İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Parayı basan havyar bulabilir ama eskinin Iğdır veya Malatya kayısısını?

Vedat Milor

Geçen ay üç Yunan adasında birer hafta geçirdik. Bunlardan ayrı ayrı bahsedeceğim. Ülke gastronomisinin gelişmesi için bu geziden çıkarılacak bazı önemli dersler var. Tinos, ‘her şey dahil’ turizmine kapalı, bir ada, gastro-turizme önem veriyorlar. Genel olarak ürün ve lokanta kalitesi yüksek.

Seçtiğim ilk ada Kiklades’teki Tinos Adası. Bu adayı ziyaret etmemin üç nedeni var: Lokanta kalitesi, şarap kalitesi ve doğa. Adada genel olarak ürün ve lokanta kalitesi yüksek. Yerleşim bölgeleri çok şahsiyetli. Ayrıca adanın şarap üreticileri sınırlı sayıda olsa bile kalite yüksek ve T-Oinos adlı üreticinin yerel üzümlerden elde ettiği hem kırmızı hem de beyaz şarabı Alain Ducasse gibi dünyanın önde gelen lokantalarında bulunuyor.

Felsefe doktoru Alexis Papazoglou’nun bir yazısında belirttiği gibi Yunan şarapları Frenk üzümleri yerine kendi yerel sepajlarını öne çıkarttıktan sonra Yunan şarapçılığı ve lokantacılığı kabuk değiştirdi, ülke gastronomisi seviye atladı.

İLK LOKMADA BELLEĞİNİZE KAZINAN LEZZETLER

Gastronomi geliştiği zaman ülkeye ya da bölgeye gelen turistlerin niteliği de değişiyor. ‘Her şey dahil’ turizmine kapalı bir ada Tinos. Kültür turizmine ve gastro-turizme açık. Elbette bu kategoriye giren turistler daha çok para harcıyor ve yöre ekonomisi kazançlı çıkıyor.

Adanın en sevimsiz bölgesi feribotun yanaştığı Tinos Town. Bir şahsiyeti yok ve daha çok ticari bir merkez. Buna karşılık 50 civarı minik yerleşim bölgesi var ve bunların hepsi son derece sevimli ve sakin. Aralarında en sofistike olanı mermer heykelcikleriyle ünlü Pirgos. Benim favorilerimse; balıkçı köyü Panormos ile tepe köyü İsternia. Ada’da ilk gününüzde İsternia’daki Mayou adlı kafede güzel bir soğuk espresso eşliğinde kahvaltı edip manzarayı seyretmenizi öneririm. Akşam gidip taze meyve suyu veya kokteylle güneşin batışını seyretmek de ayrı bir zevk. Burada minik tadımlıklar ve pizza da var ama ben denemedim.

Akşam giderseniz, sadece bu adanın değil, Akdeniz’in en iyi lokantalarından birinin; İsternia tepe köyüne 4 kilometre mesafedeki deniz köyünde olduğunu söyleyeyim.

Adı; Thalassaki. Rezervasyon şart. Müşterilerin yarısı Mikonos adasından tekneyle geliyor. İşletmeci Aris (Tatsis) ile eşi şef Antonia burayı kurumsallaştırmışlar. Yani ne zaman giderseniz gidin, standart aynı ve üst düzey. Ben arkadaşım ve birlikte çeşitli podcast’lar yaptığımız Gökhan Atılgan, eşi ve iki kızıyla birlikte gittiğimde tam 16 tabak ısmarladık ve hepsini bölüştük. Vardığımız sonuç; pekmez soslu ahtapot hariç tüm yemeklerin üst düzey olduğu… Bu düzeyi yakalamanın ilk sırrı; ürün kalitesi. Sebze, meyve ve otlar genelde yörenin volkanik toprak ürünü ve ayrıca sulanmadıkları için (buna ‘susuz tarım’ deniyor) özellikle olgun ve yoğun lezzetteler. İkincisi; şef Antonia bileşimleri çok iyi düşünüyor ve eli lezzetli. Basit lezzetler bile ürün kalitesi ve zekice bileşimlerle unutulmaz birer lezzet bombasına dönüşüyorlar. Bir örnek; fırında beyaz soğan ve limon reçeli. Bir diğeri; arı poleni ve karamelize fındıkla Tinos peyniri. Karmaşık olmayan mezeler ama bir lokma aldıktan sonra belleğinize kazınıyor. Çünkü büyük kentlerde artık bu doğal lezzetler tarihe karışmış durumda. Thalassaki’de beni etkileyen yemeklerden biri de pastörize olmamış sütten bir yöre peyniriyle sunulan meyveler oldu. Kayısı, üzüm, karpuz, kiraz gibi meyveleri tadarken nostalji yaşadım. Parayı basan siyah havyar bulabilir ama örneğin, eskinin Iğdır veya Malatya kayısısını bulmak daha zor.

Parayı basan havyar bulabilir ama eskinin Iğdır veya Malatya kayısısını

Parayı basan havyar bulabilir ama eskinin Iğdır veya Malatya kayısısını
Thalassaki sadece bu adanın değil, Akdeniz’in en iyi lokantalarından biri.

AHTAPOT VE KALAMARLARINI TADIN

Mutlaka tavsiye edeceğim bir taverna da San To Alati. Hiç ticarileşmemiş, çok lezzetli mezeleri ve taze küçük balıkları olan bir mekân. Ahtapot ve kalamar nasıl hazırlanır, biliyorlar.

Tinos Town’daki Mikro Karavi modern bir lokanta ve şarap listesi zengin. Marathia iyi bir balık lokantası. Panormos’ta Marinas da deniz ürünleri açısından iyi ayrıca Marathia’dan daha ucuz. Deniz ürünü istemezseniz Agnanti yine daha sade ve uygun fiyatlı seçeneklerden. Özellikle peynir, mücver, cacık, Adapazarı tipi fasulye pilaki ve ‘froutalia’ denen omletleri iyiydi.

Adanın bir zorluğu kumsalların azlığı. Ama yok değil. Biz Byzantio plajını seçtik ve memnun kaldık.


Hürriyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.