İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD’yle değil, bölgeyle beyaz sayfa açılmalı

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Mehmet Ali Güller

Joe Biden ABD başkanı seçildiğinden bu yana, Erdoğan sık sık ABD’yle “beyaz sayfa” açmak istediğini dile getiriyor.

Son olarak Erdoğan, Biden’ın “soykırımı” tanıyarak “Türk-Amerikan defterinin” bir sayfasını daha karaladığı şartlarda, “Haziranda yeni bir dönemin kapılarını aralayacağımıza inanıyorum” dedi.

KAPKARA DEFTER

İnternetten arşivleri taradığınızda göreceksiniz: Erdoğan’ın ABD’ye “beyaz sayfa” çağrıları önceki yıllarda da var. Biden’dan önceki ABD Başkanı Trump’a yapılmış çağrılar örneğin 2016’da, 2017’de, 2018’de, 2019’da…

ABD ise Erdoğan’ın her “beyaz sayfa” çağrısında “Türk-Amerikan defterinin” bir sayfasını daha karalamış; yaptırımlar eklemiş, davalar eklemiş, Astana’yı eklemiş, Türk-Rus normalleşmesini eklemiş, Türkiye’nin komşusu İran’la ilişkisini eklemiş…

Dahası, PKK’nin Suriye kolu PYD/YPG’ye gönderdiği silah ve teçhizat dolu her TIR’da defterin sayfaları forma forma karalanmış…

Kısacası, neredeyse kapkara defterde açılacak beyaz sayfa kalmamış!

DEFTERDE NELER VAR?

Deftere karalanmış ve doğrudan Türkiye’yi hedef alan şu sorunlar çözülmeden, ABD’yle yeni bir sayfa açılamaz:

1) ABD’nin PKK ve FETÖ’yü desteklemeyi sürdürdüğü şartlarda beyaz sayfa açılabilir mi?

2) ABD’nin Kıbrıs Türklerini Rumlarla zorla birleştirme ve Türkiye’nin garantörlüğünü zayıflatma girişimleri sürdüğü müddetçe beyaz sayfa açılabilir mi?

3) ABD’nin “soykırımı” tanıyarak Türk-Ermeni düşmanlığını kaşıdığı şartlarda beyaz sayfa açılabilir mi?

4) ABD’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi karasularına sıkıştırmaya çalıştığı şartlarda beyaz sayfa açılabilir mi?

5) ABD’nin Montrö’yü delerek Karadeniz’i bir NATO gölü yapmaya çalıştığı şartlarda beyaz sayfa açılabilir mi?

Erdoğan, Karadeniz başta bir ikisini kabullenmiş olabilir ama Türkiye bunu kabul edemez!

DOĞU AKDENİZ’DE BEYAZ SAYFA

Türkiye ABD’yle değil, komşularıyla ve bölge ülkeleriyle beyaz sayfa açmak zorundadır:

Türkiye Suriye ve Mısır’la beyaz sayfa açmalıdır. ABD’nin son “soykırım” sopasına siyasi arenada verilecek en iyi yanıt Ankara’nın Şam’la anlaşması olacaktır. Yine Ankara’nın Kahire’yle normalleşmesi Libya’dan Doğu Akdeniz’e olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Türkiye ile İsrail arasında beyaz sayfa açılmalıdır. Doğu Akdeniz’deki doğalgazın Avrupa pazarına ulaştırılacağı en ekonomik güzergâh hâlâ Türkiye’dir. Eastmed’in çıkmazları ortadadır ve Türkiye-İsrail normalleşmesi, Doğu Akdeniz’deki güzergâh çatışmasının bölge yararına çözümünü kolaylaştırır.

Kıbrıs konusunda Türkiye ile İngiltere arasında beyaz sayfa açılmalıdır. Ankara’nın Denktaş karşıtı çizgisi ve AB hayalleri, Kıbrıs’ı bir AB konusu yaptı. Bu da hem Rumların hem de garantörü Yunanistan’ın elini güçlendirdi. İngiltere’nin AB’den ayrıldığı şartlarda Kıbrıs konusunun AB konusu olması, elbette İngiltere’yi çok memnun eden bir durum değil. İşte Ankara bu yeni durumu iyi değerlendirmeli ve KKTC’nin tanınması konusuna odaklanmalıdır. Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’ın geçen ay “Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu federal bir yapı artık mümkün değil. Bugün tek çözüm iki devletli bir yapıdır” demesi fırsata çevrilmelidir.

KAFKASYA’DA BEYAZ SAYFA

Türkiye ile Ermenistan arasında beyaz sayfa açılmalıdır. Öyle AKP’nin “Ermeni Açılımı” gibi değil, ABD ve diğer emperyalistlerin “soykırım” şantajlarını boşa çıkarak şekilde bütünlüklü bir yol haritası uygulayarak…

Şartlar düne göre kolaylaşmıştır üstelik: Dün Türklerin bir bölümünü haklı olarak Ermenistan’la anlaşmaya ikna edemezdiniz, çünkü Azerbaycan’ın toprakları işgal altındaydı, ama o sorun birkaç ay önce çözülmüş oldu. Dahası, beyaz sayfaya asıl ihtiyacı olan Ermenistan’dır; ekonomisi, denize kapalı olması, sıkışmışlığı Ermenistan için Türkiye’nin dostluğunu nesnel olarak değerli kılmaktadır.

Unutulmamalı: Ermenistan’ın resmi lügatinde 1965’e kadar “soykırım” yoktu; 70’lerle birlikte “soykırım” bir emperyalist argüman olarak Türklerle Ermenilerin arasına girdi, ardından da ASALA terörü…

Her şeye rağmen, Ankara ve Erivan, acıları yarıştırmadan, geleceğe ortak çıkarlar ve iyi komşuluk penceresinden bakabilmelidir…


Cumhuriyet Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.