Ahmet Tan
Anneler Günü, “annesizlere” de kutlu olsun.
Annesini çocuk yaşta kaybeden psikolog Doğan Cüceloğlu, “Annen yok, kimsen yok!” der dururdu.
TÜİK, keşke market etiketlerinden esirgediği ilgiyi ülkedeki “annesiz” sayısı ile “yerini yurdunu” belirlemeye de yöneltse..
“Annesizler” de birbirleriyle dayanışsa…
Öldürülen her kadın, katlanarak çoğalan “annesizlik” demek.
*
Her şeyimizin eni olduğuna göre en annesizimiz de elbette Reyiz.
Annesizleri örgütlemek ona düşüyor.
Gündemde Bahçeli anayasası var.
Annesizler için balkon bir madde eklense yeter.
*
İçine tek adamlık ateşinin düşmesi, Tenzile Hanım’ın 7 Ekim 2011’deki ölümüyle başladı.
Bu ateşi, kendisini de ülkeyi de perişanlığa sürüklüyor.
Ürkütmeden sayılamayacak, külliye dolusu danışmanı var.
Allı pullu makamlar – arabalar..
Sürüsüne bereket bakanlar – başkanlar..
Çifter maaşlı kurumlar, kurullar..
Hepsi kendi dalgasında, kendi çıkarında.
Toplasan anneciğin bir tırnağı etmez.
“Annen yok, kimsen yok!”
*
Benzetmek gibi olmasın, Reyiz gibi bendeniz de milyonlarca “annesizden” biriyim.
Partizan da olsa, cennet vatanımızın seçilmiş cumhurbaşkanıdır.
Bugünün onuruna, her tür dayanışmaya layıktır.
Bugün aynı zamanda Avrupa Günü.
Devlet protokolünde 27 AB üyesinin ortak başbakanı sayılan Ursula von der Leyen geçenlerde Reyiz’in misafiri idi.
Belçika doğumlu Alman olan von der Leyen, 2005 yılından bu yana Merkel kabinesinde Savunma Bakanlığı dahil, 14 yıl aralıksız bakanlık yaptı.
Tam 7 çocuk (yazıyla yedi) annesi.
Reyiz’in telkin-tavsiyelerini ve hayallerini aşan ehliyet, marifet ve basirette bir kadın siyasetçi.
Reyiz’in sayısız kadın siyasetçisi var ama elinde 7 çocuklu bir tek anne yok. (Bu durum AKP’nin cennetteki yerlerini sınırlıyor.)
Bayan Von der Leyen birçok dil konuşuyor.
Arap asıllı seçmenlere ulaşmak için muhtemelen Arapça da konuşuyor:
“Elcennetu tahte akdâmil ummuhât – Cennet annelerin ayakları altındadır) hadisini de biliyor.
Hz. Muhammed’in bu sözü, “Cennet, T.C. pasaportu taşıyan Müslüman annelerin ayağı altındadır” anlamında söylemediği açık. Neredeyse tamamı gayrimüslim olan padişah valideleri de dahil Hıristiyan, Yahudi ve ahiret inancı olan tüm anneler için söylüyor.
Camilerimiz tam kapanmaya ve pandemiye rağmen kadın, erkek her Müslümana açık.
Ya kiliseler, sinagoglar?
“Cennet ayaklarının altındadır!” müjdesi, gayrimüslim T.C. annelerimiz mabetlerine adım atamasın cehenneme gitsinler diye mi?
*
Çifte maaşlar, ejder meyveleri ve smoothie’lerle zihnen gevşemiş danışmanlar belli ki derslerini çalışmıyorlar.
Bayan Von der Leyen’i ayakta bekletiyorlar, kenardaki kanepeye ilişmek zorunda bırakıyorlar.
Oysa Reyiz’e onun 7 çocuk annesi olduğu söylense, ceketini çıkarır, ayaklarının altına sermezse bile koltuğunu mutlaka ona bırakırdı.
Madem bugün hem Anneler hem de Avrupa Günü..
Reyiz, Brüksel’deki AB Daimi Büyükelçimiz eliyle, 7 çocuklu AB Komisyon Başkanı’na T.C’mizi ve mahcubiyetimizi de simgeleyen 77 adet kırmızı gül sunmalıdır.
Antiviral turizm
İstanbul’un turizm ile ilk tanıştığı semtlerden Süleymaniye ve Sultanahmet’te büyüdüm. 1960 “devrimi” olmuş, yeni bir sayfa açılıyor Türkiye’ye ilgi artıyordu.
Ayasofya civarı, Yerebatan Sarayı ve Sultanahmet çevresi fiilen turistik bölge olmuştu. Ama ortalık turist seyretmeye gelmiş kasketli yağız delikanlılar ve işportacılarla dolup taşıyordu.
Turizm Polisliği ihdas edilmişti. Çevre esnafının da desteğiyle duvarlara ilanlar asılıyordu:
“Yerlere tükürmeyin, turistlere ayıp oluyor!”
Sayın turistler sayesinde kaldırımlarda yürümekten kısmen kurtuluyorduk..
Antalyalı Dışişleri Bakanımız, o eski ilanların etkisiyle olacak, Almanlara “Göreceğiniz herkesi aşılıyacağız!” müjdesi veriyor.
Oysa bu müjde bizlere.
Turistlere görüneceğiz – ölmekten kurtulacağız.
Yeter ki turist şaşı maşı olmasın, güneş gözlüğü takmasın…
Geçen yıl bu sıralar, “Reyiz’den korkma, virüsten kork!” diye yazmıştık.
Niyetimiz halis..
Bu da bir “Turiste görün – Aşıyı kap!” yazısıdır.
Yorumlar kapatıldı.