredir devam eden tadilat sonrası tam da bugün yeniden açıldığının altını çiziyoruz. Tesadüflere inananlar için de tesadüflerin ötesinde bir inanca sahip olanlar için oldukça anlamlı bir tarih.
BİRLEŞMEYE DOĞRU
ERMENİLERİN TAKSİM’DEKİ AYA TRİADA RUM KİLİSESİ’NDEKİ AYİNİ
İki kardeş kilise olan Ortodoks ve Ermeni Kiliselerinin ilişkilerinin gelişmesi çabalarının devamı olarak 18 Şubat (1962) tarihinde, saat 10:00’da Taksim’deki Aya Triada Ortodoks Kilisesi’nde Ermeni geleneğine göre Kutsal Ayin gerçekleştirildi. Sabah duasının sonuna doğru Kadasetli Ekümenik Patrik, Milet (Militos) Episkoposu Emilianos, Başdiyakon, Sen Sinod Meclisi İkinci Sekreteri ve İkinci Diyakon eşliğinde kiliseye geldi. Akabinde Kadasetli Ermeni Patriği Kalust, Beyrut Metropoliti Hat, Kudüs Metropoliti Suren, diğer din adamları ve imanlılarla kiliseye teşrif etti.
Kutsal Ayini, Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi’nin Başpapazı Der Şnorhk sundu. İlahiler Şef Jirayr Arslanyan yönetimindeki kalabalık bir koro tarafından ve org eşliğinde seslendirildi.
İki cemaatin ileri gelenleri, cemaatlerin farklı kurumlarının temsilcileri, farklı kiliselerin yönetim kurulu üyeleri, kültür dernekleri ve yardım derneklerinin temsilcileri, her iki cemaatin gazetelerinin temsilcileri hazır bulundular. Her iki cemaatten büyük sayıda katılım oldu; hem kiliseyi, hem kilisenin narteksini, hem de bahçeyi doldurdular.
Kutsal Armağanların sunulmasından sonra Büyük Başdiyakon Agapios, Ermeni Kilisesi’nde din adamları ve laikler arasında hala uygulanan, kilisenin eski bir geleneği olan ‘selamet paylaşımı’ hakkında bir bilgilendirici not okudu. Akabinde her iki patrik birbirlerine selamet dileyerek kucaklaştılar.
Kutsal Ayin’in sonunda Kadasetli Ekümenik Patrik, Büyük Başdiyakon ve Sen Sinod Meclisi İkinci sekreteri eşliğinde sunağın ana kapısında durarak şunları söyledi:
Patrik Atenagoras’ın konuşması
“Bugün RAB’bin yarattığı gündür, Onun için sevinip coşalım!” (Mez 118:24).
Kadasetli çok sevgili Mesih’teki kardeşim,
Aziz episkoposlar, sevgili kardeşlerim ve çocuklarım,
Ermeniler ve Rumlar olarak 1511 senedir nostalji içerisinde 21 Ocak Pazar gününü ve 18 Şubat gününü bekledik. Bu aydınlık günler; 21 Ocak ve 18 Şubat, ruhani huzur, mutluluk ve sevinç günleri oldu. Özellikle de Ermeni Havarisel ve Ortodoks Havarisel Kiliseleri cemaatleri için burada bu kutsal ayinde hazır bulunan bizler için.
Ortak Babamız Allah’a iman içinde ve ortak Mesih’imizin adını yücelterek, O’na teşekkür ediyoruz çünkü bizi bu iki önemli duraklara gelmeye layık kıldı.
Pek çok kişi bu günleri görmenin özlemi ile yaşadı, asırlar boyunca milyonlarca kişi. Kurtarıcının tüm Kiliselerinin özellikle doğudakilerin aynı inançta ve ortak Mesihsel yaşamda olduğu zamanda maalesef iki kardeş kilisemiz herkesin malumu olan yabancılaşmayı yaşadı.
