Araştırmaya katılanların yüzde 53,6’sı “anadilimi hem konuşuyorum hem anlıyorum hem de okuyup yazabiliyorum” dedi. Yüzde 32,3’ü “Konuşuyorum anlıyorum ama okuyup yazamıyorum” cevabını verdi.
Ruken Tuncel
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, “Türkçe dışındaki Anadillerin Kullanım Yaygınlığı, Anadillerin Korunması ve Eğitimi” ile “Yaşayan Diller ve Lehçeler Seçmeli Dersi” başlıklarında yaptığı araştırmanın sonucu açıkladı.
Araştırmanın ilk başlığı Adıyaman, Ağrı, Ankara, Antalya, Batman, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Hakkâri, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Mardin, Mersin, Urfa, Şırnak ve Van gerçekleştirildi.
“Yaşayan Diller ve Lehçeler Seçmeli Dersi” araştırması ise; İstanbul, Van, Diyarbakır, Şırnak, Kocaeli, Şanlıurfa, Hakkâri, Siirt, Bingöl, Batman, Ağrı ve Mardin’de öğretmenlerle de görüşüldü.
16 -28 Nisan tarihlerinde yapılan çalışmada katılımcıların yüzde 86,3’ü anadilinin Kurmancî, yüzde 10,2’si Kırmanckî/Zazakî, yüzde 0,9’u Arapça ve yüzde 0,8’i Ermenice olduğunu söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 1,8’i ise anadilinin Türkçe olduğunu belirtti.
TIKLAYIN-“Sahipsiz kaldığımız için Lazca üniversitelerde yok”
Görüşmecilere ilk olarak “Hane İçinde/Ailenizde Ağırlıklı Olarak Hangi Dil Konuşuluyor?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 65,3’ü Kurmancî, yüzde 28,9’u Türkçe ve yüzde 5’i Kırmanckî/Zazakî yanıtlarını verdi.
“Sokakta/Sosyal Hayatta Çoğunlukla Konuştuğunuz Dil Hangisidir?” sorusuna ise yüzde 57,5’i Türkçe, yüzde 40,5’i Kurmancî olduğunu söyledi. Bu soruya anadili Ermenice olanların tamamı, Arapça olanların yüzde 88,9’u Kırmanckî/Zazakî olanların yüzde 71’i, Kurmancî olanların yüzde 54,4’ü sokakta Türkçe konuştuklarını belirtti.
Araştırmaya katılanların yüzde 53,6’sı “anadilimi hem konuşuyorum hem anlıyorum hem de okuyup yazabiliyorum” dedi. Yüzde 32,3’ü “Konuşuyorum anlıyorum ama okuyup yazamıyorum” cevabını verdi.
NOT: Türkiye, Birleşmiş Miletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olurken şu çekinceyi koymuştur: ”Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17, 29 ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutmaktadır.”
En çok Ermeniler anadilini biliyor
Türkçe dışında anadilini “hem anlayıp, konuşup, okuyup yazabilenlerin” oranının en çok Ermenice de olduğu sonucuna varıldı. Anadili Ermenice olanların yüzde 87,5’i hem anlayıp, hem konuşup, hem okuyup hem de yazabiliyor.
En az “hem konuşup, anlayıp, okuyup, yazabilen” anadili grubu ise Kırmanckî/Zazakî, Zazaca da bu oran yüzde 43’ü.
“Anadilimi Bilmiyorum/Konuşamıyorum” diyenlere “Niçin Bilmiyorsunuz/Konuşamıyorsunuz?” sorusu yönetildi.
Görüşmecilerin yüzde 57,1’i “Anadilimi öğrenebileceğim bir okul ve kaynak olmadığı için” yüzde 20,6’sı “Ailem de konuşan olmadığı için/ Ailem öğretmediği için” yüzde 13,5’i “Yasak olduğu için”, yüzde 8,6’sı “Dışlanmamak için sadece resmi dili öğrendim/ sadece resmi dil öğretildi” yanıtlarını verdi.
Yaş küçüldükçe sayı azalıyor
Görüşmeciler, “Hane içinde kimler ne sıklıkla anadilini konuşuyor?” sorusuna annelerin, yüzde 82,4’ü; babaların, yüzde 82,5’i; 0-5 yaş grubu çocukların, yüzde 39,6’sı; 6-11 yaş grubu çocuk, yüzde 37,2’si; 12-17 yaş grubu çocukların yüzde 40,6’sı; 18-24 yaş grubunun yüzde 49,8’i; 25-34 yaş grubunun yüzde 61,3’ü; 35-44 yaş grubunun, yüzde 71’i; 45-54 yaş grubunun yüzde 80,9’u; 55-64 yaş grubunun yüzde 87,2’si; 65 ve üstü yaş grubunun yüzde 92,7’si hanelerinde sık sık anadillerini konuştuğunu söylediler. Yaş küçüldükçe hanede anadili konuşanların sayısının azalıyor.
“Hanelerinde 0-18 yaş grubu çocuk bulunanlara Anadilinizi Konuşuyor Musunuz?” diye soruldu. Görüşmecilerin 75,5’i “evet”, yüzde 24,5’i “hayır” yanıtını verdi. “Hayır” diyen yüzde 24,5’lik gruba “Hanedeki çocuklarla anadilinizde konuşmama nedeniniz nedir?” sorusu yönetildi.
