İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Siz de ‘lanetlenmek’ ister misiniz Sayın Başbakan?

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Özay Şendir

Tarih, almasını bilenler için derslerle doludur ya,

Size 9 Eylül 1922’yi, Yunan ordusunun İzmir’de denize döküldüğü günü hatırlatmayacağım Sayın Başbakan,

Ama 25 Aralık 1916’yı hatırlatacağım mutlaka.

Atina Metropoliti Theoklitos’un, 60 bin Atinalıyla beraber Venizelos için lanetleme ayini düzenlediği o günü.

Çanakkale Savaşı’na girmek için elinden geleni yapan ama Alman İmparatoru’nun kız kardeşiyle evli Kral’ın engeliyle karşılaşan, ülkenizi İngilizlerin yanında konumlandırmaya çalışan Başbakan Venizelos’un yaşadıklarını bir düşünün isterseniz.

Şu sıralar Fransa ve ABD’ye anlaşmalar yapıyorsunuz ya, tarihi hatırlayın.

Ekim 1915’te Selanik’e giren İngiliz ve Fransızlar ülkenize soru sormadılar, Ocak 1916’da Yunanistan toprağı Korfu’yu işgal edenler de müttefik zannettiğiniz Fransızlar değil miydi?

***

Tarih, almasını bilenler için derslerle doludur ya, Kıbrıs’a bakıp bizi öğrenin Sayın Başbakan.

Osmanlı, Kıbrıs’a çıktığında Ortodoks Kilise kapalıydı, tüm papazları sürgüne yollanmıştı.

Ortodoks Kilise’yi kapatan Katoliklerdi açan Osmanlı olmuştu, bilir misiniz?

Aynı Osmanlı, Kilise’den yüzyıllar boyunca vergi almadı, İngilizler Ada’ya çıkınca ilk iş Kilise’ye vergi koydular.

Vergi meselesi yüzünden Baf Metropoliti’ni hapse atan da İngilizler olmuştu, öğrenin Sayın Başbakan.

İngiliz arşivlerine de bakın Sayın Başbakan, 10 Nisan 1934’te İngiliz Valisi, Sömürgeler Bakanı’na şöyle yazmıştı: “Kilise tüm sahtekârlığına karşı anti-komünisttir ve bu bizim için bulunmaz bir nimettir.”

Bizim inanç özgürlüğü saydığımız ibadetiniz başkaları için siyasi araç olmuştu ya geçmişte, bugün de milliyetçiliğiniz başkaları için siyasi araç oluyor. ABD ya da Fransa kaşınız gözünüz hatırına Türkiye ile savaşırlar mı sizce?

***

Kutsanmış saydığınız Averof zırhlısının 13 Kasım 1918’de, İngiliz ve Fransız donanmasıyla birlikte Dolmabahçe önünde demirlemiş olmasıyla hep övünürsünüz ya, daha eski bir amiral geminize gidelim o zaman.

Kahraman saydığınız Andreas Mialoulis, Poros’ta, amiral geminiz Hellas’ı neden ateşe vermişti?

Siyaset o dönemde fiili iç savaş olarak yapılıyordu Yunanistan’da, bugün silah yok, mücadele aynen sürüyor.

Yunanistan’ın gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 210’una ulaşan borcunu, AB içerisindeki en yüksek işsizlik oranını, yüzde 9’luk küçülmesini hep Türkiye karşıtlığının arkasına mı saklayacaksınız?

Fransa’nın Afrika’da yürüttüğü Barkhane Operasyonu’na yollayacağınız Yunan askerlerinin annelerini düşünün önce.

Sonra Fransa ile yaptığınız anlaşmanın Paris’e Doğu Akdeniz için sorumluluk yüklemediğini hatırlayın Sayın Başbakan.

Bu çağın sömürgecilerine baston olmayı Yunan halkına yakıştıramam ben, siz yakıştırdınız Sayın Başbakan.

***

ABD ile anlaşma yaptınız, “Türkiye’ye karşı bir zafer daha” dediniz, anlaşmanın mürekkebi kurumadan ABD Dışişleri “Biz Doğu Akdeniz’de taraf değiliz” açıklaması yaptı, mahcup oldunuz mu Sayın Başbakan?

Yunan halkı 1973’de Politeknik’e giren tankların arkasındaki ABD elini de hiç unutmadı, affetmedi.

Siz, Amerikan çıkarlarına Albaylar Cuntası kadar hizmet eden adam olarak tarihe geçiyorsunuz.

Yaşar Kemal ve Aziz Nesin, Mikis Teodorakis ile birlikte Türkiye-Yunanistan Dostluk Derneği’ni kurma çalışmalarına katıldıkları için Kenan Evren’in darbe yönetimi tarafından vatan haini ilan edilmişlerdi.

Teodorakis Ege’nin iki yakasında da hep sevgi ve saygıyla anılacak.

Siz Ege’nin karşı yakasını kaybettiniz zaten de bu gidişle kendi yakanızda da iyi hatırlanmayacaksınız.

***

Tarih, almasını bilenler için derslerle doludur ya,

1920’de Kapodokya dâhil Türkiye’nin birçok yerini isteyen Yunanistan Başbakanı Venizelos, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermişti.

Fransa ve ABD’yi arkanıza aldığınızı zannederek varacağınız yer barış olmaz Sayın Başbakan.

Unutmayın ki artık Türk-Yunan savaşı olmaz, en fazla 24 saat sürecek bir çatışma yaşanır.

Bu öyle bir çatışma olur ki sonrasında, müzakere masasında, Yunanistan adına oturan siz olamazsınız.

Elinizi tokalaşmak için uzatırsanız mutlaka karşılık bulursunuz,

Aksi halde bir gün gelir sizin için de lanetleme ayinleri düzenlenir Sayın Başbakan…

An’lar…

Farklı yılların takvimlerinde 17 Ekim günlerinden kalanlar…

Hülya Avşar şov programında kalçasını ellediği için en çok konuştuğumuz isimlerden biri olmuştu Ricky Martin. Başbakan Mesut Yılmaz’ın oğlu Hasan Yılmaz da tanışmış Ricky Martin ile.

Anadolu Efes-Fenerbahçe Beko basketbol karşılaşmasından bir an. Taraftarı coşturma çabalarında NBA esintisi taşıyan çabalarımız.

Antalya’da mahallerindeki üst geçidin çalışmamasını protesto etmek için keçileri kullanmış bir mahallenin sakinleri. Dikkat çekme çabasının hallerinden biri daha.

ULUDAĞ’IN RENKLERİ

İlkbahar yeşilin mevsimidir, sonbahar tüm renklerin. Uludağ eteklerinde drone ile çekildi bu gördüğünüz kare. İnsanda gitme, parçası olma isteği uyandıran müthiş bir kare var önümüzde ama diğer yanda da gerçekler. Çok başlı, çok sesli bir yönetimi var Uludağ’ın, herkesin biraz yetkisi var, uzun zamandır uğraşılıyor ama tek çatı altında toplanamadı hâlâ yönetim. Uludağ turistik bir yer ama ara tatilde hatırlıyor ve daha kötüsü denetliyoruz. Kayak turizmi Bulgaristan’a inanılmaz paralar kazandırıyor, kayak turizmi ve termal turizmini birlikte sunabildiğimiz Bursa o zenginlikten gereken payı alamıyor. Uludağ’ın renklerine bakıp üzülüyor insan.


Milliyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.