Çok şükür ki bazı küçük ve önemsiz olaylar dışında ortak tarihimizin sayfalarına kaydolan çekişmeler ve sürtüşmeler olmadı. Aksine pek çok birleşme isteği, çabası ve denemeleri yazıldı. Uzun süren Hristiyan yaşantımız süresince bu tarz ilişkiler Ekümenik tahtımız ve Ermeni Kilisesi’nin saygıdeğer merkezleri, özellikle de Echmiadzin ile sıklıkla yaşanmıştır.
Ekümenik Taht’taki seleflerimiz, özellikle Aziz Yermanos ve Aziz Fotios, unutulmaz hatırası olan Ermenistan Katolikosları bu ayrılığın ağır üzüntüsü içinde iki Kilise arasındaki ilişkilerin düzelmesi için çalıştılar.
Allah lütfedip ilişkilerin bu tarihi şehirde düzelmesini sağladı; özellikle 1461 yılında Ermeni Patrikhanesi’nin kurulması ve hatırası sonsuz Hovagim’in Ermeni Patriği olarak adlandırılıp Aziz Seleflerimizin destekçisi olmasıyla.
O zamandan beri beş yüz bir senelik uzun bir yol kat edildi; ortak istikameti ve çabası ile bir araya gelme, iş birliği ve birleşme hedefi olan bir yol. Bunun uğruna hiçbir fırsattan kaçınılmamıştır. Geçmiş yüzyılların tarihçileri ve vakanüvisleri, dergi ve gazete yazarları, son iki yüz yılda, iki Patriğin sıklıkla bir araya geldiklerine şahitlik etmektedirler. Son zamanlarda şahsım ve hatırası silinmez, saygıdeğer Patrik Karekin Haçaduryan’la ve şimdi ise Kadasetli şahsınızla iş birliği içinde olup, var olan bağların güçlenmesini, Kiliselerimizin gerçek birleşmesinin sağlanabilmesini karşılıklı iyi niyet ziyaretleri ile gerçekleştirmekteyiz.
Bugün de dört hafta önce olduğu gibi yüzyılların getirdiği ortak arzu, Rab’bin Aziz ortak Sunağı’nda Kutsal Efharistia gizemiyle kutsandı. Bu Sunak ki, ne çok, ne farklı, ne de ayrı olamaz ve ayrı kalmasına müsaade edilemez. Bizim ve günahlarımızın affı için kurban edilen Rabb’in Bedeni de Kanı da tektir. Kutsal Üçlemeye (Surp Yerrortutyun) ithaf edilmiş olan Ermeni Kilisesi’nin Sunağı da aynı şekilde Kutsal Üçlemeye ithaf edilmiş Ortodoks Kilisesi’nin Sunağı da aynı havarisel mirasın sonucudur.
Günümüzde hayat şartlarının zorluğuna ve değişmesine rağmen, Kiliseler arasında birbirine yakın olma, iş birliği ve birleşme eğilimi görülmektedir. Bunda özellikle Dünya Kiliseler Birliği’nin etkisi büyüktür. Bu eğilim özellikle kiliselerimiz arasında belirginleşmektedir. Buraya son ziyaretinde tanıma fırsatı bulduğumuz ve üstünde taşıdığı birçok lütfu gördüğümüz Kadasetli Echmiadzin Katolikosu Vasken 1, buradaki Ermeni Kilisesi’nin bir mücevheri, gurur kaynağı ve gücü olan kadasetli İstanbul Patriği Şnorhk, şahsım ve kiliselerimizin imanlı cemaatleriyle birlikte, Kilise’nin, Hristiyanların ve içinde bulunduğumuz zamanın çağrısına uyup olayların düzeltilesi için arayışta olup şüphesizdir ki bunu başaracağız. Her iki Kilise’nin uzman teologları, liturjik metinleri inceleyip özellikle dil farklılığından doğan ayrılıkları bulmaya çalışmaktadırlar.
Gelin, şimdi gerçekleşen gizem için sevinelim. Çünkü barışmak ve insanlar arasında olan Mesih’in esenliği gizemdir. Mesih’te sevgi, dünyada bitmeyen, tükenmeyen, sarsılamaz ve bütünleştirici bir gizemdir. Her zaman ümit eder, inanır, sabreder, katlanır ve hiçbir zaman düşmez.