Katılımcıların yüzde 45,5’i “Çevremiz hep Türkçe konuştuğu için” yüzde 20,5’i “Öğretecek kadar iyi bilmediğim için”, yüzde 18,8’i “Anadilimi bilmediğim için” yüzde 12,5’i “Okul hayatında zorlanmaması için” dedi.
“Hanede bulunan bu yaş grubundaki çocuklara, anadillerini öğretmek için ne kadar çaba sahibisiniz?” diye soruldu. Bu soruya yüzde 80’i çabaladığını söylerken; “Hanenizde yaşayan ve okul çağındaki çocuklar için hiç anadilde eğitim talebinde bulundunuz mu?” sorusuna ise yüzde 50,6’sı “Hayır” dedi. Yüzde 49,4’ü ise “Evet” yanıtını verdi.
“Hanenizde Yaşayan ve Okul Çağında Olan Çocuklar İçin; Okullarda Verilen ve Seçmeli Olan “Yaşayan Diller ve Lehçeler” Dersi Talebinde Bulundunuz Mu?” sorusuna görüşmecilerin yüzde 54,5’i “Hayır” yüzde 45,5’i “Evet” yanıtlarını verdi.
Okuldaki seçmeli dersler
Okuldan seçmeli ders talebinde bulunanlara “Sonuç Ne Oldu?” diye soruldu. Yüzde 44,2’si “Talep ettiğimiz halde hiçbir sınıf açılmadı, gerekçe de bildirilmedi” yüzde 21,5’i “Talep ettiğimiz halde talep sayısı sınırlı denerek hiçbir sınıf açılmadı”, yüzde 16,6’sı “Talep ettiğimiz halde öğretmen olmadığı gerekçesiyle sınıf açılmadı” dedi. Başvuranların sadece yüzde 16,3’ü “Talep ettiğimiz anadilde çocuklar için sınıf açıldı” yanıtını verdi.
Okulda seçmeli ders talebinde bulunmayanlara, “Neden Talepte Bulunmadığı” sorulduğunda ise yüzde 27,9’u “Böyle bir seçmeli ders olduğunu bilmiyorduk”, yüzde 18,9’u “Yaşayan diller kapsamında anadilimizde eğitim tercih ettiğimizde değişik gerekçelerle reddedildiği için” dedi.
Yüzde 18,7’si “Bu konudaki tercihlerimiz dikkate alınmayıp okul idaresi tarafından çocuklar farklı bölümlerde eğitimlere tabi tutulduğu için” yüzde 11’i “Yaşayan diller ve lehçeler kapsamındaki seçmeli derslerin anadil öğrenimine katkı sunmadığına inandığım için” ve yüzde 10,5’i “Çocuklar okulda ayrımcılığa maruz kalmasın diye talepte bulunmadığını” söyledi.
“Çocuklarınız anadillerinde eğitim görmelerini ister misiniz?” sorusuna ise; katılımcıların yüzde 99,1’i “Evet” yanıtını verdi.
“Genel Olarak, Okullarda Verilen Yaşayan Diller ve Lehçeler Kapsamındaki Anadil Eğitimlerini Nasıl Değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da görüşmecilerin yüzde 80’i “yetersiz” derken, yüzde 13,7’si “Fikrim Yok” dedi.
“Anadilde Eğitim Eğitim/Öğretim İçin Düşünceniz Nedir?” sorusuna görüşmecilerin, yüzde 87,9 gibi ezici çoğunluğu “Okul öncesinden başlayarak öğretim anadilde olmalı”, yüzde 8,4’ü “İlkokuldan itibaren öğretim anadilde olmalı” ve yüzde 2,9’u “Anadil kursları veya anadil öğreten seçmeli dersler yeterli” yanıtlarını verdi.
“Anadiliniz korunmalı mı?”
“Anadilinizin Korunması ve Geliştirilmesi Gerektiğini Düşünüyor Musunuz?” sorusuna görüşmecilerin yüzde 99,2’si “Evet” dedi.
“Anadilinizin Varlığını Sürdürmesi Önünde En Büyük Tehlike Sizce Nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 46,5’i “Anadilde Eğitimin Olmaması” yüzde 24,1’i “Baskı ve Asimilasyon Politikaları” yüzde 14,3’ü “Ailelerin Çocuklarıyla Türkçe Konuşması”, yüzde 9,1’i “Yasal Statünün Olmaması” cevaplarını verdi.
“Anadilinizin Korunması ve Geliştirilmesi İçin Öncelikli Olarak Neler Yapılmasını Önerirsiniz?” diye sorulduğunda ise yüzde 88’i “Aileler Çocuklarına Anadillerini Öğretmeli”, yüzde 87,9’u “Yasal/Anayasal Güvencelere Kavuşmalı”, yüzde 86,9 ‘u “Anadilin Gündelik Hayatın Her Alanında Kullanımı Güvenceye Kavuşmalı”, yüzde 84,1 “Eğitim/Öğretim Dili Olmalı” yanıtını verdi. (RT)
Yorumlar kapatıldı.