İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İSTANBUL PATRİĞİ BARTHOLOMEOS HAZRETLERİ’NİN KUTSAL PASKALYA MESAJI

+BARTHOLOMEOS

TANRI’NIN MERHAMETİYLE

KONSTANTİNOPOLİS-YENİ ROMA BAŞPİSKOPOSU

VE EKÜMENİK PATRİK

KİLİSENİN BÜTÜNLÜĞÜNE:

GÖRKEMLE DİRİLEN MESİH’İN LÜTUF, 

ESENLİK VE MERHAMETİ OLSUN

Ruh zenginleştirici Büyük Oruc’u tamamlamış, Rab’bin Çilelerine ve Haç’ına hürmet göstermiş olarak, işte bugün O’nun görkemli Dirilişi’ne paydaş oluyoruz, bayramımızda ışıldıyor ve tarifsiz bir sevinçle dünyayı kurtaran o haberi haykırıyoruz: ”Mesih Dirildi!”

Ortodoks Hristiyanlar olarak inandığımız, sevdiğimiz ve umut ettiğimiz her ne varsa, her şeyin canlılığını aldığı, her şeyin onun aracılığıyla açıklandığı ve her şeyin gerçek anlamını kazandığı Paskalya ile ilişkilidir. Mesih’in Dirilişi, İlahi sevginin insanın ıstırabına ve beklentisine, ama aynı zamanda bizimle birlikte inleyen yaradılışın ”özlem”ine  cevabıdır. Diriliş’te, “İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım” ve “Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü” ifadeleri anlam buluyor.

Mesih ”bizim Paskalya’mız,” ve ”her şeyin yeniden diriliş”idir. Eğer Düşüş, ”ilahi benzerlik” istikametindeki yolculuğumuzun sekteye uğrayışıysa, Dirilen Mesih, lütuf aracılığıyla tanrılaşmaya giden yolun ”Tanrı’nın sevdikleri’ için bir kez daha açılışıdır. ”Büyük yara” olan insanoğlunu iyileştiren ”Büyük mucize” gerçekleştirilmiştir. Kariye Manastırı’ndaki sembolik Diriliş ikonasında, ”Hades’in derinlikleri”ne inen ve ölümün gücüne galip gelen görkemin Rab’biyle karşılaşırız; O mezardan hayat getiren olarak yükselir, Kendisiyle birlikte insanoğlunun atalarını ve onlarla beraber başlangıçtan sona, tüm insanlığı yukarı çekerek bizi düşmanın esaretinden kurtarır. 

Diriliş’te; Mesih’teki hayat, kurtuluş ve özgürlük olarak ortaya konur. Zira ”Mesih bizleri özgür olmamız için özgürleştirdi”. Göksel Krallık’ta mükemmeleştirilmesinden önce, burada, dünyada, Mesih’e yakışan bir şekilde tecrübe edilmesi gereken böylesi bir özgürlüğün içeriği ve ”özü”, ”yeni yaradılışın” deneyimsel cevheri olan sevgidir. ”Zira sizler özgürlüğe çağrıldınız, kardeşler; ancak özgürlüğünüzü nefsiniz için bir fırsat olarak kullanmayın, sevginin aracılığıyla birbirinizin hizmetkarı olun.” Bir imanlının Haç ve Kurtarıcı’nın Dirilişi’ni temel alan özgürlüğü, yukarıya ve kardeşimize doğru bir yolculuktur; bu, ”sevgi aracılığıyla işleyen iman”dır. ”Mısır esaretinden” çıkış ve her türlü yabancılaşmadan uzaklaşıştır, içe kapanmış ve buruşmuş bir varoluşun Mesih hediyesi ile kendini aşışıdır, insanı insan yapan sonsuzluk umududur. 