Mesih, bugün hiçbir zaman olmadığı bir heyecan içerisindedir, özellikle son zamanlarda olmadığı kadar; hem dünyanın durumu hem de Kilisesi dağılmış olduğu böyle bir dönemde. O’nun müjdesini ilk ve aynı zamanda kabul eden, O’na onlarca şehit ve aziz veren Kiliseler olarak birlikte olmanın örneğini verip Hristiyan dünyasına bozulmamış mesajı iletelim. Çünkü Kilise, Allah’ın Krallığı’nın ebedi bir düzenidir, kurtuluşun gemisidir.
Siz, kadasetli İncil Çobanı ve Sayın Beyrut Metropoliti Hat ve Kudüs Metropoliti Suren ile aramızdaki varlığınız çok büyük mutluluk kaynağıdır. Ayrıca şahsınıza kilisenizde Kutsal Ayin sunmamız için yaptığınız davete teşekkür ederim.
Ayrıca Kutsal Ayini sunan din adamlarını, ilahileri mükemmel bir şekilde icra eden koroyu, ayine katılan cemaati, Kilise’ye karşı olan sevgilerinden, geleneklerine olan bağlılıklarından ve size olan itaatlerinden dolayı tebrik ederim.
Kutsal Başepiskoposluğumuzun ve çevre Metropolitliklerden buraya akın eden sevgili evlatlarım, size de geldiğiniz için teşekkür ederim. Bu şekilde iki Patrik, iki kilisenin Ruhanileri ve bu iki kardeş cemaat bugünün bu büyük manzarasını sunabildik.
Bugün Rab’bin yarattığı gündür ve bugünü kalbimizin derinliğinde saklayıp Mesih’in tek bedeninin inşası ve Kiliselerin birleşmesine yönelik attığımız ortak bir adım olarak geleceğe taşımalıyız.
Umarım Rab bu adımı kutsasın, her iki Kilise ilişkileri düzeltme ve birleşme çabasını sürdürsünler ve imanlı halklarımız, huzur dolu memleketimiz Türkiye’nin kanunları ve koruması altında kimliklerinin ve birleşmenin şahitliğini yapsınlar.
Büyük Allah’ın ve Kurtarıcımız Mesih’in adına, onların görkemi ve şerefine. Amin!
Patrik Hazretleri’nin konuşmasının Ermenicesi Sayın Agop Fındıklıyan tarafından yapıldı.
Akabinde Cemaat salonunda verilen kabul esnasında Taksim Aya Triada Kilisesi’nin Başkanı Miltiadis Cambazoğlu, Kadasetli Patrik Şnorhk’u Türkçe konuşarak selamladı.
Miltiadis Cambazoğlu’nun konuşması
Sayın Patrikler ve hazırun
Pera Rum Ortodoks Cemaati ve bu muhteşem Aya Triada Kilisesi sizlerin sayesinde bu tarihi günü yaşamaktadır. Bugünü tarihi olarak şekillendiren olay bu kutsal mabedin kubbesi altında iki kardeş Cemaatin, iki Patriğin bu kutsal tören için birleşmesidir. Bu iki kardeş cemaatin bugünün anlamını ve hassasiyetinin önemini kavramalarının eseridir. Söz edilen iki cemaatten iki bin kişinin bir araya gelmesi bu kutsal töreni destekleyip onayladıklarının işaretidir.
Bir ay evvel Üç Horan Ermeni Kilisesi’nde yapılan ayinin benzerinin bugün burada Ermenice yapılması Patriklerimizin ileri görüşlülüğünün sonucudur. Bugünün doğmasının sebebi onlara bahşedilen erdem ve lütuftur.
Hristiyanlığın temel ilkeleri olan kardeşlik ve sevgi duygusundan hareketle ortaya çıkan bu törenin amacı bu duyguların teoriden gerçekliğe geçmesini garanti etmektir. Bundan hareketle yönetim kurulumuz bugünün anlamını kavrayarak, her iki Patriğimize şükran sunarak üstüne düşen vazifeyi yapmıştır.
İçtenlikle ümit ve niyaz ederiz ki; gelecekte de buna benzer organizasyonlar olsun. Ayrıca öncelikle bugünün gerçekleşmesi için sağladığı özgürlük dolu atmosfer için Saygıdeğer Hükümetimize, bilge Patriklerimiz ve geri kalan tüm din adamlarına, çok değerli Parlamenter Berç Turan, Kutsal Ayini sunan Der Şnorhk ve yardımcılarına, koroyu yöneten Bay Jirayr Arslanyan’a, desteklerini esirgemeyen Ermeni ve Rum basın mensuplarına, Rum ve Ermeni Cemaatlerinin Mütevelli heyetlerine, Ermeni ve Rum Cemaatlerine ve bugünün mükemmel organizasyonu için Agop Fındıklayan’a, Eduard Bengliyan’a ve İason Pilafidis’e şükran ve minnettarlığımızı sunarız.
Olası eksiklik ve hatalarımızı görmezden gelmenizi rica ederiz.
Allah hepimizin arasındadır.
Ermeni Patriği’nin Salondaki Konuşması
Kadasetli Patrik Atenagoras Hazretlerine göstermiş olduğu kardeşlikten dolayı en içten teşekkürlerimi sunmak isterim.
Hristiyan inancımıza göre Kutsal Ayin Allah’a olan ibadetimizin merkezidir. İşte bu yüzden dil ve millet farkı gözetmeksizin buraya toplandık ve O’na iman edenlerin Cemaatini oluşturduk.
Hristiyanlık dini bu Kilise’nin veya bir Derneğin mülkü değildir, tüm insanlığa aittir, çünkü Allah Oğlu’nu tüm insanlık için göndermiştir. İşte bugün bu kutsal mabette bir araya gelmemiz Allah’ın isteği olan millet, renk ve dil farkı gözetmeden birbirine kardeş olmanın ifadesidir.
İnanıyoruz ki şimdiye kadar birbirinden ayrı yaşamış olan Hristiyan Kiliseleri Allah’ın isteğine aykırı hareket etmişlerdir. Ancak artık Allah’ın sivil veya din adamları olan liderler arasında konuşup onları tek bir Baba’nın çocukları gibi birbirlerine karşı anlayış, birlikte olma ve bu dünyada birlikte yaşamaya ilham vermektedir ki bu tüm insanlık için Kutsal bir armağandır.
Bugünkü ibadet tüm insanların kalbinde olanın bir ifadesidir. Biz iki Patrik uzun zamandan beri bu düşünce içerisindeyiz ve bu atmosfer içerisinde tersi bir düşüncenin var olması mümkün değildir.
Kendileri için dua ettiğimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Cemal Gürsel, Başbakanımız Sayın İsmet İnönü, diğer liderler ve partiler de ülkemizde barış, kardeşlik ve anlayışın hüküm sürmesini umut etmektedirler. Bizler de aynı çerçeve ve program içerisinde herkesi, hangi inanca mensup olurlarsa olsunlar, hangi dili konuşuyor olurlarsa olsunlar, bu ülkenin kanunlarına uydukları taktirde en içten duygularla kardeş bilerek hareket etmekteyiz.
Özellikle bu mabedin Mütevelli Heyeti Başkanı Miltiadis Cambazoğlu’na ve Mütevelli Heyetine bize karşı olan iyi niyetlerinden dolayı teşekkür etmek isterim.
Kadasetli Patriğin vekili Sayın Milet (Militos) Episkoposu Emilianos’un kardeşçe ilişkilerin kurulmasında yaptığı hizmetleri görmezden gelmem mümkün değildir.
Bu eserin temellerinin güçlenmesi, şükran borçlu olduğumuz Allah’ın isteğidir.
Allah’ın sevgisinin ve kutsamasının hepimize gelmesini dilerim. Amin!
HYETERT, bu iki Kadim Kilise’nin yakınlaşma çabaları ve birbirleri ile kurdukları ilişkiler ile ilgili makale dizisine devam edecektir.
Fotoğraf: Ekümenik Patrik Athenagoras ve Katolikos Vasken
08 Temmuz 1961, Ekümenik Patrikhane
İlk yorum yapan siz olun