***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
|
Mehmet Soysal
2. Dünya Savaşı’nda Yahudilere yapılan soykırımı reddettiğini açıkladığında bir kaşık suda boğulmaya çalışılan Fransız düşünür Roger Garaudy, 14 yaşında Protestan, sonra Katolik ve 69 yaşında ise Müslüman olduğunu söylemişti. Fransız direniş hareketine katılınca Cezayir’deki kamplara sürülen Garaudy savaş sonrasında Fransız Komünist Partisi’ne girmiş ve senatör seçilmişti… Aykırı çıkışlarıyla dünyanın dikkatini çekmeyi başaran Garaudy, 1970 yılında SSCB’nin Çekoslovakya’yı işgalini eleştirdiğinden dolayı Komünist Parti’den uzaklaştırılmıştı. 1982 yılında ise Müslüman olduğunu açıklayan Garaudy, 1996 yılında soykırımı reddettiğine dair yazdığı ‘İsrail: Terör ve Mitler’ kitabıyla kendisine bağlanmış olan bir fitili de ateşlemişti… * İfade hürriyetinin öncülüğünü yapan Fransız mahkemeleri Garaudy’i cezalandırmış ve kitabın basımını yasaklamıştı. Soykırım diyenleri dünyanın her yerinde el üstünde tutan anlayış reddedenleri ise taşa tutuyor… İfadesine bile tahammül yok. Nasıl bir ifade hürriyeti ise… Bize sürekli arka yüzü gösteriliyor. Cezayir ve Afrika ülkelerindeki katliamlarını unutturmayı başaran Fransa yetmezmiş gibi dünyaya insan hakları ve medeniyet dersi veriyor… Nedense birilerini kandırıyor ve inandırabiliyor… Çünkü içimizdekiler dahil sorgulayan kimse yok. * Türkiye yıllardan beri soykırımı reddediyor ve bu yüzden de bizden her alacağı olan veya kimin canı yanıyorsa kanayan bu yaramıza tuz basıyor. Soykırım iftiralarına karşılık ise bir şey yapmadığımızı hiç düşünmüyoruz bile… Bir filmin, bir dizinin bugüne kadar çekilmemiş olması da düşünmediğimizi gösteriyor. Hamasi tepki açıklamalarından başka ciddi bir çalışmayı hiçbir bakanlık, belediye ve üniversite yapmadı. Sayısız festival, konser yapan belediyeler trilyonlarca para akıttılar. Akıllarına bu konular hiç gelmedi… Şimdi ise “Tarihçilere bırakalım” diyorlar ama hiçbir tarihçiye bırakmadılar ve bugüne kadar dünyayı ikna eden bir tarihçimiz ve bilimsel bir çalışması da olmadı… * İçimizde aykırı çıkışlarıyla bilinen kişileri yıllardan beri destekleyen Batılılara isyan ettiğimizde bizlere ifade hürriyeti madalyonunu gösteriyorlar. Kendi gerçeklerini yazdığımızda, söylediğimizde ise madalyonun arka yüzünde sakladıkları linç stratejilerini hayata geçiriyorlar. Garaudy’e yaptıkları gibi… İkiyüzlü ifade hürriyeti madalyonlarıyla aramızda dolaşanlar hâlâ hürriyetten söz ediyor. Onların hürriyet anlayışında ise ifadeyi kimin söylediği ve kimin neyi reddettiği önemli. Söz konusu biz olunca kitaba bakıyorlar… |
Yorumlar kapatıldı.