İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Letonya’nın 1915’i “soykırım” olarak nitelendirmesine LETİAD’dan sert tepki

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Letonya Parlamentosu’nun 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren kararının ardından Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı. Karara bir tepki de Leton-Türk İş İnsanları Derneği’nden (LETİAD) geldi.

Letonya Parlamentosu’nun 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren kararına ilişkin Dışişleri’nden kınama açıklamasında bulunuldu. “Parlamentolar tarih yazma ve yargılama mekanları değildir” denilen açıklamada, 1915 olaylarına ilişkin olarak, uluslararası hukukta tanımlanmış soykırım ifadesinin kullanılabilmesi için gereken şartların hiçbirinin mevcut olmadığına dikkat çekildi.

Letonya Parlamentosu’nda alınan karara bir tepki de Leton-Türk İş İnsanları Derneği LETİAD’dan geldi.

LETİAD açıklamasında, “Letonya’da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak bizler LETIAD (Letonya-Türk İş İnsanları Derneği) Letonya medyasında çıkan 1915 olaylarının soykırım olarak tanınacağına yönelik haberleri kaygıyla izledik. Bugün de Leton Parlamentosu bu kararı aldı. Karar son derece üzüntü verici ve yaralayıcıdır. Bu yanlış kararın iki halkın arasındaki kırgınlıklar ve yaralara merhem olmayacağı kanaatindeyiz. Letonya, Türk ve Ermeni halklarının barış içinde yaşamasını desteklemelidir. Bunu akılda tutarak, saygın Fransız akademisyen Maxime Gauin tarafından yazılmış bir makaleyi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz:

“PARLAMENTO BİR MAHKEME DEĞİLDİR”

“Hukukun üstünlüğünün temel ilkesi kuvvetler ayrılığıdır. Diğer bir deyişle, Parlamento bir mahkeme değildir. Bu nedenle Letonya Parlamentosunun “Ermeni soykırımı”nın “tanınması” nı düşünebileceğini duymak çok garip görünüyor. Letonyalılar on yıllardır demokrasi ve egemenlikleri için savaştılar. Bu ilkeler, yabancı bir ülkenin tarihinin mahkemesine Parlamento kurma iddiasıyla nasıl bağdaştırılabilir? Soykırım, uluslararası hukuk tarafından kesin olarak tanımlanmış bir suçtur ve bu tür bir ırksal, etnik, ulusal veya dini grubu yok etme niyetini gerektirir. Soykırıma varmak için etnik nefret yeterli değildir. Bu nedenle “soykırım” iddialarının çoğu Eski Yugoslavya Uluslararası Mahkemesi tarafından reddedildi. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 3 Şubat 2015 tarihli Hırvatistan / Sırbistan davasındaki kararında, 1948 Soykırım Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olaylara geriye dönük olarak uygulanamayacağını ortaya koymuştur.”


Cumhuriyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.