Paskalya’yı kutlarken Kilise’de Tanrının Krallığı’nın ”resmen açıldığını, ancak henüz tamamlanmadığını” ikrar ederiz. Diriliş’in ışığında, dünyevi şeyler yeni bir anlam kazanır, zira hali hazırda dönüştürülmüş ve biçim değiştirmişlerdir. Hiçbir şey basitçe ”belirli” değildir. Her şey eskatolojik mükemelliğe doğru bir hareket halindedir. Özellikle Ilahi Ayinde)  tecrübe edilen, Krallığa doğru akan bu ”zapt edilemez hücum,” Rab’bin halkını, bir taraftan tarihe karşı bir aldırışsızlıktan ve ihtiva ettiği kötülükten, diğer yandan da Rab’bin sözlerine karşı bir kayıtsızlıktan korur. O sözler, ”Benim krallığım bu dünyadan değildir,” der ve Krallığın gelişinde ”hali hazırda” ile ”daha değil” farkını vurgular ve bunu ”Kral geldi, O Rab İsa’dır, ve Krallığı da gelecektir,” şeklindeki en teolojik ifadeye uygun olarak yapar. 

İmanlının bu Tanrı hediyesi özgürlüğünün temel özelliği, durmak bilmez bir diriliş nabzı, uyanıklığı ve dinamizmidir. Bu özgürlüğün bir lütuf armağanı olarak karakteri, kısıtlamadığı gibi, aslında bizim bu hediyeye kendi rızamızı belli edişidir, aynı zamanda yaradılışla kopmuş ilişkimizin tamirini içeren bu yeni özgürlüğe doğru yolculuğumuzu ve davranışlarımızı güçlendirir. Mesih’te özgür olan kişi ”umudu olmayan diğerleri” gibi ”dünyevi mutlaklıklar” içinde sıkışıp kalmaz. Umudumuz, Mesih, Mesih’te gerçekleşen varoluş, sonsuzluğun ihtişamı ve görkemidir. Biyolojik sınırlar, hayatın gerçeğini tanımlamaz. Ölüm, varoluşumuzun sonu değildir. ”Kimse ölümden korkmasın, zira Kurtarıcı’nın ölümü hepimizi özgür kıldı. Kurtarıcı ölüm tarafından esir alındı ve onu yok etti. Cehenneme inen, cehennemi tutsak etti.” Mesih’te özgürlük, insanoğlunun ”diğer yaradılışı”dır, İlahi Tasarım’ın mahşer gününün ”şimdi ve daima”lığındaki tamamlanışı ve tamamlığının bir habercisi ve modelidir; o gün, ”Baba’nın kutsanmışları” Mesih’le yüz yüze yaşayacak, ”Onu görecek ve O’nun tarafından görülecek ve O’ndan gelen sonsuz neşenin meyvelerinin tadına varacaklardır.”

Kutsal Paskalya yalnızca dini bir bayram değildir, ancak biz Ortodokslar için en büyük bayramdır. Her İlahi Ayin, imanlıların her duası ve niyazı, Azizlerin ve Şehitlerin tüm bayramları ve tüm anmaları, kutsal ikonalara gösterilen saygı, Hristiyanların ”bereketli neşe”si (2 Kor. 8.2), bütün fedakar sevgi ve kardeşlik eylemleri, kedere tahammül ve Tanrı’nın halkını asla yüz üstü bırakmayan umut, özgürlüğün bir şenliğidir. Bunların tümü Paskalya’nın ışığını saçar ve Diriliş’in güzel kokusunu yayar. 

Öyleyse bu ruhla, ölümü ölümle tepeleyen dünyanın Kurtarıcısı’nı överek, sizlere, Rab’bin Egemenliği’ndeki çok saygıdeğer Kardeşlerimiz’e ve Ana Kilise’mizin sevgili çocuklarına, neşeli bir selam iletiyor, tek ses ve tek yürekle, sizlerle birlikte Mesih’i ebediyen sevinçle yüceltiyoruz.

Hepiniz için Dirilmiş Rab’be hararetle niyazda bulunan.

+ İstanbul Patriği Bartholomeos 

Fener, Kutsal Paskalya 2021

___________

photo: Nikos Papachristou

https://www.facebook.com/ecumenicalpatriarchate/posts/10159185850409158

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın